Lütfen yorum atmayı ve oy vermeyi unutmayıın. Sona yazdığım açıklamayı okursanız da çok seviniriim.
Keyifli okumalar!
Tüm hayatımın yerle bir olduğu o gün... Evimin dışına attığım tek adımla cesetlerin arasında kalışım. Ölümün kokusunun midemi bulandırması, gözlerimi doldurması, bütün vücudumun histeri krizindeymiş gibi titremeye başlaması... Ne çok korkmuştum o gün. Kalbim neredeyse korkudan yerinden çıkacakmış gibi şiddetle atmıştı ve son anda kendime hakim olarak, cesetlerin arasına düşmekten kurtulmuştum.
Adımımı attığım her yerde kan vardı, insanlar vardı, ölüm vardı. Diğer insanların annesi, babası, kardeşi, abisi, arkadaşı, sevgilisi vardı. Benim annemle babamın da orada olduğu gibi.
Hepsi ısırılmıştı. Hepsi vurulmuştu. Artık hiçbiri hayatta değildi. Belki de kurtulmuşlardı. Böyle bir dünyada yaşamaya çalışmak, ölmekten daha kolaydı. Eğer yaşamak için bizi tutan birileri yoksa, yaşamanın ne anlamı vardı ki? Bu dünyada yaşamak, sadece insanlara bağlanmak ve öldükten sonra onları acıyla baş başa bırakmak demekti. Ve bende tam şu an bunu yaşıyordum.
Isırılmıştım.
Adımımı ilk attığım ve cesetlerin arasında kaldığım o sokakta, artık benimde cesetim vardı. Bu sefer belki de o sokağa ilk adımını atan Eymen olacaktı. Abim olacaktı.
Benim cesedimin yanından, bir ceset daha geçecekti.
Benim cesetimin yanına bir ceset daha yatacaktı.
Yemyeşil gözleri olan bir ceset.
Hıçkırığımı gizlemek için başımı dizlerime gömdüm. Kalbim sıkışıyordu, nefes alamıyordum.
Evime döneli 1 saat olmuştu ve geldiğimden beri duş bahanesiyle banyodaydım. Sıcak suyun altındaydım, ama temizlenemiyordum. Kolumdaki ısırıktan durmadan kan sızmaya devam ediyordu. Bir kan birikintisinin içine düşmüş gibiydim. Kendi kanımda boğuluyordum.
"İdil?" demişti, ısırıldığımı fark ettiğim an Eymen. "Bir şey mi oldu? Neden durdun?" O an ki korku ve panikle ceketimin kolunu nasıl indirdiğimi ve ısırık izini nasıl sakladığımı bile hatırlamıyordum.
"İyiyim." demiştim, öleceğimi bile bile. "Ayağıma kramp girdi bir anda."
O andan sonra sadece Eymen'e sarılarak yürümüştüm. Kollarımı onun belinden asla ayırmadan yürümemi biraz garipsemiş ama halinden memnun bir şekilde o da kollarını bana sararak yürümeye devam etmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hiçlik
Novela JuvenilHer şeyimizi kaybetmiştik. Bir havlama sesi doldurdu kulaklarımı. Cesur delirmiş gibi havlıyordu. Adımlarım beni deliğe götürürken, Eymen'in çıldırmış yüz ifadesini gördüm. Herkes onu büyük bir kuvvetle tutmaya çalışıyordu ama o herkesi parçalayaca...