ÇİLEK ADAM

233 34 251
                                    

AŞKUŞLARIMIZZZZ 🍓
HEPİNİZ YENİ BÖLÜME HOŞGELDİNİZ
SİZDEN BOL YORUM VE BEĞENİ DESTEĞİ BEKLİYORUZ. İnanın yorum yapmanız ve beğeni atmanız bize çok destek oluyor ❤️

Bu arada çilek mevsimi yaklaşıyor bol bol yiyin 🍓
Sizi seviyoruz ❤️‍🩹

***************^

''Millet dolandırıcı olmuş abi!''

''Benim bir adım daha atacak halim kalmadı!''

''Sabahtan beri insanlarla muhatap olmaktan gına geldi yalnız''

Herkesten bir yakınma cümlesi duyuyordum. Normalde bende çoktan bağıra çağıra isyan etmiştim ama şu an dik durmam gerektiğini biliyordum. Deneme sınavının açıklanmasının üzerinden iki gün geçmişti. Bu sırada fizikçinin yaptığı sözlüden de düşük almam sonucunda annemle babam panik modunu açmıştı ve gerçekten de işler birazcık, ufacık karışmıştı...

''Neden derslerini boşladın?''

''Lisenin son yılında bu umursamazlık nereden çıktı?''

''Zehra derhal kendini toplamanı istiyoruz!''

Son birkaç gündür sürekli bu cümleleri duyuyordum. Annemle babamı adaptasyon sıkıntısı yaşadığıma ikna etmiştim. Oldukça mantıklı bir bahaneydi ama aslında gerek Ceyhunla olan ilişkim gerekse arkadaşlık ilişkilerimin değişmesi beni esas etkileyen şeydi. Fakat bunu tabii ki annemlere söylemedim. Kim bilir Ceyhun'u duysalar bana neler söylerlerdi! Ayrıca sınav yılında böyle bir ilişkiye başlamış olmam onları esas panikleten durum olurdu.

Şu an Ceyhun'u kaybetmeye asla dayanamazdım zaten hayatımda ilk defa böyle bir şey yaşıyordum. Annemle babam ambargo uygularsa kesin üzüntüden geberirdim!

İşte tüm bu sıkıntıları göz önünde bulundurursam ayakta kalmam gerekiyordu. Sızlanamazdım. Sızlanırsam arkadaşlarımı kaybederdim.

''Mızmızlanmak yok! Kendinize gelin!''

''Zehram vallahi helal olsun. Yaklaşık dört saattir kurslarla konuşuyoruz ama sen bıkmadın yani!''

''Bıkamam! Bıkarsam hepimiz kaybederiz. Şunun şurasında bir kaç ay dişimizi sıkıcaz daha sonrası özgürlük. Hadi toplayın kendinizi son iki kurs kaldı, onlarla da konuşup içlerinden birini seçelim''

Vedat ayaklarının dibine attığı sırt çantasını eline alıp üzerine çöktüğü kaldırım taşından kalktı. Çantayı sırtına taktığında aslında onun için ne kadar küçük bir çanta olduğunu düşünmeden edemedim. Sanki her geçen gün daha fazla irileşiyordu.

Çok sıkı bir antrenman yaptığına emindim.

''Kankaa gezmesek olmaz mı? Vallahi bittim ben. Hava da buz gibi zaten!''

''Saçmalama Efsun'' derken gidip koluna girdim. ''Oha ellerin buz gibi olmuş. Kızım daha kalın bir mont giyemedin mi?''

Efsun omuzlarını indirip kaldırdı. Üzgün bir şekilde dudak büzdü.

''Ne bileyim ben havanın eksi yüz derece olacağını!''

Tam yürüyecekken Vedat eldivenlerini çıkarıp Efsuna uzattı.

''Al tak şunları ellerine. Sonra başımıza bela olacaksın!''

''Terbiyesiz! Ben sana ne bela olucam be! Başladın gene saçma sapan konuşmaya.''

''Yardım etmeye çalışıyorum ama tabii ben iyilikten anlamam diyorsan orası ayrı!''

''Benim sinirimi bozma Vedat! Zaten heyheylerim tepemde!''

RAMAK KALAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin