♛ 43. Bölüm - Savrulmak ♛

813 63 8
                                    


Yağız'ın Anlatımı

Ahu'nun evden çıkmasıyla Yahya'da peşinden gitti. Doğru zaman değildi ama durdurmadım. Konuşmayı deneyebilirdi.

"Şunu gönder veya uzaklaştır. Ahu'yu daha fazla hiddetlenmeye gerek yok" dedi Aksel ve masadan kalktı.

Haklı olduğu için bir şey demedim. Seza'yı yukarıya toplantı odasına çağırdım. Masadan kalktım ve yukarıya çıktım. 

Seza beni son noktaya getirmişti. Kırmızı çizgim üzerinde gezinmişti ve yıllardır olan kardeşliğimizin de üstünü çizmeye çalışıyordu. 

İçeriye adımını atar atmaz "Ne yapmaya çalışıyorsun sen?" diye sesli bir şekilde bağırdım.

Sakince içeriye girdi ve kapıyı kapatıp karşıma geçti "Ne yapmışım?" dedi. Farkında mı değildi, yoksa bir derdi vardı anlayacaktım. 

"Zamanında Ahu'yu tanımadan annenin, babanın kollarına git dediğimde, bunu nasıl söylersin diye günlerce benimle konuşmadın.  Aynı acıyı yaşıyorsun diye başkasına söylenene bile tahammül edemeyen bir adamken bu tavrın nedeni ne?"

"Abarttı, abartıyorsun ve abartıyorsunuz"

"Sakin olmaya çalışıyorum Seza, sen de kendine gel. Hadi benim sevdiğim kadına saygı duymamanı geçelim, geçilmeyecek bir durum değil ama aradan beni çıkarıp olaya baktığında, Ahu senin kötü olduğunda peşinde geldi, Aksel'in yaptıklarına alındın diye masadan kalktı. Acını paylaştı yanında oldu. Sen nankör ol diye mi yaptı?"

"Hadi ama en az benim kadar ağır konuştu. Kardeşine çalışan muamelesi yapılıyor" dedi anlamama ısrarına devam ediyordu.

"Yaptıklarından sonra ne tepki bekliyordun? Anlamıyorsun ve gerçekten son noktadayız. Ankara'da ki işi halletmeye git, ardından dinlen tatil yap. O aklın yerine gelsin" yılların hatırına silmiyordum ve doğru tanıdıysam aklı selim düşündüğünde bunlardan pişman olacaktı. 

"Beni uzaklaştırıyor musun?"

"Belli ki derdin var, kendinde değilsin. Uzaklaşman daha iyi olur"

"Planlarımızı bırakalım, ben uzaklaşayım derken sen ne yaptığının farkında mısın? Tüm yıllarımızı saçma sapan bir aşk uğruna harcıyorsun"

"Defol git" dedim. Yılların hatırına yakasına yapışmıyordum. 

"Artık aç gözlerini Ahu resmen Akselcilik oynuyor. Aksel gibi gözü kara, Aksel gibi çevresini önemsemeyen bir insan. Onun için yanlış Atayarsın abi bunu fark et" dedi. Bana yılların hatırını hiçe saydırdı ve yakasına yapıştırtırdı  "Ahu gücü seviyor ve Aksel'e gidecek" diye devam ettiğinde yakasından tutup dışarıya attım. 

"Ya Ahu hakkında nasıl konuşacağına öğren, ya da defol git Seza" dedim. 

"Yanlış yapıyorsun" dedi ve uzaklaştı. 

Sinirle odadaki dosyaları bir yere fırlattım. Bu çocuğa ne olmuştu böyle? Ben mi yanlış tanımıştım, gözünü çok mu hırs bürümüştü. 

Yanlış Atayarsın ne demekti? 

Ahu'nun sevgisini daha önce sorguladığını da biliyordum. Konuştuğu tek doğru kelime gözü karalığıydı onun dışındakilerde yanılıyordu ne çevresini önemsemeyen insandı ne de güce tapıyordu. 

Beni nasıl sevdiğini ben gözlerinden görüyordum. Kendini eski düşüncelerinden uzaklaştırmak için çabalamalarını, hayatını benim hayatımın önüne koyduğu biliyordum. Benim bilmem, bizim hissetmemiz yeterliydi. Kimseyi inandırmak zorunda değildik. 

VEZİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin