.Özel Bölüm.

1.7K 151 19
                                    

Uzun zaman sonra buraya yeniden yazmak istedim. O yüzden bir özel bölümle geldim. Umarım hâlâ okuyan vardır.
*
*
*

İlk bahar aylarına girdikleri taze çiçek kokuları ve kuşların cıvıl seslerinden iyice anlaşılır olmuştu. Elindeki son dosyayı da bir an evvel halledip eve doğru koyulan Tahir, tek elinde de bakkal Erdinç abimde aldığı birkaç parça şeyle yürüyordu.

Aradan geçen onca ay Hasan ve anasını da yavaş yavaş eskisi gibi yakınlaştırmış hattâ Meliha hanımın, Tahir'e bile arada damat dediği olmuştu. Hayatları usulca düzene girmiş, gerçek evli bir çift gibi olmuşlardı.

Şimdi, Hasan'ın anası ve kardeşi kısa bir süreliğine onları ziyaret edecekti. Bu sebeple sabah işten izin alıp gitmemişti Hasan. Tahir de kalıp ona yardım etmek istese de mecbur gitmek zorunda kalmıştı.

Sabahtandır evde bir başına her şeyi hazırlayan sevdiğini düşününce yüzünde istemsiz bir gülümseme yerleşti yine.

Bunları düşünerek evin önüne geldiğinde usulca kapıya vurdu. Evde birinin bekliyor ve onu görünce mutlu olduğunu bilmek kadar güzel şey yoktu Tahir için.

Aradan geçen bir sürenin ardından açılmayan kapıyla yeniden vurdu. Fakat yine ses gelmedi. Kaşları çatıldı Tahir'in. Bir yere gidecek olsa mutlaka arar, haber ederdi ona Hasan.

Cebinde olan anahtarla kapıyı araladığı gibi yüzüne vuran temiz kokuya karışmış yemek kokusuyla girdi içeri. Her yer derli toplu, yemekler pişmiş halde ocağın üstünde duruyordu.

"Hasan?" dedi, sessiz evde yankı yapan bir sesle. Yeniden ses gelmeyince ilk mutfağa ardından da salona baktı. Bir türlü göremediği bedenle bu kez yatak odasına girdiğinde yatakta uzanmış uyuyan bedeni görmesiyle derin bir nefes verdi.

Yanına oturdu uyandırmamaya dikkat ederek. "Uyuya kalmış kurban olduğum." diyerek nemlenen saçlarını geri yatırdı alnından. Allaşmış yanaklarını sevdi. Uyuduğundan sebep şişip kızarmış dudaklarına eğildi ve öptü.

Yanaklarını sevmeye devam ederken eline değen ıslaklığı fark edince doğruldu hemen. Uykusunda ağlayan bedeni görmesiyle kasıldı.

Korkutmamaya çalışarak, "Hasan'ım." dedi hafif omzundan sarsarak. "Hasan." Fakat bu işe yaramamış üstüne üstlük Hasan derin nefesler alarak daha çok ağlamaya başlamıştı.

"Tahir..." diye mırıldanan sevdiğiyle, endişe içinde ellerini yanaklarına koydu. "Kurban olduğum rüya görüyorsun. Uyan." diyerek yeniden sarstı.

Adını sayıklıyor oluşuyla içi burkulan adam yeniden sarstı kumralı. "Yavrum ben buradayım, uyan hadi." dediğinde sonunda gözlerini korkuyla aralayan bedeni kendine getirmişti. "Tahir." diyerek bu kez yanındaki adama bakarak ağlamış ardından da sıkıca sarılmıştı doğrularak.

Derin bir nefes alarak kollarını sardı Tahir de ağlayan sevdiğine. "Kötü bir rüya mı gördün?" dedi bir yandan da saçlarını okşayarak. Hasan başını salladı, hâlâ ağlıyordu. "Ağlama, ben buradayım." diyerek sırtını okşadı bir yandan Hasan'ın.

Kollarındaki beden biraz sakinleşince, "Hasan'ım, ne gördün de böyle oldun?" diye sordu. Sessiz kaldı Hasan, başını daha çok yasladı Tahir'in omzuna. Bir süre yine öyle sessizlik olunca anlatmayacağını düşündü.

"Sen," diye boğuk bir sesle konuşan kumralla dikkat kesildi. "gitmiştin Tahir..." dediğinde sesindeki titremeyi kim olsa anlardı. Tahir tam bir şey diyecekti ki, "Bizim bir geleceğimiz yok dedin." diyen Hasan'la kaşları çatıldı esmer adamın.

MADEN [bxb]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin