♛ 47. Bölüm - Özür Dilerim ♛

551 40 5
                                    


Yorumlarınız benim için motivasyon kaynağı oluyor, masa başına oturmak için bir güç oluyor. Düşüncelerinizi görmek isterim.

Keyifli okumalar ❤


Bu dört adamı daha tutamazdım, tutmak istiyor muydum ona da emin değildim.

Ama bir şeyi de farkındaydım ki beni görmedikçe Hasan Erkan durmazdı.

Cama doğru yürüdüğümde Burhan yanıma gelmişti "Ahu hanım camlarda uzak dursanız olur mu?" dedi.

"Neden?"

"Sizi öldürdüler sanıyormuş"

"Nasıl?" dedim. 

"Bilmiyorum. Ben sadece Hasan Erkan'ın geldiğini haber verdim ve gelirken kızını öldürdüler dediklerini duydum"

"Nasıl bilmiyorsun Burhan" dedim. Her şeyden haberdar olacak konumdaydı nasıl bilmezdi.

"Size söylerim diye benden de saklanıyor"

"Sonra bana sinirli diyorlar. Sinirli miyim ben Burhan?" dedim. Bir şeylerin saklanmasından hoşlanmıyordum.

"Değilsiniz Ahu hanım"

"Bence de değilim. Olduysam da bunlar yapıyor" dedim ve camın önünde çekildim. 

Ben göremezsem içim rahatlamazdı mesela kontrolden çıksa haberim de  olmazdı. Endişelenmeye başladım. 

"Ahu hanım isterseniz kamera kayıtlarından izleyin" dedi Burhan.

"Olur" dediğimde hızlıca salondan ayrıldı. İki dakika sonra elinde dizüstü bilgisayarla içeri girdi. 

Elinden bilgisayarı aldım ve "Sende yanlarına git" dediğimde onayladı. 

Bilgisayarla odama çıktım ve izlemeye başladım. Ses yoktu ama en azından mimiklerinden durumu kontrol edebilirdim.

İki tarafında adamlarının silah hareketleri izlediğimde tehlikeyi sezdim. Ben aramadan Hasan Erkan duymayacaktı. 

Elime telefonu aldım ve daha önce beni aradığı numarayı geri aradım. Uzun süre çaldı ama açan olmadı. Üçüncü kez arama ısrarımda kameradan izlerken fark ettim ki elini cebine atıp bakmıştı. 

Hemen telefonu açıp kulağına götürdüğünü gördüm ve  o sırada telefonun açılmasıyla birlikte hızlıca "Kızın olduğumu belli etme" dedim.

 Bunun duyulmasını istemiyordum. 

"İyi misin?"

"Git" dedim. 

"Seni görmeden gitmeyeceğim ve beni senin canınla tehdit eden herkesi öldüreceğim"

"Beni göremezsin ve dışarıda gördüğün kimseye dokunamazsın duydun mu? Duydun mu?" diye bağırdım. 

"Senin canın-"

"Yaşıyorum ve iyiyim. Ya o silahı indir ya da benimle karşıya karşıya gelirsin" 

"Bana düşmanınmışım gibi davranma"

"Silah çektiğin kişi benim sevdiğim adam" diye bağırdım.

"Sevdiğin adamda babana silah çekiyor" dedi.

"O bana zarar veren adama silah çekiyor" dediğimde nefes alış verişinin sıklaştığını duydum "Sen ise beni hayatta tutan adama silah çekiyorsun" diye devam ettim.

VEZİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin