Gerilim dolu geçen yemekten sonra salona geçmiştik. Aksel ile aynı koltukta oturuyorduk. Yağız karşıda duran tekli koltukta oturuyordu. Salonda da sessiz geçen dakikalar sonrası Yağız'ın telefonu çaldı ve salondan ayrıldı.
" Çok sessizsin. Yorgun musun?"
Normalde konuşuyorduk mu ki? Demek istesem de kendimi durdurdum "Hayır çok iyiyim" dedim aslında bu koca bir yalandı.
" Yağıza inat yaptığını anlıyorum" dedi.
" Ben kimseye inat yapmam. Aslında iyiyim ama biraz yıkılabilirim" dedim ve koltuğa uzandım. Yastık yoktu ve boynum boşlukta kalıyordu.
"Boynun tutulur öyle bir saniye izin verir misin?" dedi ne yapacağını anlamadığım için başımı evet anlamında salladım. Biraz yaklaştı ve kafamı kaldırıp dizlerine koydu.
Normalde rahatsız olabilirdim ama izin almıştı ve ben çok yorgundum. Gözlerimi kapattım. Yağız'a inat yaptığım yoktu. Sadece lafları ile uğraşamazdım. Adım seslerini takip ediyordum, geldiğinde kalkacaktım.
Gitmesi ile geri gelmesi bir olan Yağız'ın adım sesleri yeri dövüyordu. Şimdi kalksam Aksel çekindiğimi düşünecekti. O yüzden kalkma düşüncemden vazgeçtim ve yatmaya devam ettim.
İçeri giren Yağız bize doğru döndü ve kaşlarını çattı. Aksel'in bacağında yatıyordum. Gözü ile tamamen süzdü ve yerine oturdu.
" Kime sinirlendin?" dedi Aksel.
"Timur" diye cevap verdi.
Cevabı ile yerimden doğruldum. Yine hangi olayın içinde kendimi bulacaktım.
Yağız konuşsun diye bakıyordum ama onlar Aksel ile gözleriyle anlaşmaya çalışıyorlardı.
" Benden mi saklıyorsunuz? "
"Senlik bir durum yok" dedi Yağız.
Cevabını ciddiye almadım ve Aksel'e bakmaya devam ettim. Her beni ciddiye almadığında bende onu ciddiye almayacaktım.
Aksel ondan cevap beklediğimi anlayınca konuşmaya başladı.
"Anlat Yağız"
Cevabımı aldığımda kafamı Yağız'a çevirdim. Ama o ikimize de bakmıyordu. Boşluğa sinirli bir şekilde bakıyordu.
Timur'a mı sinirliydi yoksa yine onu dikkate almama mı emin olamadım.
"Sözleşme önceden imzalanmış ama nişanlısının kayıp olması Kuyuya cephe almasına yol açtı. Harekete geçebilirler ve kanıtımız yok."
Nişanlısı mı demişti o kaşlarımı çattım.
"Nişanlısı mı?" dedim sertçe.
Boşluğa baktığı gözlerini çevirdi "Senden bahsediyorum" dedi.
"Hadi ya peki benim bundan haberim var mı?"
Elini ensesine attı ve sıkıntılı bir nefes verdi " Kusura bakma. Konuşma o şekilde ilerleyince ağzımdan öyle çıktı"
"Kusura baktım ama Yağız " dedim sertçe.
"Yeter konudan uzaklaşmayın. Hangi şirket olduğu kesinleştiremedin mi hala?"
"Tunçlar ile yapmıştır diye düşünüyorum"
O arada benim aklıma evden çıkarken aldığım kağıtlar aklıma geldi. Tunç kesinlikle tanıdık geliyordu.
" Düşünce ve tahmin ile mi iş yapıyoruz Yağız?" dediğinde Aksel araya girdim.
" Bir dakika beni bekleyin" dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VEZİR
Chick-LitBir oyunun içindelerdi ve beni de içlerine çekmişlerdi. Kaçtım yakalandım sonra tekrar kaçtım yine yakalandım. Zaman ilerliyordu ve ben çözüme ulaşamıyordum. Geçen zamanlar bana oyunu onların istediği gibi oynamam gerektiğini öğretti. Kurtulmak içi...