seer | teen wolf [1]

chapter forty seven: motel california

Rosa gözlerini camdan uzaklaştırmazken yanındaki koltuğa oturan birini hissetmişti. Ona dönmeye gerek duymazken birkaç saniye sonra sesini duydu. "Dışarıdan birini öldürebilecek gibi görünüyorsun. Öyle misin?" Rosa, Erica'nın sorusuna omuz silkerken mırıldandı. "Hayır."
"Cinayet planı da mı yapmıyorsun?" "Hayır." Kızıl kız, kısa cevaplar vermeye devam ederken sonunda yanındaki sarışına dönmüştü.

Erica birkaç saniye ona cevap vermezken sonunda onlardan biraz daha önde Isaac ile birlikte oturan Boyd'u işaret ederek konuştu. "Ama Boyd birini öldürmeye çalışacak." Rosa yüzüne alaycı bir gülümseme oturmasına izin verirken onu cevapladı. "İnsanlar eylemlerinde özgürdür." Kız cümlesinden sonra yüzündeki gülümsemeyi silerek tekrar cama dönerken hareket eden otobüsten dışarıyı izlemeye başlamıştı. "Yani bu git demek mi oluyor?" "Ağzımdan hiçbir zaman öyle bir cümle çıkmadı. Ama istiyorsan öyle düşünmende bir sakınca görmüyorum." Kızıl kız sabırsız bir ifade ile söylerken Erica ona cevap verdi.

"Biliyorsun üzgün gözükmemek için kaltak gibi davranmana gerek yok. Sadece kalmamıza izin ver Rosa." "Buna gerek yok Erica üzgün değilim ya da yardıma ihtiyacım yok. Ben iyiyim tamam mı? Şimdi git ve arkadaşlarını sakinleştir." Erica cevap vermek istiyor gibi görünse de sessiz kalırken kafasını sallayarak yerinden kalktı.

***

"Tanışma yarına ertelendi ve en yakın motel de burasıydı bu yüzden geceyi burada geçireceğiz."

Koç otobüsten indikten sonra arkasındaki moteli kast ederek konuşmuştu. Elinde bir sürü oda anahtarı tutarken çocukların alması için kolunu uzatarak ekledi. "İkişer kişi kalacaksınız düzgün seçim yapın sonrasında bilmek istemediğim şeyler duymak istemiyorum."

Bütün öğrenciler yavaş yavaş anahtarları alırken Allison, Lydia ile Rosa arasına bakarken sonunda Erica ile Lydia'yı yalnız bırakmanın nasıl sonuçlanabileceğini tahmin edemediği için elindeki anahtarla Lydia'ya doğru yürümüştü. Kısa bir süre sonra Rosa da bir anahtar alarak diğer öğrencilerin arkasından yürümeye başlamıştı. Yeni yürümeye başlamışken ise arkasında fısıldayarak konuştuğunu zanneden ama aslında sesli konuşan Isaac'in sesini duymuştu. "Hepimizi hala görmezden geliyor." Rosa ona gözlerini devirerek arkasını dönerken cevap verdi.

"Sizi görmezden gelmiyorum emin ol gerçek görmezden gelmemin nasıl olduğunu bilmek istemezsin Lahey. O yüzden kapa çeneni." Isaac ondan gelen ani tepki ile şaşırırken sessiz kalmıştı. Kız başka bir şey söylemeden önüne dönerken onu bekleyen sarışın kızın kolundan tutarak yürümüştü. Yürürken kafasını çevirmese de Erica'nın birkaç saniyeliğine arkasını dönüp yerinde kalan çocuklara baktığını fark etmişti.

İkisi anahtarın üzerindeki yazılı olan odayı bulurlarken içeri girdiler. Rosa odanın daha uzak köşesinde kalan yatağı alırken çantasını yanına bırakarak arkasına yaslandı. Erica da aynı sessizlikle diğer yatağa geçerken kıza doğru dönerek konuştu. "Onu neden bu şekilde tersledin? Sadece yardım etmek istiyor." "Ne konuda? Oradan bakınca yardıma ihtiyacım var gibi mi görünüyor? Ayrıca şu bakışı atmayı bırak hepiniz hâlâ aynı şeyi yapıyorsunuz." Erica ona kaşlarını kaldırarak bakarken sordu. "Ne bakışı?"

"Her an oturup ağlayacakmışım gibi bakıyorsunuz." "Bunu yapman tuhaf olmazdı, biliyorsun." "Ne zamandan beri beni düşüneceğin kadar yakın olduk Erica? Ayrıca o kadar merak ediyorsan diye iyiyim tamam mı ağlamak falan istemiyorum ya da üzgün değilim." "Tamam madem öyle diyorsun o zaman ben bir Boyd'a bakayım. Ayrıca yine de konuşmak istersen burada olacağım Rosa."

Rosa ona cevap vermek yerine önüne dönerken Erica ayağa kalkarak yataktan kalktı ve odadan çıktı. Onun çıkışının ardından kız birkaç saniye boyunca tamamen sessizleşen odaya bakmıştı. Olmasını beklediği gibi rahatlamış hissetmezken kız kaşlarını çattı. Bunu isteyerek yapmıştı değil mi yanından gitmeleri için yalnız kalmak için. Şuan gerçekten isteyip istemediğinden bile emin değildi ama yine de yapması gerekiyordu ve yapmıştı. Daha kendi kardeşini bile korumaktan aciz onun ölmesine izin vermiş birisi olarak onlara yardım edemezdi ya da koruyamazdı.