chapter thirty six: the alpha pack

421 43 11
                                    

"Scott Mccall nerede?" Lydia dolabını kapatırken yanlarından gelen sese kafasını çevirdiğinde tanımadıkları bir kadını görmüştü.  "Scott mı? O burada değil." Allison kaşlarını çatarak esmer kadına söylerken kadın onu dinlememiş gibi davranarak tekrar konuştu. "Scott'ı arayın."  "Neden Scott'ı istediğini söyleyene kadar hiçbir şey yapmıyoruz." Rosa gözlerini devirerek ona söylerken Allison ile Lydia arkalarını dönmek için hamle yapmıştı. Kadın ikisinin kolunu kavrarken kızlar acıyla yüzünü buruşturmuştu.

Rosa kaşlarını çatarak elini kadının sol kolunun üzerine koyarken bileğinde bir yanık olmasına izin verdi. Kadın acıyla inlerken onları bırakmış ve aniden Rosa'ya dönerken bacağına vurmuş ve onu geriye iterek sırtını dolaba çarpmasına izin vermişti. Kadın onun yere düşmesine izlerken başka bir şey söylemeden koşarak yanlarından ayrılmıştı. Kızıl kız sırtı dolaba yaslı bir şekilde yerde otururken kaşlarını çatarak söylendi. "Ne oluyor be?"

Allison ona elini uzatarak yerden kalkmasına yardım ederken Bay Argent yanlarına gelmişti. "Bu kadar okul yeter bir günlük ara verebilirsiniz bence sizi eve götüreyim." Lydia hızla adama kafasını sallarken Allison da onu onaylamıştı. İki kızda gitmeye hazır görünürken Rosa bir adım geriye attı ve iki Argent'ın da kaşlarını çatarak ona dönmesine sebep oldu. "Ben burada kalıyorum onunla konuşacağım." "Kafayı mı yedin sen?" Allison ona söylerken Rosa omuz silkerek cevap verdi.

"Hayır sadece merak ediyorum. Onu öylece bırakacak değiliz herhalde." "Gelmeme gerek var mı? O sorun yaratacak biri gibi görünüyordu." Kızıl kız Argent'a kafasını sallarken geriye yürümeden önce hızla cevap verdi. "O sorun çıkartırsa bende çıkartabilirim yani sorun yok onunla baş edebilirim." Rosa onların başka bir şey söylemesine izin vermeden arkasını dönerek neredeyse koşarak az önceki kadının dönmüş olduğu koridordan ilerledi.

Boş koridorda ilerlerken aynı zamanda hala burada olup olmadığından emin olamasa da kaçan kadını arıyordu. Birkaç dakika boyunca koridorlarda ilerlerlerken sonunda aniden soyunma odalarından birinin içine çekilerek duvara yaslandı. Ağzına bastırılan el yüzünden tepki veremezken aradığı kadını karşısında gördüğünde korkusu azalmıştı. Kadın sonunda elini ağzından çekerek ondan birkaç adım uzaklaşırken Rosa kaşlarını çatarken kadın konuştu. "Arkamdan gelmene şaşırdım."

"Neden kaçtın? Argent'tan korktuğunu zannetmiyorum." Kadın ileriye doğru bakarken kafasını salladı. "Doğru tahmin. Şimdi buraya kadar peşimden geldiysen beni Scott'a götür." "Önce kim olduğunu söyle o zaman." Kız sinirle ona söylerken kadın bir şey duymuş gibi dikkat kesilmişti. "Ne oldu?" Kadın, ona cevap vermezken gözüne duvarın önünde süpürge takılırken ucunu çıkartırken tahta sapını elinde tutarak duvarın arkasına saklandı. Kızı da kendisiyle beraber çekerken kız bir şeyler döndüğünü ve ne döndüğünü anlayamadığı için kaşlarını çatarak ona fısıldadı. "Ne oluyor neden saklanıyoruz?" "Sadece sessiz ol ve saklan."

Braeden da ona fısıldayarak söylerken kız göremediği için ne olduğunu dinleyerek anlamaya çalışıyordu. Birkaç dakika sonra Braeden arkasında saklandığı duvarın kenarında gözüken birisine elindeki sopayı savururken ona tekme atmıştı. Rosa onun ikizlerden birisi ile kavga ettiğini fark ederken kaşlarını çatmıştı. Olduğu yerde birazcık daha geriye kayarken birisinin tam karşısına geçmediği sürece onu göremeyeceği bir şekilde kaldı. Birkaç dakika sonra kadın onlarla kavga etmeye devam ederken birkaç saniyeliğine başını öne uzatarak durumuna göz attı.

İkizler dışında hiçbirisini tanımasa da kalabalık olmaları yüzünden kadın için endişelenirken onun çıkması için hamle yapamadan bir kurtadam önünde belirtmişti. "Burada birisi daha var. Sanırım bir insan." Kız gözlerini devirirken adamın ona hamle yapmasını izin vermeden onu büyü ile ileri fırlattı. Adamın duvara çarpmasını izlerken olduğu yerden çıkmış ve mırıldanmıştı. "İnsan senin annendir."

Aiden'ın onun sesini duyarak birkaç saniyeliğine kafasını çevirmesini izlerken adamı neredeyse Braeden'a yaklaşmak üzere olan uzun pençeli kadına doğru fırlattı ve onları biraz daha yavaşlatmak için bir saniye bile beklemeden bir dolabı da üzerlerine devirdi. Braeden düştüğü yerden kalkarken ona bakışında gözlerinin büyümesine engel olamamıştı. Ama yine de bozuntuya vermeden Ethan'a bir tekme daha attı.

Rosa iki ikizi de büyü ile farklı taraflara gönderirken Braeden'ın konuşmasını duydu. "Bunu neden daha önce yapmadın?" Rosa kadının yanına yürürken sorduğu soruya cevap vermedi. Kadını kolundan tutarak yerden kaldırırken Braeden aniden kaşlarını çatarak arkasından gelen birisine doğru sopayı savurdu.

Kızıl kız onun hareketini dikkate almayarak arkasını dönerken gözleri parlak bir kırmızı ile parlayan iki alfayı görmüştü. Elini hafifçe öne doğru uzatırken ikisinin de birkaç saniye sonra başlarını tutarak dizlerinin üzerinde yere düşmesini izledi. Sonunda ikisinden gelen bağırışlar gözleri kapanarak yere düşmeleri ile kesilirken kızıl kız tekrar yanındaki kadına doğru döndü.

Braeden kaşlarını çatarak ona bakmayı bırakırken hızla kolunu yakalamış ve onlar tekrar ayağa kalkamadan onu soyunma odasından dışarı çekmişti. Rosa onun koşmasına ayak uydururken sordu. "Hepsi baygınlar zaten neden hala koşuyoruz?" Braeden durmadan hareket etmeye devam ederken cevap verdi. "Asıl sorun onlar değil zaten buradan çıkmalıyız."

Braeden bir koridordan döndüklerinde aniden dururken Rosa da onun ani duruşu yüzünden bir adım ileri savrulsa da kendisini durdurmuştu. Onun koridorun sonunda ki bir yere doğru baktığını fark ederken gözlerini takip ederek kapının önünde elindeki bastonu ile duran gözlüklü bir adamı görmüştü. Rosa onun kaçtığı kişinin bu adam olduğunu fark edebilirken bakışlarını birkaç saniyeliğine kadına çevirerek fısıldadı. "Başka bir çıkış biliyorum hadi." Rosa ona hızla söylerken kadını bileğinden çekerek arka tarafa yönlendirdi.

Braeden kızıl kızın bir adım gerisinden koşarak onu takip ederken birkaç dakika içinde okuldan çıktılar. Kız durmadan park edilmiş olan arabasına doğru ilerlerken kadınında hala kendisini takip ettiğini adım seslerinden duyabiliyordu. İkisi sonunda arabaya binerken Rosa sonunda elini göğsüne koyarak arkasına yaslanmış ve nefesini düzene sokmaya çalışmıştı. "Koşmaktan-nefret-ediyorum."

"Gitmeliyiz arabayı çalıştır." Braeden ona dönerek hızlı bir şekilde konuşurken Rosa kaşlarını çatarak sordu. "Tamam ama nereye gideceğiz bari onu söyle ayrıca senden ne istediklerini de anlatıyorsun yoksa seni burada bırakır giderim ciddiyim." Kızıl kız konuşurken yine de arabayı çalıştırmıştı. "Beni Scott'a götürmelisin onunla konuşmalıyım." "O zaman al şu telefondan Scott'ı ara ve hoparlörü aç." Rosa gözlerini kadına çevirmeden telefonunu uzatırken kadın kafasını sallayarak kızın telefonunu almıştı.

Birkaç dakika boyunca kaşlarını çatarak telefonda bir şeylere bakarken sonunda sordu. "Scott'ın numarası hangisi?" "Puppy." Braeden birkaç saniye duraksarken sonunda alay ederek konuştu. "Gerçekten mi kaç yaşındasın sen?" Rosa ona gözlerini devirirken bakışlarını ona çevirerek cevap verdi. "Senin kıçını kurtarabilecek ve hala arabadan atabilecek bir yaştayım o yüzden kapa çeneni ve onu ara." Esmer kadın gözlerini devirirken yine de dediğini yaptı ve telefonu biraz daha kıza yaklaştırdı.

"Scott neredesin?" Kızıl kız direkt konuya girerken onun birkaç saniye duraksamanın ardından cevap verdiğini duydu. "Derek'in yanında eski evinizdeyiz neden?" "Tamam oraya geliyoruz geldiğimde nedenini anlatırım, görüşürüz." "Hey bekle geliyoruz derken? Allison da mı seninle?" "Hayır Scott bir kere de soru sormadan dediğimi yap." Rosa gözlerini devirerek ona söylerken Braeden telefonu kapatmıştı.

Rosa sonunda aklına gelirken hızla konuştu. "Bu arada ben senin hala kim olduğunu bilmiyorum." "Adım Braeden sende şu Isaac'in bahsettiği cadı kız olmalısın." Kadın ona söylerken kızıl kız kaşlarını çatmıştı. "Isaac mi? Onu nereden tanıyorsun? Dur bir dakika sen şu Melissa'nın bahsettiği Isaac'le beraber getirilen kadınsın değil mi?" Braeden ona kafasını sallarken kız tekrar konuştu. "Peki oradaki kurtadamlar kimdi?"

Braeden birkaç saniye sessiz kalırken sonunda gözlerini camdan çekerek konuştu. "Alfa sürüsü."

*****
suan hatırladım galiba onceki bolumde normalde yazdigim biraz daha kisim vardi ama wattpad silmis bunu paylastiktan iki gun sonra fark etmem peki İWMXWÜXMEĞXÖSP
neyse ki o kadar onemli bir kısım degildi

seer | teen wolf [1]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin