Bu fotoğraftaki kız çocuğu bendim ve sarıldığım kişi şu an karşımda gördüğüm adamın genç haliydi.
Benim resme şaşkınlık içinde baktığım halimi fırsat bulmuş olmalıydı ki sarılmak için yaklaştığını fark ettim "Sakın ama sakın, yalandan sarılmayı düşünme. Kuyu üyeleri arasında manipüle edebileceğin son insanlardan biriyim"
Sinirle konuştum ama zihnim hala resimdeki anı arıyordu. Dört yaşındaydım, o kadar geç çocukluk dönemini hatırlamamak sade bir çocukluk yaşayanlar için geçerli olabilirdi.
Benim her yaş döneminde yaşadığım zorlukları bana ilk günkü gibi hatırlatan hafızam vardı.
Ama bu anı yoktu.
Fotoğrafla oynanmış olabilir miydi?
"Yalan mı?" elimdeki resmi aldı ve konuşurken resmi hışımla sallıyordu "Ben yirmi yıldır bu fotoğrafa bakıp sana tekrar sarılmanın hayalini kurdum."
"O zaman sana gerçeği söyleyeyim, hayalin hayal olarak kalmaya devam edecek"
Çıldırmama ramak kalmış gibi hissederken kalbime bir soğukluk düştü.
Tanımadığın bir adam için sinirlerini yıpratmaya değmez Ahu diyordu bu içime düşen soğukluk.
"Konuşalım, detaylıca her şeyi anlatayım. Geçmişe çare olamaz ama geleceği düzeltebilirim"
"Geçmişimde yara olanı geleceğim de istemem" dedim.
"Yaralarını silemem kızım-" dediğinde elimle dur işareti yaptım.
"DNA testi istiyorum" dedim. Bu adamdan ortalıkta 'kızım, kızım' diye gezecek hava alıyordum. Tehlikeyi önceden önlemeliydim.
"Tamam, gidelim yaptıralım"
İtirazsız kabulünü gerçekliğe mi yormalıydım yoksa yalanını hazırlayan kılıfını zaten hesaplamıştır diye mi düşünmeliydim.
Elinden resmi aldım. Ayşegül'e inceletecektim. Oynanmış olma ihtimalini o fark ederdi.
"Benim adamlarımın olduğu, güvenli ve doğru koşulların sağlandığı yerde yapılacak."
"Yarına hemen ayarlayabilir misin? Sana her şeyi anlatmak için daha fazla geç kalmak istemiyorum"
Kafamı salladım, gerçekten benim onu kale alacağımı düşünmesi komikti.
Yanından geçip gidecekken "Bir gün baba-kız ilişkimiz olduğunda bu günleri hatırlamayacağız" dedi.
Yanından geçip gitmeme mi içerlenmişti?
"Bir gün baba-kız ilişkimiz olamayacak kadar kötü hatıralar var aramızda"
Arabaya doğru ilerlerken Burhan adamları serbest bıraktırdı. Ben arabaya binince şoför koltuğuna geçmedi. Yan koltuğa geçip "Yağız beylere haber vermeliyiz ardından Kuyu'da acil durum belirtmeliyiz. Direkt liderin size saldırması acil durumdur. Konum olarak siz de üsttesiniz bu kabul edilemez"
"Kimse bana saldırmadı, ben gerekirse haber veririm. Sakın Yahya'da belli etme" dedim. Ortalığın karışmasını istemiyordum.
"Belli edersen veya bir şey ağzından kaçırırsan ülkeyi terk et geriye kalan yapabileceğin en akıllı şey benden kaçmak olur" diye ekledim çünkü belli etmeyecek gibi bir havası yoktu.
"Tabii ki söylemem Ahu Hanım ama tavsiyelerimi bir düşünmenizi isterim"
"Geçerli koşullarda düşünürüm şimdi senden bir şey isteyeceğim. Önce git dinlen" yorgunluğunu göz ardı etmeyecektim "Ardından güvenilir bir hastane ayarla, laboratuvar ortamının ve çalışanlarının bizim için çalıştığı güvenliği bir yer DNA testi yapılacak."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VEZİR
Chick-LitBir oyunun içindelerdi ve beni de içlerine çekmişlerdi. Kaçtım yakalandım sonra tekrar kaçtım yine yakalandım. Zaman ilerliyordu ve ben çözüme ulaşamıyordum. Geçen zamanlar bana oyunu onların istediği gibi oynamam gerektiğini öğretti. Kurtulmak içi...