Jungkook boynumu öpüp yanıma uzandığında derin bir nefes aldım ve göğsüne başımı koyup soluklanmaya başladım. Eli çıplak omzumu okşarken gülümseyip başımı gökyüzüne çevirdim. Yıldızlarla dolu bir gökyüzünün altında sevdiğim adamla bir gece geçirmek hayatımdaki en iyi anların başına yerleşmişti.
"İyi misin Prenses?"
"İyiyim." diye fısıldayıp göğsüne bir öpücük kondurduğumda saçlarımı öptü.
"Bunun gerçekleştiğine inanamıyorum." dememle "Annenin gelmesi iyi oldu." dedi. "Yoongi hyung bizi biraz da olsa unuttu."
Kıkırdayıp "Babamın bizi unuttuğunu hiç sanmıyorum." dedim yüzüne bakıp. "Sabah muhtemelen bizi sorguya çekecek."
Elini yanağıma koyup hafifçe okşadığında başımı hafifçe çevirip hafif bir öpücük kondurdum.
"O zaman bende ona geceyi eşimle beraber yıldızların altında geçirdiğimi söylerim."
"Oda bunu enimin çok iyi bir şekilde karşılar." dememle beni kendime çekip dudaklarımı öptü. "Seni benden ayıramaz artık, sen benim her şeyimsin."
"Hem ne yapabilir ki? Sonuçta biz çoktan birlikte olduk.
Gülümseyip başımı göğsüne yasladım ve dudağımı ısırıp iyice ona sarıldım. Az önce hayatımın en iyi anını yaşamıştım ve bu kesinlikle mükemmel hissettiriyordu.
...
Sabaha karşı tepeye döndüğümüzde annemi babamın çadırından çıkarken görüp gülümseyerek yanına gittim. Oda beni görüp gülümseyerek kollarını açtığında hızlanarak ona sıkıca sarıldım.
"Günaydın bebeğim." deyip saçlarımı öptüğünde "Günaydın." deyip yanağını öptüm.
"Nereden geliyorsun böyle?" diye imayla konuştuğunda bakışlarımı kaçırdım. "Hadi ama benim kızım annesinden mi utanıyor?"
"Anne!" diye isyan eder bir tonda konuşmamla gülüp yüzümden saçlarımı çekti.
"Tamam bir şey demiyorum."
Jungkook bize doğru gelip yanımızda durduğunda annem ona bakıp gülümsedi.
"Merhaba Jungkook."
"Merhaba efendim."
Babam dışarı çıkıp üçümüze baktığında gülümseyip yanına gittim ve parmak uçlarımda yükselip yanağını öptüm.
"Günaydın baba."
"Günaydın Prenses'im."
Annem ve Jungkook'a döndüğümde annemin ona doğru ilerlediğini görüp merakla onu izledim.
"Aynı annene benziyorsun."
Jungkook şaşkın bakışlarla anneme bakıp "Onu tanıyor muydunuz?" diye sorunca annem başını onaylar anlamda salladı.
"O bizim en büyük destekçimizdi ve aynı zamanda yakın arkadaşımdı."
Jungkook'un gözleri dolduğunda annem hafifçe gülümseyerek devam etti. "Sözünü tuttun."
Jungkook anlamamızlıkla anneme baktığında o gülümseyerek devam etti. "Biz seninle tanışıyorduk Jungkook."
"Nasıl yani?"
Bu durum beni de şaşırtırken annem gülümseyerek devam etti. "Dört yaşındaydın, yani seni en son gördüğümde. O gün... o gün bir söz verdin annene."
"Haesun." Babamın uyarı ve kıskançlık dolu sesiyle daha da meraklanırken annem gözlerini devirdi ve Jungkook'a dönüp anlatmaya devam etti.
"Annen Yoongi'ye senin ileride kızımızla evleneceğini söylüyordu ve Yoongi'de tahmin edersin ki kıskançlık yapıyordu."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
War Of Races - Jeon Jungkook
Fanfiction"Sana bağımlı oldum, tıpkı kanına olduğum gibi." "Katilime aşık oldum, tıpkı bir aptal gibi."
