chapter fifty one: nemeton

350 43 44
                                    

"Derek beni dinlemelisin. Diğerleri sana söyleyecekleriyle kafanı karıştırmadan önce." Jennifer hızla çatı katına girerken söylemişti. "Kimden bahsediyorsun Jennifer?" Derek kafasını kaldırarak ona dönerken kadın yanına gelerek cevap verdi. "Scott ve Stiles. Senin yalanlarla kafanı karıştırmaya çalışacaklar. Onlara inanmamalısın." "Ne olduğunu antacak mısın artık? Bana ne söyleyecekler?" "Önce beni dinleyeceğine söz vermelisin." Kadın ona söylerken Derek cevap verdi. "Söz."

Jennifer adamın önüne kadar geldiğinde hızla kollarını onun omzuna sarmış ve onu kısa bir öpücüğe çekmişti. Birkaç saniye sonra geri çekilirken kaşlarını çatarak sordu. "Çoktan geldiler değil mi?"

"Derek." Adam kendisine yaklaşan iki çocuğun yüzüne baktığında bir sorun olduğunu fark edebilmişti. Kaşlarını çatarken yine de bölmeyerek devam etmelerine izin verdi. "Jennifer en baştan beri Darach oydu. Okulda Lydia'yı boğmaya çalıştı ve," Stiles birkaç saniye ara vererek kendini söylemeye zorlar gibi görünürken sonunda devam etti. "Ve babamla Rosa'yı kaçırdı." "Ne?"

Stiles ve Scott, Jennifer'ın sorusu ile sonunda saklandıkları gölgeden çıkarken onlara doğru yaklaştılar. Jennifer birkaç saniye ikisine bakarken hızla Derek'e söyledi. "Derek onlara inanmıyorsun değil mi? Bu çok saçma neymişim kasabada insanları falan mı kaçırıyormuşum?" "Öldürüyorsun ve Lydia'yı da öldürmeye çalıştın." Scott ona söylerken kadın gözlerini devirmişti. "Lydia Martin'i mi? Onu neden öldürmek isteyeyim ki?" "Onlar nerede?" Stiles artık daha fazla onun yalanlarını dinlemek istemez gibi görünürken sözünü keserek sordu.

"Bilmiyorum tamam mı? Derek onlara inanma lütfen. Neden Şerif ve kardeşini kaçırayım ki? Sadece yalan söylüyorlar." "Yani ikisinin kaybolmasıyla bir ilgin olmadığını mı söylüyorsun?" "Evet bu çocuklar sadece kafanı kanıtlayanayacakları yalanlar ile doldurmaya çalışıyorlar." Jennifer, Derek'e hızla cevap verirken Scott cebinden küçük bir kavanoz çıkarttı ve onun görebileceği bir şekilde tuttu. "Ya kanıtlayabilirsek?" "Bu ne?" Scott, kadının sorusu ile devam etti. "Patronum bana bunun bir zehir ve ilaç olduğunu söyledi. Yani senin kullanabileceğin aynı zamanda sana karşı da kullanılabilecek bir şey." "Ökse otu." Jennifer kaşlarını çatarak kavanoza bakarken mırıldanmıştı.

Scott başka bir şey söylemeden hızlıca kavanozda ki tozu kadına doğru fırlattı. Jennifer üzerine gelen tozlar ile bağırırken aynı zamanda ellerini uzaklaştırmak için savunuyordu. Üçü de onun saniyeler içinde değişip duran görünümüne kaşlarını çatarken Derek şok içinde kadına baktı.

***

Melissa sonunda uyanırken bağlı olduğu yerde doğrulmaya çalıştığında Şerif, kadının onları fark etmesine izin vererek konuştu. "İyi misin Melissa?" "Evet iyiyim de biz neredeyiz?" Melissa etrafına bakarken Şerif cevap verdi. "Bizde bilmiyoruz bir mahzene benziyor. Ama Jennifer bizi buraya koyarken adının Nemeton olduğunu söylemişti." "Rosa bunun hakkında bir şey biliyor musun?" Kadın bu sefer ondan biraz ileride bağlı olan kıza bakarken tekrar sormuştu. Rosa bilmediğini belli edercesine omuz silkmişti.

"Bilmem yani niye herkes benim her şeyi bildiğimi düşünüyor onu da anlamıyorum." Melissa kaşlarını kaldırarak ona bakarken söyledi. "Çünkü öyle davranıyorsun." "Yapmıyorum- tamam yapıyorum. Ama bu sefer gerçekten bilmiyorum yani annemlerin daha önce Nemeton hakkında bir şeyden bahsettiğini duymuştum ama bunun gerçekten ne olduğunu bilmiyordum." Şerif ve Melissa anlamış gibi görünürken Rosa aralarında geçen birkaç dakikalık sessizliğin ardından tekrar konuştu.

"Hey Melissa?" "Evet?" "Cora, o nasıl? Yani onu merak ediy-" Kadın kafasını sallarken onun sözünü böldü. "Sorun değil anladım. Şuan nasıl olduğundan emin değilim ama en son o bahsettiğiniz sürü hastanede olduğu için hepsi onu oradan çıkartmaya çalışıyorlardı." Rosa yüzünü buruştururken kendi kendine konuştu. "Onlar hala mı derslerini almamış. Şu kadını en başta öldürmeliydim." "Öldürmek?" İki ebeveyn de kızın söylenişlerine kaşlarını çatarken aynı anda sormuştu. Rosa sonunda ne söylediğini fark ederken hızla kafasını iki yana salladı ve konuştu. "Ne öldürmesi, kim öldürmek dedi? Ben demedim."

seer | teen wolf [1]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin