chapter forty five: just memory

352 41 37
                                    

Kız gözlerini biraz ilerisindeki manzaradan uzaklaştırmaya çalışırken kafasını diğer tarafa çevirmişti. "Bu görüntü uzun zaman önce beni de rahatsız ederdi." Rosa, Harris çoktan öldüğü için onun kimle konuştuğunu anlamak için hızla tekrar kafasını çevirmişti. Kadının kendisine doğru bakan gözleri ile kaşlarını çatarken birkaç saniyeliğine etrafına bakarak başkasını görmeye çalıştı. "Seninle konuşuyorum. Burada başka birisi var gibi mi görünüyor?" Kız şaşkınlıkla mırıldandı. "Ne? Bunu yapamazsın, yapmamalısın." "Neden yapamayacakmışım?" "Bu sadece bir anı."

Kadının kaşlarını çatarak ona doğru biraz daha yaklaşması ile kızıl kızda bir adım geri attı. Kadın aniden onu boynundan yakalayarak arkasındaki ağaca sırtını çarpmasını sağlarken konuştu. "Anılar bunu yapabilir mi Rosalyn?" Kız şaşkınlık ve korkuyla gözlerini büyütürken nefes alabilmek için ellerini boğazından çekmeye çalışıyordu. "Hayır, hayır.." Kız zorlukla mırıldanırken kadın sonunda ellerini üzerinden çekerek onun yere düşmesine izin verdi.

Rosa, gözlerini hızla önünde ayakta duran kadına çevirirken sordu. "Sen kimsin?" "Bu seni ve o arkadaşlarını ilgilendirmeyen şeylerden birisi. Sizi ilgilendirmeyen işlere burnunuzu sokmayın." "İnsanları öldürüyorsun ve bunun bizi ilgilendirmediğini mi söylüyorsun?" "Bence neden yaptığım daha mantıklı bir soru olabilirdi." "Bunu neden yapıyorsun?" "Bu da şuanlık bilmeni gerektirmeyen sorulardan birisi zamanı geldiğinde anlayacaksın. Sen veya arkadaşlarından birisi tekrar karşıma çıkmaya çalışmasın. Beni bulmaya çalışmayın."

Rosa söylediklerine kaşlarını çatarken söyledi. "Yoksa ne olur bizi de mi öldürürsün?" Kadın kızın sözleriyle düşünüyormuş gibi davranırken onunla yüz yüze gelmek için o da diz çöktü. "Senin için başka planlarım var bu yüzden beklemelisin ama onlar için aynı şeyi söyleyemem." Kadın cümlesinin sonlarında elini kızın başına doğru götürürken hızlı bir hamleyle başını geriye iterek arkasındaki ağaca çarptı ve gözlerinin kapanmasını sağladı.

Rosa hızla gözlerini açarak yatakta doğrulurken nefes nefeseydi. Birkaç saniyeliğine ne olduğunu anlamak için etrafına bakarken gördüğü karanlık oda ile yine aynı kabusu gördüğünü anlamıştı. Kolunu yatağın kenarındaki lambaya doğru uzatarak onu açarken yataktan kalktı. Harris'in anılarına baktığından beri aynı şeyleri her gün rüyasında görmek artık kızı bunalmış hissettiriyordı.

Sonunda kafasını dağıtmak ve nefes almak için odadan çıkarken mutfağa girdi. Bir bardağa su koyup içtikten sonra tekrar mutfaktan çıkarken camın önünde ayakta duran kızı görebilmşti. Birkaç saniye tekrar odasına dönüp dönmemeyi düşünse de sonunda adımlarını onun yanına doğru yöneltmişti.

Birkaç dakika boyunca ikiside sessiz bir şekilde cama çarpan yağmur damlalarını izlerken sonunda Rosa sordu. "Neden uyanıksın?" "Uyku tutmadı, sen?" "Aynısı uyku tutmadı." "Neden yalan söylüyorsun?" Cora, kaşlarını çatarak sorarken Rosa gözlerini devirmişti. "Bir cümlenin birden fazla versiyonu olması ve benim daha az tercih edilen halini kullanmam yalan söylemek olmuyor." Cora birkaç saniyelik duraklamanın ardından onun sözlerine kıkırdamaya başlayarak konuştu. "Anneme de aynı savunmayı yapıyordun." "Ve sonra o da bana yalan söylemeyi öğrettiği için Peter'ı azarlıyordu."

Birkaç saniye sonra başka bir ayak sesi duyarlarken kızıl kız gülmeyi bırakarak o tarafa dönmüştü. Tanıdık adamı gördüğünde tekrardan esmer kıza dönerken onu duyacağını bilerek mırıldandı. "İyi geceler Cora." Kızıl kız başka bir şey söylemeden arkasını dönerken Derek'in yanından geçerek odadan çıkmak için hamle yaptı. "Ne olduğunu bilmek istiyordun değil mi?" Rosa onun arkasından seslenen sesi ile kaşlarını çatarken yerinde kaldı. Adam o durduğunda devam etmişti. "O zaman dinle."

Rosa gözlerini devirerek ona dönerken alay ederek konuştu. "Dünyanın sonu mu geldi? Derek Hale isteyerek bana bir şeyi anlatacak." "Biraz ciddi ol Lina." Derek gözlerini devirerek ona söylerken Cora da onunla aynı ifadeyi paylaşıyordu. Kızıl kız ikisine kaşlarını çatarken söylendi. "İkinizde bu kadar asık suratlı olmayı bırakır mısınız? Beni dışlanmış hissettiriyorsunuz." Derek ve Cora onun söylediklerini görmezden gelmeyi tercih ederken Derek konuştu.

"Deucalion ikimizi de sürüde istiyor." Rosa birkaç saniye onun ciddi olup olmadığını anlamak için yüzüne bakarken kaşlarını çattı. "Ne alaka be? Hadi sen alfasın anlarım da ben kurtadam bile değilim. Adı üstünde 'alfa' sürüsü." "Sürüde işe yarayacağını düşünüyormuş." "Beacon Hills'te bir tane mantıklı iş olsa kendimi çatıdan atacağım zaten. Senin söylememek için direndiğin şey de bu muydu yani?" Adam ona kaşlarını çatarken sordu. "Bu muydu derken?"

"İkimizde o sürüye katılmıyoruz yani senin de o manyak, doğaüstü seri katil ekibine katılmak istemediğini zannediyorum. Bu kadar basit işte." "Bu kadar basit değil Lina. Derek'ten betalarından birisini öldürmelerini istiyorlar." Cora kollarını birbirine bağlayarak konuşurken Rosa hızla onlara söyledi. "O zaman onları koruruz tamam mı? Birkaç kurtadamla da baş edebiliriz herhalde."

Derek, en küçük kardeşinin kendinden emin konuşması ile sessiz kalırken Cora onun yerine konuştu. "Birkaç kurtadam dediğin koca bir alfa sürüsü biliyorsun değil mi?" Rosa kafasını sallarken cevap verdi. "Evet ve sizde onlardan fazla korktuğunuzu biliyorsunuz değil mi? Ayrıca Derek umarım Isaacleri çatı katından göndermenin sebebi bu değildir." Derek sessiz kalmaya devam ederken kız gözlerini devirmişti. "Ciddi misin? Onları yanından kovarak görünmez falan mı yapıyorsun? Bakın benim betalarım yok yani kimseyi de öldüremem falan. Lütfen, senin bundan akıllı olduğunu zannediyordum."

"Hepinizi korumaya çalışıyorum Lina." "O zaman listeden bir kişiyi eksilt. Beni korumana gerek yok. Kendi kendimi koruyabilirim."

*****
kaostan beslenen bir insan olarak yazdigim gelecek bolumlerde iyiye giden butun ilisklerin icinden gecmeye calisiyorum
birde rosanın psikolojisinin tabi 🤌

simdiden gelecek beddualar icin tesekkur ederim

seer | teen wolf [1]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin