ZEVAHİR

45.BÖLÜM-

✯ ✯ ✯

"Gerçeklere karşı takındığınız bu suskunluk kisvesi onu öğrenmemi engellemez sadece bunu erteler."

Nevra hanım Asel'in karşısında fazlasıyla tedirgin bir şekilde otururken birazdan konuşacakları konular hakkında düşüncelere dalmıştı.

Anlatamadığı gerçekler boğazında yağlı bir urgan misali nefeslerüni keserken kalb acıyla kasılıyordu. Titreyen parmaklarını birbiirne kenetleyip güç almak istercesine sıktı ellerini.

Kızarmış mavi hareleri ve Bembeyaz olmuş teni içindeki korkuyu dışarıya sızdırırken kızının yüzünde gezindi hüzün dolu bakışları.

O gün annesinden öğrendiği gerçekler aldığı her nefeste biraz daha zehirlerken ciğerlerini, kızını tanıyamamış olmak kadar yakmıyordu hiç bir şey canını.

Yıllarca düşünmüştü. Hep hayalini kurmuştu ona kavuşmanın. Yüzünü görse, nefesini duysa onu tanır bağrına basar zannediyordu ama ne yazık ki öyle olmamıştı.

Kaderinin ona attğı bu son tokan öyle yakmıştı ki canını dünyası durup kalmıştı sanki o anlarda. Gelip geçen yıllar, o yıllarda Asel'i görmediği ve gördüğü her an bir hançer gibi saplanmıştı yüreğine. Ona yaptıklarından dolayı yüreği sızlarken bu vicdan yükü altında ezilip yok oluyordu.

Zaten yollardır pekte yerinde olmayan mentel sağlığı tamamıyla çökmüş gibiydi.

Söze nasıl başlayacağını bile kestiremezken yaklaşık yirmi dakikalık bir sessizliğe son noktayı koyan kişi Asel oldu.

"Bana gerçeklerden bahsederseniz sizi içimde affetmem çok daha kolay olur " dedi duygusuz tutmaya çalıştığı sesiyle.

Karşısındaki kadının ürkek tavırları fazlasıyşa ilgisini çekerken acı yüklü birer deniz gibi bakan mavilerine değdi bakışları.

Nevra hanımın gözlerinden yüreğindeki korkuyu ve hüznü okurken bin defa daha korktu öğreneceği gerçeklerden.

Bunlara hazır mıydı?

Derin bir nefes alıp kendini duyacağı gerçeklere hazırlamaya çalışırken, "Lütfen" dedi Nevra hanımkn gözlerindeki hüznün yankıları onun kalbinden duyulurken "Lütfen anlatın bana herşeyi" diye devam etti sözlerine.

Dolu bakan gözleri taşıp taşmamak arasında gidip gelirken "Artık öğrenmek istiyorum. Kimse bahsetmeyince değişmiyor gerçekler. " diyen sitemkar sesi odanın ruhsuz duvarlarına çarpıp tekrar tekrar yankı buluyordu zihninde.

Artık dayanacak gücü kalmamıştı. Şimdi yıllar sonra bu eve gelmişken Nevra hanımı burada görmek ona hayatının şokunu yaşatmıştı.

Zaten ondan saklanan bir şeyler olduğundan şüphe ederken şimdi birde bu durum fazlasıyla canını sıkmaya başlamıştı.

Davin denen o itin harddiski almasıyla geçmişi öğrenmeye dair tüm umutları solup giderken ondan bir şeyler saklanmasına daha fazla dayanacak hali kalmamıştı.

Öfkeyle yerinden kalkarken Nevra hanımın bu suskunluğu daha fazla sinirlerini bozmaya başlamıştı. Sıkı sıkı sarılıp ağladığı çerçeveyi onun elinden çekip alırken çerçevedeki resmi dikkatle inceledi.

Annesinin ölümünden sadece bir kaç hafta önce birlikte çekildikleri son resimleriydi çerçevedeki.

Annesinin ona aldığı prenses elbisesini giymiş küçük Asel o her gece uyumadan önce annesinden dinlediği masallar diyarındaki prensesler biri gibi olmanın çoşkusuyla annesine sarılmış ve dişlerini göstererek gülümsemişti.