Kim Taehyung
Taht odasına doğru ilerlerken annemin yüksek sesini duymamla kaşlarımı çatıp adımlarımı hızlandırdım. Yine kim bilir ne olmuştu da böyle bağırıyordu?
"Ne demek Hina öldü?!"
Duyduğum cümleyle olduğum yerde kalırken şaşkınlıkla önümdeki kapıya bakmaya başladım. Yanlış falan duymuş olmalıydım... annem 'Hina öldü' dememişti.
Hızla içeri girdiğimde birkaç göz bana çevrildi ama ben umursamadan annemin önünde duran askerlere doğru yürüyüp birinin yakasınu tuttum.
"Ne dedin sen?!"
"Prens'im siz odanıza gi-"
"Kapa çeneni Seojun!"
Önümdeki adama dönüp "Ona ne oldu?!" diye sormamla gözlerime bakmadan cevap verdi.
"P-Prens'im biz onu bulmuştuk ama o korkup kaçmaya başladı. Peşinden gittik ama o uçurumdan aşağı düştü. Orada da dağ aslanları onu parçalara ayırdı."
Gözlerim hızla dolarken derin bir nefes alıp askeri bıraktım. Doğru olamazdı ki bu... benim Prenses'im ölmüş olamazdı.
"Taehyung."
"Senin yüzünden oldu." Anneme döndüğümde bana kaşlarını çatıp bakmaya başladı.
"Senin yüzünden Hina öldü! Senin lanet inadın yüzünden!"
"Prens'im-"
"İstediği tek şey ailesiyle beraber olmaktı! Ondan babasını aldığın yetmedi annesiyle görüşmesine de engel oldun! Mecbur kalıp kaçtı!"
Gözlerinden hüzün geçtiğinde alayla baktım ona. Her şey bittikten sonra mı üzülmüştü yani?
"Hina'nın katili sensin! Onu sen öldürdün!"
Hızla taht odasından çıktım ve odama gittim. İçeri girer girmez kapının önüne çöküp ağlamaya başladım.
Hina benim için çok değerliydi. Onu ben büyütmüştüm, sadece yiğenim değildi kızım gibiydi aynı zamanda ve şimdi o gitmişti. Bir daha da asla geri gelmeyecekti.
Hıçkırarak başımı dizlerime gömdüm ve kendime lanet etmeye başladım. Eğer onu düzgün bir şekilde koruyabilseydim o iyi olacaktı. Yanımda olacaktı.
Anlama ne diyecektim şimdi ben? Nasıl gidip kızın ölmüş derdim ki? Nasıl yapacaktım bunu?
...
Zindana girdiğimde derin bir nefes aldım ve akan göz yaşlarımı sildim. Daha fazla erteleyemezdim bunu. Söylemem gerekiyordu ona. Nereye kadar saklayabilirdim ki?
Tekrar derin bir nefes alıp içeri girdiğimde gözleri beni buldu ve endişeyle ayağa kalkıp yanıma geldi.
"Taehyung? Ne bu halin? Ne oldu?"
Gözlerimi kaçırıp yere baktığımda ellerimi tuttu. "Taehyung ne oldu?"
"Abla... bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum." dedim yanağımdan bir damla yaş süzülürken.
"Ne oldu?"
Yanağımdan süzülen yaşı eliyle silip gözlerime baktığında yutkundum ve acıyla konuşmaya başladım.
"Hina..." Bana merak ve endişeyle bakmaya devam ederken ağzımdan o acı verici kelime döküldü. "Ölmüş."
Gözlerini kapatıp yutkunarak geri çekildi. Dengesini kaybettiğinde elini tutmak istedim ama geri çekti kendini. "Abla?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
War Of Races - Jeon Jungkook
Fanfiction"Sana bağımlı oldum, tıpkı kanına olduğum gibi." "Katilime aşık oldum, tıpkı bir aptal gibi."