Gökyüzündeki yıldızları izlerken derin bir nefes aldım ve koluna biraz daha sarıldım. Kamp alanında bunaldığım için Jungkook beni güzel bir yere getirmişti. Etrafımız ağaçlarla kaplıydı ama bulunduğumuz yer boşluktu ve gökyüzündeki yıldızlar net bir şekilde görünüyorlardı.
"Çok huzur verici." dememle mırıltılar çıkartıp burnunu saçlarıma sürttü.
"Keşke hep böyle huzur verici yerlerde olsak. Gerçi sen yanımdayken hep öyle hissediyorum." deyip gülümsedim.
Jungkook birden başımın altından çekilince kaşlarımı çatıp ona döndüm. Hızla insan formuna döndü ve şaşkın bakışlarım eşliğinde yere uzanıp başını göğsüme koydu.
"Biraz da ben senin göğsünde dinleneyelim."
Gülümseyip elimi saçlarına çıkarttım ve yavaşça okşamaya başladım. Sevdiğim adamın yanımda olması ve böyle huzur verici bir ortamda olmak beni gerçekten çok mutlu hissettiriyordu.
"Jungkook?"
"Hm?"
"Her şey bittiğinde, savaş, bu nefret, katliamlar... yine buraya gelelim olur mu? Şuan mutluyum huzurluyum evet ama aklım bir yandan da orada. Buraya daha sakin bir kafayla gelmek ve öyle keyfini çıkartmak istiyorum."
Başını göğsümden kaldırıp bana dönerek alnımı öptü ve "Sen ne zaman, nereye gitmek istersen gideriz." dedi.
"Beni bu kadar şımartma." deyip gülümsememle hızla gülüşümü öpüp geri çekildi.
"Şımarmak istiyorsan şımar. Bunları çok duyacaksın."
Ellerimi boynuna dolayıp "Ya benden bıkarsan?" dememle "Öyle bir şey mümkün değil." dedi.
"Ya birini benden daha çok seversen?"
Böyle bir şey olmayacağını biliyordum ama şuan onunla bu şekilde konuşmak hoşuma gitmişti.
"Kimseye senden daha çok sevmem."
"Sevemezsin zaten." dememle "Nasıl engel olacaksın bana?" dedi.
"Bir kere bana mühürlüsün, benden başkasıyla yapamazsın. Sonra benim babam bir alfa, seni ona şikayet edersem mahvolursun, annem de çok güçlü bir vampir, sonra dayım da-"
Dudaklarını dudaklarıma bastırıp sözümü kestiğinde gülümseyip ensesindeki saçlarını okşadım.
"Baban bana bir şey yapmaz çünkü bende onun oğlu gibiyim. Diğerleri de yapamaz çünkü sende bana mühürleneceksin ve bana bir şey yaparlarsa seni kaybedecekler."
"Sanırım haklısın." diye fısıldamamla gülümseyip yeniden dudaklarımızı birleştirdi.
...
Sabah Jungkook'un yine yanımda olmamasıyla derin bir nefes alıp doğruldum. Buraya geldiğimizden beri uyandığımda yanımda olmuyordu.
Yatağımızı toplayıp ayağa kalktım ve elbisemi değiştirip dışarı çıktım. Gözlerim ileriden bana doğru yürüyen Jungkook'u gördüğünde derin bir nefes alıp bende ona doğru yürümeye başladım.
"Neden seni uyandığımda yanımda göremiyorum?" Önünde durup sorduğum soruyla gülümseyip "Birkaç işim oluyor, onları hallediyorum." dedi.
"Ben uyandıktan sonra yapsan? Hatta beraber yapsak? Geriliyorum sen yanımda olmayınca."
Bu sürekli yanımda kalsın, her zaman benimle olsun diye düşündüğümden değildi. Gerçekten burada geriliyordum.
"Sana kimse zarar veremez."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
War Of Races - Jeon Jungkook
Fanfiction"Sana bağımlı oldum, tıpkı kanına olduğum gibi." "Katilime aşık oldum, tıpkı bir aptal gibi."