29

757 95 39
                                    

"Bir sorun yok gibi görünüyor..."dedi gözlüklü adam elindeki ucunda soğuk bir jel olan kumanda gibi şeyi Minho'nun göbeğine sürterken büyük ekrana bakarak.

"Bebeğimiz görünüyor mu?"diye sordu Chan hafifçe ekrana doğru eğilerek. Minho, Chan'ın konuşmasından sonra duyduğu kıkırtı ile gözlerini ayakta dikilen Jisung'a çevirdi. Jisung da ekrana bakarken suratına bir gülümseme vardı. Sinir bozucu bir gülümseme.

"Evet, görünüyor. Ama şu an çok minik bir top gibi düşünün onu. Henüz gelişmeye yeni başlamış, işte şurada."diyerek parmağının ucuyla bir yeri gösterdiğinde doktor, hafifçe dikleşip ekrana bakmaya başladı Minho. Doktorun parmağının ucuyla gösterdiği yerde hafif bir beyazlık vardı. Siyah ekranda gözüken minicik beyazlık. O muydu bebek yani?

"Bu bir mucize."dedi öğrencilerden biri gözlerini kocaman açıp ekrana doğru eğilerek. Minho gözlerimi ekrandan alıp konuşan öğrenciye çevirdi. Çok tatlı bir kızdı. Daha sonra gözlerini ondan da alıp baş ucundaki Chan'a baktı. Chan, Minho'nun kendisine döndüğünü farkedince gözlerini ona çevirip elini başına yaslayarak kafasını göğüsüne bastırıp diğeriyle minicik kalan elini tutmuştu Minho'nun.

"Erkek hamileliğinde bu gibi durumlar olur. Kadınlar bu durumda şanslılar çünkü gebelik sancılarına benzer regl sancıları yaşıyorlar öncesinde, ama bu erkeklerde böyle değil. Yani, bu sancılardan bu kadar etkilenmeniz çok normal Bay Lee."

Doktor gözlerini tatlı ikiliye çevirdiğinde Minho Chan'ın koluna sıkıca tutunup gözlerini odada dolaştırmaya başladı. Bunları sürekli yaşayacak mıydı? Nasıl dayanırdı ki?

"Peki bu ağrılar sürekli olacak mı?"diye sordu Chan sanki Minho'nun içini okur gibi.

"İlk zamanlar fazla olmaz ama gebeliğin sonlarına doğru artış gösterirler."diye açıkladığında doktor, Minho başını kaldırıp Chan'a baktı. Chan'da ona baktı ve sonra küçüğünü kendisine daha çok yaslayıp kollarını ovmaya başladı.

"Ben size ilaç yazacağım. Vitamin daha doğrusu. Gebelik süresince bunu kullanırsınız."dedi doktor ve gözlerini arkasındaki öğrencilere çevirdi.

"Kim, bir reçete yazar mısın? Sabah gösterdiğim gibi. Diğerleri çıkabilirler."dediğinde doktor, kız öğrenci arkadaki bilgisayara yaklaşırken Jisung ve yanındaki diğer öğrenci kapıya doğru ilerlemeye başlamışlardı.

Chan yavaşça Minho'dan ayrılıp güzel çocuğun yüzünü avuçlarının arasına alıp onun boyuna göre eğilip burunlarını birbirine değdirdi.

"Hemen geleceğim."diyerek Minho'nun burnunun ucunu öptüğünde, Minho başını iki yana sallamaya başlamıştı.

"Nolur yalnız bırakma beni."

"İki saniye sürecek bebeğim, kapının önüne çıkıp geleceğim. Telefonla konuşmam lazım. Hemen geleceğim."diyerek geri çekildiğinde Chan, Minho sıkıca onun elini tutmuştu gitmesin diye ama Chan'ın eli parmaklarının arasından kayıp gitmişti.

Minho hemen gözlerini doldururken Chan ona öpücük yolladı uzaktan ve ardından hızlıca çıktı odadan. Çıktığı anda koridorun sonuna doğru giderken yanındaki arkadaşıyla konuşan Jisung'a doğru ilerlemeye başladı.

"Jisung!"diye seslendiğinde, Jisung adımlarını durdurdu ve gözlerini arkadaşından alıp geriye doğru çevirdi. Bunun olacağını biliyordu zaten. Gözlerini devirirken şaşkınca kendisine bakan arkadaşına geri çevirdi gözlerini.

"Sen git ben geliyorum."diyerek gülümsediğinde arkadaşı ikiliye anlamsızca bakıp başını sallayarak yanlarından uzaklaştı. Jisung bir süre arkadaşının arkasından baktıktan sonra gözlerini eski arkadaşına çevirdi. Chan gerçekten çok değişmişti, hatta Jisung Minho'yu görmeden önce onu tanıyamamıştı bile.

I laughed a little too muchHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin