OYUN

80 9 38
                                    

Çok içimize sinen bir bölüm oldu sizinde beğeneceğinizden eminiz. Yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmayın 🍓
Sizi çilekliyoruz (seviyoruz dkdkdk) 🍓

Alışveriş merkezinde gezerken gerçekten sinirden deliriyordum. Yani burada olduğum için sevinmem gerekirdi ki başta çok sevinmiştim.

Dün deneme sınavımızın sonuçları gelmişti ve ben yeniden sınıfta ikinci olmuştum, söylememe gerek yok herhalde Vedat birinciydi. Ayrıca okulda ilk beşe girmiştim. Birazcık derslere odaklanıp Ceyhunla da aramı düzeltince kendime gelmiştim anlayacağınız.

Ceyhunu düşünmek sırıtmama sebep oldu. Boncuk gözlü sevdiceğim benim. Acaba şu an ne yapıyordu?

Efsun beni yeniden bir mağazaya sürükleyince kaşlarımı çattım. Ayrıca konudan konuya atladığımı fark ettim. Çünkü Efsuna sinirliydim. Sınıfta ikinci olmama tabii ki annem ve babam çok sevinmişti. Bu yüzden Efsun dün annemi ziyaret bahanesiyle bize geldiğinde ve bugün avm de gezmek ve sinemaya gitmek için izin aldığında (aslında dakikalarca yalvarmıştı ve babam bıkıp izin vermişti) gerçekten çok sevinmiştim fakat şu an sinirden çıldırmak üzereydim çünkü saatlerdir mağazalara bakıyorduk. Yemek bile yememe izin vermemişti. Açlıktan bayılmak üzereydim. Ayrıca çok fazla aceleci davranıyordu. Neydi yani şimdi bu acele?
Bir yere mi yetişiyorduk sanki?
Ayrıca Ceyhunu aramıştım ve bir sürü mesaj atmıştım ama bana asla geri dönmemişti.
Sonrasında Vedatı aramıştım ve gelip beni Efsundan kurtarması için yalvarmıştım fakat telefonu aceleyle kapattı.

Tüm bunları düşünmek cinnet geçirmeme sebep oluyordu.

"Efsunnnnn!" Dedim bir avmde ne kadar çığlık atılabilirse o kadar atarak. Ve Efsun durdu. Ama sanmayın ki çok korktuğu için. Hatta o da çığlık atıyordu. Askıdan bir elbiseyi çekerken neredeyse yerinde zıplıyordu.

"Kankaaa şuna bak!"
Elbiseyi bana doğru sallarken ben elbiseye değilde sinirle Efsuna bakıyordum.
"Kızım bak parçalarım seni! Vallahi öldüm diyorum. Açım aç! Ve yorgun! Hani sinemaya gidecektik! Saat daha 12 ve bu geldiğimiz ikinci avm! Noluyor arkamızdan atlı mıkovalıyor?"

Efsun saçını savururken pıtı pıtı yanıma geldi.

"Ahhhh ahhhh bir bilsen ben senin için çalışıyorum burada!"
"Ne diyosun ablacım?"
"Şunu denesene Zehracım! Hadi bebeğim!"
Kollarımı önümde bağladım.
"Kızım git başımdan ya. Ben sana açlıktan sürmenaj oldum diyorum sen bana ne diyorsun!"
Efsun kaşlarını çattı.
"Sürmenaj ne demek?"
"Ne biliyim bende seda sayan söylerken duymuştum. Aslında anlamını bilmiyorum."
Efsun söylediğime güldü.
"Kulağa ishal olmak gibi geliyor."
"Ya da cilt hastalığı gibi." Diye devam ettim ve ikimizde aynı anda güldük.

Efsun elinde tuttuğu elbiseyi tekrardan salladı.
"Kankacım hadi lütfen dene bu elbiseyi!"
"Ya napcam ben bunu şimdi?" Derken elbiseye ilk defa dikkatle baktım.
"Şakaaaaa yapıyosunnnn!"
Ağzım kocaman açık kalmıştı!
"Evet evet ben de tam bundan bahsediyordum."

Elbise çok tatlı bir bebek yakaya, uzun şişkin kollara, tatlı bir pembeye ve etek ucundaki çilek desenlerine sahipti.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
RAMAK KALAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin