'Ha ha ha! Ne oldu? Sorunun cevabını bilmiyor musun? Yoksa bu zamana kadar hep şansın yaver mi gitti!'
İçimdeki şeytan Zehra susmuyordu. Önümde deneme sınavına bakarken arkadan bikbik sesi gelip duruyordu!
Bu küçük şeytan bana kesinlikle düşmandı.
Ama onsuz da yapamıyordum!Önümde duran kitapçık sinirimi bozunca onu şöyle bir kaldırıp attım. Sınıftakiler anında dönüp bana baktılar.
Ceyhun çaprazımda oturuyordu. Gözleri kocaman kocaman olmuştu."Zehra kapıyorsun?"
"Delirdim ulan delirdim!"
Efsun araya girdi.
"Kankacım sakin ol!"
"Lan içim dışım soru oldu! Bıktım ulan bıktım!"
Fısır fısır konuşuyorduk ama sınıf çok sessiz olduğu için çoğu kişi duyuyordu.Vedat'a baktım. O hiç bozuntuya vermeden çözmeye devam ediyordu.
Neden bu kadar disiplinli olmak zorundaydı ki?"Kızım noluyor orada?"
"Nerede hocam?"
Öğretmen bana bakmasına rağmen anlamıyormuş gibi yaptım.
"Zehra getirtme oraya beni! Önünüze dönün!"
"Aman hocam sakin olun kitapçığım yere düştüde onu alıyordum."
Kitapçığı yerden alıp sırama koydum.
Ceyhun endişeli gözlerle bana bakıyordu. Dudaklarımı oynatarak iyiyim dedim ve sınava döndük.Sınava son bir buçuk ay kalmıştı. İnanılmaz gergindim. Tamam herkes bir parça telaşa düşmüştü ama ben gerçekten çıldıracak gibiydim. Her gün bolca test çözüyordum. O çok özlediğim kitaplarımı tamamen okumayı bırakalı baya oluyordu. Hatta müzik bile dinlemiyordum.
Çocuklarla pek bir araya gelmiyorduk, gelsek bile tek yaptığımız ders çalışmak veya sınav hakkında konuşmaktı.
Tam bir kabustu!
Bir türlü çözemediğim fizik sorusunu geçmek zorunda kaldım. Bu çözemediğim kaçıncı soruydu? Sayamamıştım.
"Allah sınavın belasını versin!"
Sesli konuştuğumu birkaç kişi "AMİN" diye seslenince anladım.
Çözdüğüm soruların cevaplarını optiğe düzgün geçiriyor muyum diye iyice kontrol ettim. Bir daha başıma bu saçma olay gelsin istemiyordum.
Nihayet zil çaldı ve sınav bitti. Soruların hepsini çözememiştim sürekli başa alıp durmuştum. Eğer zil çalmasaydı asla o sınıftan çıkmazdım.
İnat etmiştim çünkü ve bu canımı daha çok sıkıyordu.
"Zehram iyi misin?"
"Değilim Ceyhun vallahi değilim. Şimdi uçlu kalemlerimi kuşanacağım hatta kurşun kalemlerimi de alacağım ve sınav sistemini bulanlarla savaşmaya gideceğim! Bu nedir arkadaş ya?"Efsun kolunu omzuma attı.
"Senin iş yaş kankacım. O adam öleli bayaaa oluyor!"
Başımı asabi bir şekilde salladım.
"Ölmüşün arkasından konuşulmaz ama çok şey demek istiyorum. Sen tarihe geçicen diye biz niye yanıyoruz ulan! Hayatımız bitti hayatımızzz!"Ceyhun ben ve Efsun yürürken Vedat arkamızdan gelip bize yetişti.
"Sınavda amma kolaydı yani!"
"Özellikle mi yapıyorsun canım kardeşim?"
Sinirle burnumdan soludum.
"Yoooo!" Dedi Vedat gülerek "ben sadece düşündüğümü söylüyorum."
Dudaklarımı düz bir çizgi haline getirip dişlerimin arkasından konuştum.
"Şimdi bende sana içinden gelenleri söyleyeyim mi?"
Vedat umursamadan gülmeye devam etti.
"Senin ben gel..." Ceyhun eliyle ağzımı kapattı.
"Dur sakin ol Zehra!"
"Sen bu işe karışma delikanlı!"
"Ulan sakin olsana, bak bak nasılda üzerime geliyor."
Vedat' ın üzerine yürürken o yüzündeki sırıtış cidden sinirime sinir katıyordu.
"Gelme dedim zebaniii! Ne yapalım yani zekiysek?"
"Vedat son duanı et kardeşim. Çünkü sen öldün."
Ve Vedat'ı kovalamaya başladım. Ben kovalıyordum o kaçıyordu. Merdivenlerden ikişer ikişer iniyordu ama bilmiyordu ki ben ondan çok daha iyiydim. Hemen tırabzanlara atladım ve kayarak peşinden gittim.
Biz bu işe yeni gelmemiştik...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
RAMAK KALA
Teen Fiction4 liseli... 4 arkadaş... Sınav yılında en fazla ne yaşayabilirler? Zehra ve Ceyhun Vedat ve Efsun... Aşk, rekabet ve eğlence bir arada. Romantik bir komediye hoşgeldiniz💜