SONDAN BİR ÖNCE

49 4 5
                                    

Ne demek birinci kitabın bitmesine bir bölüm kaldı?
Ağlamamak için kendimizi zor tutuyoruz.
Siz bu bölümü okurken biz tayfanın son sahnelerini yazıyor olacağız.
Çook uzun bir bölüm bırakıyoruz sizlere.
İyi okumalar ve tabii ki desteklerinizi bekliyoruz.

🍓🍓🍓🍓🍓🍓🍓🍓🍓🍓🍓

"İşte benim hikayemde böyle başladı böyle bitiyor sayın dinleyiciler! Gerçekten duygusal olmamak elde değil, çok hüzünlü ama bir yandan da mutluyum. Biliyorum biliyorum. Bu kadar mükemmel olmak bu kadar başarılı olmak, bu kadar kantin tostu bu kadar patso bu kadar kaos, göz yaşııııı bu kadar mücadele, kan, vahşetttt...."

Odamın kapısı açıldı ve içeriye annem girdi, arkasında tabii ki babam da vardı.

"Bak kızım seni kolundan tuttuğumuz gibi alır kapatırız bir hastaneye o zaman görürsün vahşet neymiş! Kız sen yine odanda dellendin ne konuşuyorsun?"

Ellerimi sağa sola gelişine sallayıp kaşlarımı çattım. Duygusaldım.
Çünkü bugün mezuniyet balom vardı.

"Ya ne var anne ya? Elimden kayıp gitmiş dört yılıma ithafen konuşma yapıyorum dinleyicilerime."
Babam durumun keyfini çıkaran taraftaydı. Bu yüzden gülerek sordu. Bir yandan da annemin yaptığı kekten sıcak bir dilimi ağzına tıkıştırdı.

Bazı açılardan babama çektiğim cidden belli oluyordu.

"Hangi dinleyiciler bunlar?"
"Yastığım, yorganım, canım kitaplarım tabii ki. Ha birde peluş ördeğim Çıtır var... Her sabah onların koynundan çıkıp okula gitmek kolay mı sanıyorsunuz siz?"

Annem karnını tuta tuta yanıma geldi.
"Bak Zehra Allah yarattı demem paralarım seni. Bırak şu saçmalıkları da hemen hazırlan baban seni Efsunlara bıraksın."

"Tamam anne yaaa!"

Dostlarım otuzlarının sonunda hamile bir kadını sinirlendirmek istemezsiniz. Bu gerçekten çok tehlikeli oluyor. Maalesef deneyim ile sabit.

Babam tekrardan mutfağa gidip muhtemelen bir dilim daha kek yiyeceği için yanımızdan ayrıldıktan sonra bende hemen üzerimi değiştirmeye ve hazırlanmaya başladım.

Pijamamı çıkardığım gibi gelişine fırlattım ama daha yere değmeden havada yakaladım çünkü annem odamdaydı. Koca karnını sıvazlayarak yatağımda oturuyordu.

Doğuramadığı için zaten gergindi birde benim dağınıklığımı görürse iyice atom bombasına dönebilirdi.

"Anne ya sen ne zaman doğuracaksın?"
"Bilmiyorum ama doğurmazsam kafayı yiyeceğimi biliyorum."
"Bence sistem yanlış. Şöyle ki doğurmadan önce kadın anlamalı ne bileyim bebek bir el falan etse yani kalkın ben geliyorum dese hiç de fena olmaz."
"Başlama yine Zehra. Sen elbiseni güzelce kılıfına koy bakalım. Kirlenmesin."
Annemin dediğini yaparken elbiseme bakıp tekrardan aşık olmuştum. Gerçekten de çok güzeldi. Hatta güzel demek bile az kalırdı.

"Anneeeee sizde geleceksiniz dimi kesin."
"Gelmez olur muyum yavrum. Baban seni bıraksın gelsin önce birkaç işimiz var onu halledeceğiz sonra da Efsunlara gelip bir kahve içip hem annesini babasını göreceğiz hem de sizi uğurlayacağız."

Annemin yanına oturdum.

"Anneğğğğ ben çok heyecanlıyım."
"Ağlama kızım ağlama bendee!"
"Anne ben ağlamıyorum ki!"
"Oyyy benim kara kuzum büyüdün de şimdi mezun mu oluyorsun. Ne hallerde okuttum ben seni, ne hallerde büyüttüm. Gurbette tek başıma neler çektim."
"Anne sakin olsana, açtın yine anadolu çilekeş kadın modunu."

RAMAK KALAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin