VEZİR

♛ 21. Bölüm - Son Eğitim ♛

YAĞIZ'IN ANLATIMI

Bir silah sesi duyduğuma eminim. Odamdan çıktım ve bahçeye gittim. Adamlardan birine "Silah sesi nereden geldi?" diye sordum.

"Evin içinden geldi Yağız bey. Cengiz Hoca'nın eğitimi vardı."

Ahu'nun eğitim programını takip ediyordum. Silah dersi olmadığına emindim. Eve döndüm ve aşağı kata indim. Silah eğitimi olsa ses gelmeye devam ederdi.

Spor salonunun kapısı açtım "Bugün silah eğitimi yoktu. Bu ses ne böyle?" diyerekten içeri girdim.

Yerde Ahu'yu kanlar içinde görmek beklediğim en son şeydi.

"Ne yaptın lan?" diye bağırdım. Hızlıca Ahu'nun yanına gelmiştim.

Gözüm Cengiz'in olduğu yere kaydığında Aksel'in onu duvara çarptığını gördüm. Ne ara gelmişti?

"Sen izin verdin Aksel" dedi Cengiz.

"Ben sana yapmayacaksın dedim" diye yumruk atmıştı.

"Sabah mesaj attın Aksel, Ahu'nun son eğitimini tamamla diye"

Ceketimi çıkarmış ve Ahu'nun omzuma doğru bastırtırken duyduğum konuşmayla bakışlarım hızla Aksel'e döndü.

"Aksel doğru mu?" diye bağırıp yerimden kalktım ve Aksel'in yakasına yapıştım. Bu sefer sınırı zorlamıştı.

"Saçmalama lan dün konuşmadık mı telefonun ortadan kaybolduğunu" derken elimi yakasından çekmeye çalıştı.

Doğru dün gece konuşmuştuk. Elimi yakasından çektim. 

Elime baktım. Ahu'nun kanı vardı. Ahu'ya doğru her yeri kan olmuştu. Sevdiğim kadın vurulmuştu. Elimde sevdiğim kadının kanı vardı. Sakin olamıyordum. Düşüncelerimi toplayamıyordun.

Sakin olmalıydım. Önce onun sağlığını sonra detayları düşünmeliydim. Sakin olmalıyım, sakin olabilirdim.

"Aksel" diye bağırdım Ahu'nun yanına geri çökmeden "Git Orhan'ı getittir" kan kaybını birazda olsa kesmek için baskı yapıyordum ama onu zarar vermeden götürmem için ilk müdahalenin yapılması gerekiyordu. Arkamı döndüğümde Aksel'in donuk kalmış bir şekilde Ahu'ya baktığını gördüm " Aksel hareket et" diye tekrar bağırdım

"Bizim hastaneye götüreceğiz" diyerekten saçlarını okşadım. Bakışları donuklaşıyordu "Kapama gözlerini, kapama lütfen."

"Sakin ol" dedi ama sesi çok az çıkmıştı "Omzumdan vuruldum diye ölecek değilim."

"Sana ölüm hakkında konuşmanı yasaklıyorum" dedim.

Gülmek istedi ama olmadı acı çekiyordu "Bana bir şeyi yasaklayabileceğini mi sanıyorsun?"

Hayat bir kez daha sevdiğim kadının gülüşünü görmeme izin vermedi.

"Konu sen ve hayatın olduğunda neler yapabileceğimi bilmiyorsun."

Bende bilmiyordum. Hissettiğim duygular benim içinde yeniydi.

Bu hisler ansızın dünyama girmişti. Sevmenin zamanı yoktu. Belki bir dakikada, bir günde, bir ayda, belki yıllar sonra seni yakalıyordu.Sevginin sınırı da yoktu. Dünyalar kadar seviyorum dersin o sevgi dünyaları aşar.  Benim sevgim dünyayı aştı.

İçeriye koşarak gelen Seza ,Orhan ve çalışanları ile biraz da olsa rahatlamıştım. Geriye çekildim ve onlara işini yapabilmeleri için alan açtım. Çalışanlar Ahu'yu sedyeye alıp odadan çıkarırlarken peşinden gittim.