Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayalım lütfeen<3
Keyifli okumalar!
Çok kızıyorum bize.
Çok kızıyorum her ayrı kaldığımız güne.
Ellerim yakıldıktan sonra ailemden uzak durduğum için de çok kızıyorum kendime. Onlardan ayrı kaldığım her gün için çok kızıyorum. En çokta, bir gün ayrı kaldığım herkes için pişman olacağımı bile bile ayrı kaldığım için çok kızıyorum.
Onları öyle derin ve korkunç özlüyordum ki, bu duygular beni aşıyordu. Tek ihtiyacım onlara sarılmaktı. Tek ihtiyacım onlardı.
"Bende İdil'le gidiyorum!" Melisa'nın aceleyle öne çıkması beni şoka sokarken, Cenk'le Sude'de yanıma geldi.
"Bizde gidiyoruz!"
"Saçmalamayın kimse hiçbir yere gelmiyor!" dedim sinirle.
"İdil sen Mert'i kurtardın!" diyerek karşıma geçti Melisa. "Ve ben zamanında senin arkadaşlarını senden aldım! Bu yüzden ne söylersen söyle, seninle geleceğim. Sana yardım edeceğim."
"Melisa yardıma ihtiyacım yok." dedim, ama yüzünü dağıtamadığım için avuç içimi kaşındıran Engin lafa girdi.
"Aslında yardıma ihtiyacın var." Bir yandan ekranı tekrardan açmaya çalışıyor, diğer yandan da anlatıyordu. "O dünyada sadece senin arkadaşların yok. Eğer bunu yapacaksak, projeyi tamamen iptal etmeliyiz."
Kaşlarım çatıldı. "Bu mümkün mü? Projeyi etkisiz hale getirebilir miyiz?"
"Eğer orada uyutulan kimse kalmazsa, evren kendi kendini yok edecek."
"Oradaki herkesi nasıl bulacağız ki? Bu imkansız!"
"Ben size buradan yardımcı olacağım." Sonunda bakışlarını ekrandan ayırarak bana döndü. "Ama her şeyden önce bilmeniz gereken bir şey var."
"Ne?" dedim ifadesizce. Daha fazla ne olabilirdi ki zaten?"
"Orada öldükten sonra, tekrardan uyanacağına emin değilim."
"Ne?!" Görkem koruma iç güdüsüyle beni arkaya doğru çektiğinde hiçbir tepki vermedim. Bu umurumda bile değildi. Onlara bir kere sarıldıktan sonra, uyanmasam da olurdu.
"Sorun değil." dediğimde bu sefer daha büyük bir gürültü oluştu.
"Sorun değil mi?! Kızım kafayı mı yedin sen?! Ne demek sorun değil?!" Cenk beni omuzlarımdan tutup sarstığında sadece yutkundum. "Ölebilirsin İdil! Gerçekten ölebilirsin!"
"Biliyorum." dedim kısık bir sesle.
"Biliyorum diyor ya! Hala biliyorum diyor!" Cenk delirmişcesine yüzünü kapattığında hiçbir tepki vermeden durmaya devam ettim. Ne sanıyorlardı? Kendi canım için onların canını hiçe sayacağımı mı? Öyleyse beni hiç tanımıyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hiçlik
Teen FictionHer şeyimizi kaybetmiştik. Bir havlama sesi doldurdu kulaklarımı. Cesur delirmiş gibi havlıyordu. Adımlarım beni deliğe götürürken, Eymen'in çıldırmış yüz ifadesini gördüm. Herkes onu büyük bir kuvvetle tutmaya çalışıyordu ama o herkesi parçalayaca...