16. Bölüm

440 44 54
                                    

"Çok kalabalık." dememle beni kendine çekip belimi tuttu. "Yanımdan ayrılma."

Başımı sallayıp onaylamala ilerlemeye devam ettik. Gerçekten çok kalabalıktı burası.

"Yemek yiyecek bir yer bulalım ve alacaklarımızı alıp gidelim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Yemek yiyecek bir yer bulalım ve alacaklarımızı alıp gidelim."

"Burası neden bu kadar kalabalık?" dememle "Nakarya'daki insanların büyük çoğunluğu bu bölgede yaşıyor. Vampirler çok gelmiyorlarmış buraya." dedi.

"Yinede içim rahat değil, bir an önce gidelim."

"Tamam, şurada elbiseler var. İstediğini al." demesiyle onu onaylayıp elbise satan tezgaha ilerledim.

Rahat bir şeyler almak istiyordum. Yeniden vampirlerle karşılaşırsak elbisemin beni yavaşlatmasını istemiyordum.

Rahat gibi görünen bir tanesini seçtiğimde Jungkook parasını ödeyip yeniden belimden tutarak ilerlemeye başladı.

Onunla bu derece yakın olmak kalbimin atış hızıyla oynuyordu. Derin bir nefes alıp kalo atışlarımı yavaşlatmaya çalıştığımda burnuma dolan kokusuyla bunun yanlış bir karad olduğunu anlamıştım. Tuhaf bir şekilde kokusu beni rahatlatıyordu.

Jungkook başka bir tezgahta durup battaniye falan almaya başladı. Bende bir adım kadar arkasında durmuş işinin bitmesini bekliyordum.

Kolumda bir el hissetmemle hızla yan tarafa döndüm. Simsiyah giyinmiş kafasını da siyah bir örtüyle örtmüş yaşlı bir kadındı karşımdaki.

"Sen... çok güçlüsün."

Kaşlarımı çatıp ona bakmaya devam ederken kolumu elinden kurtarmaya çalıştım. Tekrar kolumu tuttu ve bana yaklaşıp konuşmaya devam etti.

"Üzerinde çok güçlü bir büyü var. Büyüyü bozman gerek."

"Anlamıyorum-"

"Sen çok güçlüsün."

Jungkook yanıma gelip beni kendine çekince kadından uzaklaştım. "Gidelim hadi."

"Büyünün bozulmasına az kaldı Hina."

Başımı arkama çevirip şaşkınlıkla ona baktığımda Jungkook beni hızlı bir şekilde yürütmeye başladı.

"Adımı biliyor?"

"Bir an önce gidelim buradan." Kasabanın çıkışına doğru ilerlemeye başladık.

O kadın adımı nereden biliyordu? Beni nereden tanıyordu? Ne büyüsünden bahsediyordu?

Sorular aklımda dönüp dolanırken kendimi delirecek gibi hissediyordum.

...

"Kadın büyücü Hina. Adını bir şekilde öğrenmiş olabilir."

Bunun içimi rahatlatmasını falan mı bekliyordu? Kadın beni tanıyordu! Bunun ciddiyetinin farkında mıydı?

"Jungkook ya gidip birine benden bahsederse?! Nasıl bu kadar rahatsın?!"

War Of Races - Jeon JungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin