Kim Taehyung
Yanan ateşi izlerken Hina'yı düşünüyordum. Nasıldı, neredeydi, ne durumdaydı hiçbir şey bilmemek canımı çok sıkıyordu.
Bir aya yakın olmuştu onu görmeyeli ve çok özlemiştim. Benim için yeri çok ayrıydı. Kızım gibiydi resmen. Ben büyütmüştüm, her şeyiyle ilgilenmiştim. Yemek yemediğinde yemek yedirmiş, uyuyamadığında uyumasına yardımcı olmuştum, hastalandığında yanında olmuştum...
Ve şimdi o yanımda değildi. Neredeydi hiçbir fikrim yoktu. Onu nasıl bulacaktım onu da bilmiyordum. Çaresizdim resmen.
"Soğuk."
Chaewon'un ellerini kollarına sürtüp kendini ısıtmaya çalışmasıyla bakışlarımı ona çevirdim.
"Çok mu üşüdün?"
"Tuhaf ama evet. Bu kadar üşümem normal mi?" dedi kaşlarını çatıp.
Burnumdan gülüp sağ kolumu kaldırdığımda gülümseyerek bana doğru gelip kolumun altına girdi. Elimle kolunu sıvazlayıp onu biraz da olsa ısıtmaya çalıştım.
"İnsan olmak... zormuş."
Söylediğiyle gülüp başının üstünü öptüm. Gerçekten zormuş.
Bu halde olmamızın sebebi annemdi. Chaewon ve benim saraydan ayrıldığımızı öğrendiği anda ikimize de büyü yaptırmıştı ve biz maalesef vampir özelliklerimizi kaybetmiştik.
Bu yüzden Hina'yı bulmamız çok uzun sürecekti. Hatta bunu düşünmek bile canımı sıksada belki de onu hiç bulamayacaktık...
"Hina'yı bulacağız."
Kaşlarımı çatıp "Düşüncelerimi mi okudun?" dememle gülerek başını bana çevirdi.
"Hayır. Sadece seni ne düşündüğünü anlayacak kadar uzun süredir tanıyorum."
Gülümseyip saçlarıyla oynamaya başladığımda başını yeniden omzuma yaslayıp ateşi izlemeye başladı.
"Ne yapıyordur sence?"
"Bence... yakışıklı bir vampir bulup onu kendine aşık etmiştir ve beraber Talkin'e gidiyorlardır."
Eğlendiği sesinin tonundan belli oluyordu ama ben hiç de eğlenmemiştim.
"Öyle bir şey olamaz." diye net bir şekilde konuştum. Olamazdı işte.
Kaşlarını kaldırıp kendine geri çekerek bana baktığında gözlerimi ona çevirdim.
"Neden olamazmış?"
"Çünkü Hina daha küçük."
Gözlerini devirdi ve "Kız on sekiz yaşında Taehyung." dedi.
"Küçük işte. Hâlâ benim küçük Prenses'im. Sevgilisi falan olamaz. O güçlü kızdır, tek başına da gider Talkin'e."
Giderdi gitmesine de yolu bilmiyordu. Muhtemelen bulması falan derken yolu biraz daha uzayacaktı.
"Kıskançlığı kenara bırak Kim Taehyung. Hina özgür bir kız. Gidip birini de sevebilir, aşık da olabilir, çocuk da yapabilir."
"Yok artık! Daha küçük diyorum Chaewon! Ne çocuğu?!"
"Annesinin kızı... yapar mı yapar?"
"Yapmaz o! Ben büyüttüm onu!"
Alayla güldü ve "Kendini böyle kandır." dedi.
"Chaewon kızın yanında biri var mı yok mu onu bile bilmiyoruz! Hem olsa bile Hina öyle hemen güvenmez kimseye! Ne diye çocuk yapsın ki?!"
Kahkaha atıp belime kollarını dayadı ve "Sen kıskandın mı yiğenini?" dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
War Of Races - Jeon Jungkook
Fanfiction"Sana bağımlı oldum, tıpkı kanına olduğum gibi." "Katilime aşık oldum, tıpkı bir aptal gibi."