Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayalım lütfen<3
Keyifli okumalar!
Aslında çok güzel yalan söyleyebilirdim ama karşımda Eymen olduğunda, gözlerim sanki yalan söylediğimi bas bas bağırıyordu. Bundan nefret ediyordum ama Eymen gözlerimin içine baktığı sürece, yalanlarımı çözmesinde de hiçbir sorun yoktu. Böylede çaresiz bir aşıktım işte.
"Yalan söylüyorsun." diyerek bir anda beni belimden tutarak kendinde doğru çevirdiğinde yüz yüze geldik. Sıkıntıyla yüzümü buruşturdum. Elleri belimde dolanırken ve yeşilleri gözlerimin en içine bakarken, ben nasıl yalan söyleyebilirdim?! "Hemen gerçekleri söyle, bekliyorum."
Odaya sessizlik hakim olduğunda etrafta göz gezdirdim. Herkes konuşmamızı duymuş ve bize odaklanmıştı. "Yalan söylemiyorum..." diyerek tekrardan önüme döndüm ama bilerek Eymen'e bakmadım. Baktığım an yalan söylediğimi anlayacaktı. Ki şu anda da anladığına emindim.
"Kafanı kaldır İdil." Eymen'in yalan söylediğim için gerginleşen ses tonu beni de gererken başımı kaldırdım. Hayatta olduğum için sevindiğimiz 2 dakika öncesine geri dönemez miydik? "Bana burada kalacağını söyleme."
Kararlılıkla gözlerinin içine baktım. Bunu yapmam gerektiğini anlamalı ve kararıma saygı duymalıydı ama Eymen'in böyle bir şeye asla saygı duymayacağını biliyordum. Ona hak veriyordum çünkü o bunu yapsaydı, bende ona saygı duymazdım. "Eymen..." dedim boğazımı temizleyerek. "Mecburum."
"İyi," diyerek omuzlarını silkti. "Bende kalıyorum o zaman."
Bunu diyeceğini biliyordum. "Hayır!" dedim öfkeleneceğini bile bile. "Sen diğerleriyle birlikte gideceksin Eymen, bu konu tartışmaya kapalı!"
"Sormadım İdil." dedi keskin sesiyle. Gözlerimin içine öyle bakıyordu ki, bir an beni hipnoz etmeye çalıştığını hatta devam ederse bunda başarılı olabileceğini düşündüm. "Sen neredeysen, bende oradayım."
"Eymen anlamıyorsun!"
"Asıl sen anlamıyorsun!" Fazla yüksek sesi beni şaşırtırken, kendine hakim olmak için saçlarını yolarcasına karıştırdı. Onu bu hale getirdiğim için, içim içimi yiyordu ama buna izin veremezdim. Eymen burada kalamazdı. "Bir daha asla benden uzakta olmana izin vermeyeceğim anlıyor musun?" Yeşillerinde gördüğüm çaresizlik, söylediğim her şey için beni pişman ediyordu. "Asla." dedi tekrardan, yemin eder gibi.
Ani bir kararla ayaklanarak elinden tuttum. "Gel, konuşacağız." Bu konuyu baş başa konuşmamızın daha iyi olacağını düşünüyordum.
"Kararım değişmeyecek." derken yüzünde sert bir ifade vardı. Sanki bu konuyu konuşmaya devam etmem bile onu sinirlendiriyordu.
"Eymen." dedim onun kadar sert bir ifadeyle. "Konuşacağız, dedim." Görkem ıslık çaldığında, ona öyle bir bakış attım ki olduğu yerde küçüldü. "Hadi." dedim ve bu sefer elini bırakarak odalardan birine girdim. Sırf elini bıraktığım için yanıma geleceğini adım kadar iyi biliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hiçlik
Teen FictionHer şeyimizi kaybetmiştik. Bir havlama sesi doldurdu kulaklarımı. Cesur delirmiş gibi havlıyordu. Adımlarım beni deliğe götürürken, Eymen'in çıldırmış yüz ifadesini gördüm. Herkes onu büyük bir kuvvetle tutmaya çalışıyordu ama o herkesi parçalayaca...