80. Bölüm

876 56 17
                                    

10.000 kelimelik bir bölümle geldiimm! Valla okurken aklınız çok karışacak şimdiden uyarımı yapayım ben canlarım.

Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın lütfen<33

Keyifli okumalar🫶

Bataklığın içinden çıktığınızda ayaklarınızdaki yük hafifler

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Bataklığın içinden çıktığınızda ayaklarınızdaki yük hafifler. Artık kurtulmuş olursunuz.

Boğulurken bir el sizi çekip çıkardığında nefes alırsınız. Artık kurtulmuş olursunuz.

Uçurumun tepesindeyken atacağınız o adımı engelleyen biri olduğunda kendinize gelirsiniz. Artık kurtulmuş olursunuz.

Ya da artık insanların birbirini katlettiği bomboş bir dünyada size doğru gelen bir yardım helikopterini görünce ağlamaya başlarsınız. Çünkü kurtulmuş olabilirdiniz.

Askerlerin koşarak dışarı çıktığını ve mutlulukla ailelerine sarıldığını, kahkaha attıklarını duydum. "İnanamıyorum! Geldiler!" Elimdeki tabanca ve telsiz tek tek yere düştüğünde elimin acısı hissettiğim rahatlamadan mıdır bilinmez gün yüzüne çıkmıştı. Elim alev alev yanıyordu ama elimin acısını bana tekrardan unutturan şey içerde acı çeken arkadaşlarımdı.

"Eymen." Yutkunarak ona döndüğümde bana baktığını gördüm ama yeşillerinin içindeki tanıdık olmayan duyguyu görünce afalladım. "Neden..." diye devam edip bakışının sebebini soracakken Murat bize seslendi.

"Kerem kendine geldi!" İkimizde bu sesle hemen içeri girdiğimiz gibi Kerem'in yanına gittiğimizde onu yüzünü buruşturmuş bir şekilde bulduk.

"Kerem!" dedim hemen rahatlayarak. "Uyandın! Öleceksin sandım!"

Kalbim küt küt çarparken zorlukla gülerek bana döndü. "Ben ölmem, gider gelirim."

Gözlerimi devirerek "Ha ha!" dediğimde hafifçe omuzuna vurdum. "Çok korkuttun beni salak! Nasıl vuruldun ya?! Bunca zaman vurulmayıp birden nasıl vuruldun?!"  Cidden mi der gibi kaşlarını kaldırdığında omuzlarımı silktim. Yani diğer dünyada bile çok az yara almıştı, bu dünyada ne diye vuruluyordu diye düşünebilirdim bence.

"Başka yaralanan var mı?" dedi kısık çıkan sesiyle.

Zihnim karanlığa gömülürken gözlerim doldu. "Elif'le Simay vuruldu, kendilerine gelmediler hala. Abimde omuzundan vuruldu."

"Ama yaşayacaklar." dedi Eymen varlığını hatırlatmak ister gibi vurgu yaparak. Ona döndüğümde bakışlarının Kerem'de olduğunu gördüm. Anlayamayarak kaşlarımı çattım ama bir şey demedim. "İdil bizi kurtardı."

Kerem'in de kaşları çatıldı. "Neyden?"

"Ana merkeze ulaştı. Yardıma geliyorlar."

"Ne?!" Kerem bir anda doğrulmaya çalıştığında aceleyle ona doğru adımladım ama o çoktan yarasının acısıyla tekrar kendini arkaya atmıştı. "Sikeyim! Çok acıdı!"

HiçlikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin