Bu aralar çok aşırı yoğunum. Aslında bölümü bu gün atmayı düşünmüyordum ama sizi bekletmek istemedim. Düzenlemeden attım. Okuyup düzenlemem gerekiyordu. Yazım hatalarını ve mantığa uymayan yerleri eleştirip yorumlarda bana bildirirseniz çok sevinirim.
Bu bölüm premseshamstiii ' ye ithaf edilmiştir
Keyifli okumalar :)
Kimsenin varlığıyla getirdikleri, senin gidişinle yitirdiklerim kadar ağır
değil.8.
BÖLÜM-PİŞMAN-pişman olman hiç bir şeyi değiştirmiyor. İçimde açtığın yaraları iyileştirmiyor, yüreğimdeki sızıyı dindirmiyor ve kaderimi baştan yazmıyor ne yazık ki.
Saatler sonra ancak kendine gelebilmişti Asel. Günlerdir hastahanede büyük babasının başındaydı. Yaşlı adam kalp krizi geçirmiş ve zor iki ameliyat atlatmıştı. Şimdiyse tam 37 saattir uyuyordu. Doktorlar bir kompilikasyon gelişmezse en fazla 48 saat içerisinde kendine gelmesi gerektiğini söylemişlerdi. Asel saatleri sayıyordu ama Büyük babası henüz uyanma niyetinde değil gibi görünüyordu.
Ahmet beyin durumu ciddi olduğu için yanına kimseyi kabul etmiyorlardı. Onlarsa kapıda bekliyorlardı. Nevra hanım dün rahatsızlanıp bir kez daha Asel'in üzerine yürümüştü ama neyseki Meryem sultan müdahale etmiş, onu çok sert bir dille uyarmıştı.
Bu duruma fazlasıyla bozulan Nevra hanım dün gece evine gitse de bu gün yeniden gelmişti. Arın'ın gözleri karşısındaki kıza takıldı.
Günlerdir olduğu gibi yüzü soluk ve renksizdi. Göz altları çökmüş, mor halkalar oluşmuştu. O kendine güvenen kız gitmiş, annesinin etekleri arkasına saklanan, omuzları çökük, güçsüz bir kız çocuğu gelmişti sanki. Bir anda sarsılmış, her anlamda tam bir enkaz haldeydi. Yaslandığı dağı yerle yeksan olmuş, ülkesinin çok güvendiği surları yıkılmış gibiydi.
Asel umudunu diri tutmaya çalışırken başını Meryem sultanın omuzuna koymuş,küçük bir kız çocuğu gibi ona sığınmış, varlığından destek alıyordu.
Gözleri bilmem kaçıncı kez hastahanenin beyaz zemini üzerinde gezinirken, zihni özel bir güç tarafından boşaltılıp kafasındaki tüm sesler susuturulmuş gibiydi. Sanki görünmez bir el gelip beyin şartellerini indirmiş, düşünme mekanizmasını devre dışı bırakmıştı.
Normalde olsa Asel'in ölüsünü bile kimse hastahaneye getiremezdi, heleki o kötü anılardan sonra ama şuan büyük babası hayatı mevzu bahisti ve durumlar hiç normal değildi. Kendi çektiğii acu zerre umurunda değildi genç kadının. Yeterki o iyileşsin diye geçirirp duruyordu içinden.
İçeriden aceleyle çıkan hemşirenin panik halini görünce birden ayağa kalktı Arın. "Neler oluyor?" dedi.
Sorgulayıcı bakışlarla hemşirenin yüz ifadesini analiz etmeye çalışıyordu. Yüzüne sert bir tavır takınan hemşire hanım olabildiğince duygularından soyutlanıp "İzin verirseniz işimizi yapmaya çalışıyoruz. Doktor bey bilgi verecektir sizlere." deyip aceleci adımlarla kalabalık arasından sıyrılıp gitti.
Bir kaç dakika sonra iki doktor ve bir kaç tanede hemşire hep birlikte Ahmet beyin odasına girdiler. Hasta yakınlarına belli etmemeye çalışsalarda bir şeylerin ters gittiğinin farkındaydı Asel.
![](https://img.wattpad.com/cover/344261321-288-k824762.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEVAHİR
Action"İlişkileri bitirmek kolaydır Asel hanım. Zor olan o ilişkiyi ayakta tutmaktır, siz biraz kolay yolu tercih ediyorsanız gibi geldi bana" diyen kadın ile kaşları en derinden çatıldı Asel'in Hayatı hakkında en ufak bir fikri olamadığı halde nasılda ko...