Jungkook prensipleri olan bir alfaydı. Yıllar boyu Taehyung'la aralarındaki gerginlik ve kaos durulmak bilmemişti. Fakat şu an, ortak kararla kişisel kavgalarının sonlanması gereken bir vakitti. Belki de yüzüncü kez Taehyung'u aramış fakat bir türlü cevap alamamıştı. Gaza basıp kokteyl alanına daha hızlı varacağını umdu.
Jungkook, içinde olduğu çeteden edindiği bilgilerle davette büyük bir yangın çıkacağını öğrenmişti. Bu yangın kokteyl sırasında değil, davetin parti safhasında ortaya çıkacaktı. Şehrin soyluları ve avcı ekipleri de dahil olmak üzere herkes barın içinde toplanacak, toplu bir ölüm gerçekleşecekti. Mutlaka Taehyung'a haber vermeli ve tüm ekipleri devreye sokmasını söylemeliydi. Masum insanlar oradan ayrılmalıydı.
Küfrederek telefonu açmasını beklerken Taehyung, o sırada Jimin'in yanına gelmişti.
Ciddi bakışlarını gören gri omega, "Yine ne oldu?" diye sordu.
"Benimle gel."
Onu belinden tutup park ettiği arabasına yöneldi.
"Nereye gidiyoruz? Henüz ayrılmak istemiyorum."
"Sadece konuşacağız."
Jimin özel bir durum olduğunu anlayıp arabaya binene kadar bekledi. Birkaç dakikanın ardından ön koltuklara oturup kapıları kapattılar.
"Hoseok beni avcı ekiplerini hazırda tutmam konusunda uyardı." diye direkt konuya girdi Taehyung.
"Neden?"
"Ağaçlık alanda çıtırtı sesi duymuş. Normal bir çıtırtı olduğunu sanmıyorum, yoksa kafaya takmazdı."
Taehyung telefonunun titrediğini hissetti. Kaşlarını çatıp ceketinin iç cebinden telefonunu çıkardı fakat cevaplayamadan çağrı sonlanmıştı.
Jeon kişisinden 27 cevapsız arama.
"Hassiktir."
"Kim?"
Hızla Jungkook'u geri ararken kendini binbir farklı küfür duymaya hazırladı. Saniyesinde telefon açılmış, Jungkook'un sesi arabada duyulmuştu. Jimin hoparlörü açmasını söyledi.
"Taehyung! Neredesin sen?"
"Aradığını şimdi gördüm. Neler oluyor?"
Jungkook hızlıca öğrendiklerini anlattı. Telefon kapandığında, ikisi de Seojun'un bu planı yapma amacını anlamıştı.
Komşu şehrin çetesi, kendi şehirlerini içten çökertmek istiyordu. Önemli şahsiyeterin katılımını isteme sebebi buydu. Avcı ekiplerini yok ettikten sonra şehrin karttan bir kule gibi çökeceğinin farkındalardı. Çünkü iç düzeni onlar sağlıyordu.
Jimin gözlerini ovuşturup arabanın kapısı açtı. Arabadan inip kapıyı sertçe kapattı. Muhtemelen avcı ekiplerini devreye sokacaktı ve herkes onu dinleyecekti. Sonuçta Jimin'in sözü, Taehyung'un sözü demekti.
"Jimin çıktı mı? Fazla dikkat çekmez umarım." dedi kapı kapanma sesini duyan Jungkook.
"Merak etme, ne yapması gerektiğini biliyor."
- 🌑 -
Yaklaşık iki saat geçmişti. Taehyung, yalvar yakar Namjoon'la Seokjin'i arabaya bindirip davetten göndermişti. Avcı ekipleri ağaçlık alanın farklı konumlarında bekliyor, saklanıyor, dikkatli bir şekilde geziniyorlardı. Şüpheli gelen bazı seslerin duyulduğu doğruydu. Hoseok yanılmamıştı.
Jungkook davete girer girmez Seojun'la selamlaştı. Komşu şehirden insanların bulunduğu masaya geçti. Sanki kendi şehri için casusluk yapmıyormuş gibi rol kesiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
freckled boy • yoonseok
FanficKızıl saçlara ve minik çillere sahip olan Yoongi'den etkilenmeyecek tek bir alfa bile yoktu. Kurt formuna girdiğinde kızıl kürkü ihtişamla parlar, mavi gözleri etrafa ışık saçardı. Hoseok ise yaşadığı dağ evinden çıkmayan, kendini toplumdan soyutlay...