♛ 22. Bölüm - Taraflar ♛

2K 116 2
                                    

Bugün VEZİR yayımlanalı tam iki ay oldu ama yazılalı daha uzun zaman oluyor. Uzun süre boyunca yalnız ilerlettiğim kurgumu, karakterlerimi sizlerle paylaşmanın çok güzel hissettirdiğini tekrar belirtmek isterim.

Karakterlere olan sevginizi okumak, kurguya dair düşünceleri görmek benim için çok özel.

Keyifli okumalar dilerim.

"Neden? Niye Aksel'i umursuyorsun?"

"Çünkü o gün beni arabasına kabul etti. Ona niye ihanet edeyim? Sen bu kız bela olur derken o beni anlamaya çalışıyordu. Bir kere bile tereddüt etmedi beni buraya kabul ederken sen o gün beni geri götürmeye hazırdın" dedim.

"Tamam o gün biraz sert tavrım vardı ama seni oraya geri götürmezdim. Aksel senin gözünde kurtarıcı rolündeyken ben kötü adam rolünü mü alıyorum?"

"Ne?" dedim şaşırarak "Seni kötü role falan koymuyorum."

"Anlıyorum ona karşı minnet duyuyorsun" dedi ve bir süre sustu. "Konuşmaları duyman beni rahatsız etmedi tam tersi yıllarımı anlatabilecek cesareti toplamayı bana düşündürdü" sesi sakin çıkıyordu. Yağız'ın bakışları az önceki sıkıntılı halinden arınmış bana hep baktığı gibi bakıyordu.

"Galiba şu an bir seçim yapman gerekiyor Ahu" dedi. Haklıydı bir seçim yapmam gerekiyordu.

Ya Yağız'ı ya da Aksel'i seçecektim.

Yağız'ın samimiyetine mi inanıyordum yoksa Aksel'e olan minnet duygum mu fazlaydı? Bunun cevabı beni seçimime götürecekti.

Geldiğim İlk günden beri gördüğüm güç savaşının benimle ilgisi olmadığı için umursamadım. Hatta bunun bir yerde patlak vereceği anlamıştım ve o gün geldiğinde buralarda olmam sanıyordum ama gelecek her zaman istenilen şekilde seyretmiyordu.

Ortada bir bomba var ve ben hangisinde patlayacağını seçebilirdim.

Yağız'ın yanından ayrılalı üç saati geçiyordu. Düşüncelerim ile boğuşuyordum. Odada bunalmıştım. Hızlıca çıktım ve aşağıya indim. Aksel'i kapının orada gördüm. Ses duyunca o da bana dönmüştü. Takım elbise değil spor giyinmişti. Şaşırdım ilk defa bu şekilde görüyordum. 

"Nereye?" diye sordum.

"Yürüyüşe çıkacağım"

"Bende geleyim mi? Çok sıkıldım, bunaldım, daraldım" diye sıraladım bu liste uzardı ama sustum.

"Tamam bekliyorum"

Hızlıca hazırlandım ve yürüyüşe çıktık. Yol boyunca konuşmadık o da düşünceleri ile boğuşuyor gibiydi.

"Yaralıyım ben yaralı yeter yoruldum" dedim bir iki adım gerisindeydim.

"Omzundan yaralısın bacağından değil" derken durup bana dönmüştü.

"Omzumun ağrısı bacağıma vuruyor belki de nereden biliyorsun?" diye mantıksız ama kendimce mantıklı savunmamı öne sürdüm.

"Tamam geç hadi" diyerekten çapraz da duran bankı işaret etti.

"Neden bana güvenmedin?" diye sordu. Ertelenmiş bir konuşmaydı ve şu an gerçekleştirmek istediğini anladım.

"Kişisel algılama hem de oda da yaptığın konuşmada bu sözleşmeler için her şeyi yaparım diyerekten göz dağı vermeye çalıştın"

"Öyle bir şey yapmadım. Sadece kendimi sana anlatmak istedim. Her şeyi yapabilirim derken sen çıkmak istediğinde de başka bir şekilde halletmeye çalışacağım mı belirtmek istedim. Üstüne yük vermek istemedim."

VEZİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin