Jungkook bugün çok garipti.
Geçen gün hasta olduğumda benimle ilgilenmişti ve bu özel hissettirmişti. Saçmalıyordum belki ama ilk defa öyle hissetmiştim.
Ben hasta olduğumda hep dayım ilgilenirdi benimle, belki de ondan başka bir erkek ilgilendi diye öyle hissetmiştim bilmiyorum ama bu özel hissettirdiği gerçeğini değiştirmiyordu.
Beni sıcak tutmak için kurt formuna dönüşmüştü, bu tehlikeli olabileceği halde... Benim için dönüşmüş ve bana sarılmıştı.
Mecbur değildi buna, ateşe yaklaştırıp üzerime bir şey örtebilirdi, bunu yapmayıp bana sarılmıştı, bu tuhaf gelmişti.
Sonra gecesinde bana kanını vermişti ve beni öpmüştü. Sakinleşmem içindi belki ama yinede o ana anlam yüklüyordum istemsizce.
Bilmiyorum belki bunlar üst üste geldi diye böyle garip hissettiriyordu ama benim için özel anlardı onlar. Hayatımda ilk defa biriyle öpüştüğüm için böyle hissediyor da olabilirdim ama hissediyordum sonuçta.
Belki de onun içinde özeldi. Sonuçta kurtlar tek eşlilerdi ve böyle şeylere değer veriyorlardı. Eğer bana değer vermeseydi böyle bir şey yapmazdı ya da ben saçmalıyordum.
Aslında şimdiki tavırları saçmaladığımı yüzüme vurar nitelikteydi. Çok garip davranıyordu, benimle konuşmuyor, hızlı hızlı yürüyor ve sürekli ellerini sıkıyordu.
Her ne olduysa aşırı sinirliydi ama ona sormaya da çekiniyordum. Onu hiç böyle görmemiştim çünkü.
Ondan birkaç adım geride ilerlemeye devam ederken derin bir nefes aldım. Ne olduğunu aşırı merak ediyordum ama soramıyordum bir türlü.
Birden sinirle bana dönmesiyle durdum ve ona bakmaya başladım.
"Biraz hızlı yürü!"
Sert bir şekilde konuşmasıyla kaşlarımı kaldırdım ve "Neyin var senin?" diye sordum.
"Bir şeyim yok Hina! Soru sormayı bırak ve ilerle!"
Bir şeyim yok derken bile bir şeyi olduğu belliydi. Ayrıca bana bağırma hakkını ona kim vermişti?
"Bana bağıramazsın sen! Kendine gel!"
"Kapa çeneni ve yürümeye devam et Hina!" demesiyle sinirle ellerimi sıktım.
"Bana emir verme ve düzgün konuş! Kölen değilim senin! Dediklerini yapmak zorunda değilim!"
Sinirle bana döndü ve "Defol git o zaman! Peşimde dolanıp durma!" dedi.
Şaşkınlıkla ona bakarken alayla güldüm ve "Senin peşinde dolandığım yok aptal! Kendi yolumu kendim de bulabilirim!" deyip hızla diğer tarafa doğru ilerlemeye başladım.
"Gerizekalı! Sanki sürekli 'seni götürmem gerek' diyen benim! Aptal!"
Kolumu tutmasıyla hızla kendimi geri çektim. Bağırıp 'defol git' dedikten sonra gelip beni tutuyor muydu birde?
"Dokunma bana!"
Gözlerini kapatınca yeniden yürümeye başladım ama o tekrar kolumu tutup beni durdurdu. Sinirle kolumu elinden kurtarıp onu itmemle birkaç metre geriye doğru gitti.
"Bana dokunma dedim!"
"Dinle beni sende! Çekip gidiyorsun hemen!" dedi tekrar bana yaklaşarak.
"Ne yapmamı bekliyorsun gerizekalı?! Beni kovan sensin!"
"Bak, tamam haklısın ama yanımdan ayrılamazsın." dedi sakin olmaya çalışıp ama asla sakin falan değildi.
"Ya sen benimle dalga mı geçiyorsun?! Derdin ne?! Önce git, sonra kal! Oyuncağın mıyım senin?! Ne bu tavrın?! Beni öptün diye mi-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
War Of Races - Jeon Jungkook
Fanfiction"Sana bağımlı oldum, tıpkı kanına olduğum gibi." "Katilime aşık oldum, tıpkı bir aptal gibi."