Bugün Set Me Free Pt.2 çıktı bildiğiniz gibi, bol bol stream kasın lütfen. Jimin'e hak ettiği değeri verelim. Aynı zamanda Smoke Sprite ve On The Street içinde stream kasın, mutlaka listelerinizde bulunsunlar. Üyelerimize hak ettikleri değerleri verelim. Youtube'dan da klipleri izlemeyi unutmayın. Mnet Plus'da oylama var. Hem Jimin hem Hoseok hem de Namjoon aday, oradan da oylanırınızı kullanın. Bu dönem yoğun geçecek, lütfen elinizden geldiğince destek olun. Haftaya albüm geliyor o zaman da tüm desteğimizi verelim ve rekorları kıralım. Üyelerimizin her birine emeklerinin karşılığını verelim. Hepsinin işlerine destek olalım.
İyi okumalar~
...
Jeon Jungkook
Hina'nın başını dizlerimin üzerine koyup telaş ve endişeyle onu hafifçe sarstım. "Hina, aç gözlerini."
Korku tüm vücudumu ele geçirirken ona bir şey olmaması için dua etmeye başladım. Kaybedemezdim onu, bırakamazdı beni. Bunu yapamazdı bana.
Ne kadar kabul etmek istemesemde bağlanmıştım ona. Benim için değerli bir hale gelmişti kısacık sürede, bırakıp gidemezdi beni.
"Hina hemen aç gözlerini! Beni bırakamazsın duydun mu?! Aç hemen gözlerini!"
Gözlerinin hareket ettiğini görünce yanaklarımdan üzerine yaşlar süzülürken gülümsedim.
"Hadi güzelim, başarabilirsin."
Burnuma dolan kanının yanında başka bir vampirin kokusunu aldığımda başımı hızla kaldırdım ve yanımızda duran vampire bakıp Hina'yı kendime çektim.
"Onu almaya çalışırsan seni gebertirim!"
Ellerini havaya kaldırıp "Sakin ol Jungkook. Amacım ona zarar vermek değil. Yardım edeceğim." dedi.
Adımı nereden bildiğini umursayacak halde değildim. Sadece Hina'nın iyi olmasını istiyordum ama bu adama güvenebilir miydim emin olamıyordum.
"Sen kimsin?"
"Ben Seokjin. Prenses Haesun'un emriyle Prenses Hina'yı korumak için görevlendirildim. Bir süredir sizi izliyorum-"
"Madem bizi izliyorsun ne diye daha erken gelmedin?! Neden onun yaralanmasını bekledin?!"
"Yapabileceğimiz en hızlı şekilde geldik." diyen kızla kaşlarımı çatıp ona döndüm. Ne ara gelmişti bilmiyorum. Kokusundan onun vampir değil bir kurt olduğunu anlamıştım.
"Şimdi izin ver Prenses'i kurtarayım Jungkook."
Adam bize doğru yürüyünce Hina'ya döndüm. Yüzü solmaya başlamıştı, eğer bir şey yapılmazsa ölecekti ama ya bu adam yalan söylüyorsa? Ya amacı onu öldürmekse?
"Bana güvenmediğini anlayabiliyorum ama gerçekten amacım onu kurtarmak Jungkook."
"Eğer ona bir şey olursa seni gebertirim." deyip gözlerimi gözlerine çıkarttığımda başını sallayıp beni onayladı. "Ona bir şey olmayacak."
Yanımıza gelip diz çöktüğünde çantasından küçük bir şişe çıkartıp Hina'nın dudaklarına yaklaştırdı. Yavaşça dudaklarının arasından şişenin içindeki sıvıyı boşalttı.
"Neydi o?"
"Kan kaybını engelleyecek bir karışım."
"Neden iyileşmiyor?" dedim yanağını okşayıp. Her geçen saniye yüzü daha da soluyordu ve bu benim korkumu arttırıyordu.
"Çünkü o yarı insan-"
"O yarı kurt." dedim gözlerine bakıp. Bana şaşkınlıkla bakıp "Biliyor muydun?" deyince başımı salladım. "O da biliyor." dedim yeniden Hina'ya dönüp.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
War Of Races - Jeon Jungkook
Fanfiction"Sana bağımlı oldum, tıpkı kanına olduğum gibi." "Katilime aşık oldum, tıpkı bir aptal gibi."