20.BÖLÜM-KIBRIS GECELERİ
Asel kapıda öylece dikilmiş ona bakan adamı aceleyle odanın içine çekip kapıyı kilitledi.
"Ne yapıyorsun yakalanacağız?" derken biranda dibine kadar giren kocası onu kapıyla kendi arasına hapsetmişti bile.
"Hemen burada ne halt yediğini açıklayacaksın bana!" diyen adamın öfke kokan nefesi Asel'in tenini yakıp geçiyordu.
Şuan bu adama karşı çıkıp diş göstermenin aptallıktan başka bir şey olmayacağını bildiğinden alttan alıp
"Evde okusan olmaz mı canımı? Şimdi her an yakalanabiliz." dedi. Ondan ve sevimli tavrından zerre kadar etkilenmeyen kocası daha da dibine girip "Delitme beni! adamın yatak odasına çıkmak ne demek?" diye kükredi.
"Ama hayatım sende biraz fazla sinirlisin böyle konuşamayız." dedi Asel. Sonra derin bir nefes alıp içinden eşhedü çekerek konuşmaya devam etti.
"Bu odada, bir yerlerdi bir kasa var. Onu bulmam gerekiyor bu yüzden buradayım" dedi pes ederek. "O kasada Ailem hakkında önemli dosyalar olabilir Arın. Lütfen şimdi bana yardım et söz sonra bende sen ne dersen onu yapacağım"
"Beni sınıyorsun?" dedi Arın derin bir nefes çekip, "Lütfen" dedi Asel. "Lütfen bu şansımı elimden alma, acele etmeliyiz." Arın karısının gözlerine bakınca tüm öfkesi çekilmiş gibiydi. Asel'in üzerinden kenara çekildiğinde genç kadın aceleyle kasanın yerini aramaya başladı.
Tabloların arkasına, kitaplıklara, yer düşemelerine bile bakmıştı ama hiç bir şey bulamazken ağaç kavuğu gibi ortada dikilen kocasının, kocaman kitaplıkların üst kısmında bir yeri işaret etmesiyle oraya baktı.
Gerçektende orası es geçilmemesi gereken bir yer gibi duruyordu. Kocasını kolundan tutup kendine çektiğinde "Kucağına al beni" dedi aceleyle.
"Seni kucağıma alayım?" diye tekrar eden kocası ona dalga mı geçiyorsun der gibi bakıyordu. "Acele eder misin? Şimdi yakalanacağız. Çok yüksek işte oraya ulaşamayız ikimizde, birimiz diğerimizi havaya kaldırması gerekiyor. Ben seni taşıyamayacağıma göre o şanslı kişi sensin." dedi aceleyle ama ona aval aval bakmaya devam ediyordu kocası.
"Arın!" dedi sinirle aralarındaki mesafeyi sıfıra indirirken gözlerinin içine bakarak devam etti. "Gidip dışarıdaki adamlardan birini ayartıp kucağına çıkmamı istemiyorsan hemen al beni kucağına!" ateşle oynuyordu Asel. Zira kocası şuan lavlarını püskürmek üzeri olan bir volkan gibiydi.
Arın eğilip Asel'i bacaklarından turup bir anda kaldırdığında başta ne olduğunu anlayamayan kadının o hızla nevri dönmüş, midesi alt üst olmuştu.
Bir kaç saniye sonra kitaplığın üst kısmını aramaya başladığında kitaplardan birine yanlışlıkla dokunmasından mıdır bilinmez tüm kitaplık biranda kayınca dengesini kaybetti Arın dan destek alayım derken bir anda ikisi birden yeri boylamıştı.
Arın altta kalırken genç kız onun boynuna gömmüştü başını. Yavaşca doğrulduğunda altında kalan adama dikkatle baktı. Karanlık gözlerine değen bakışları içinde tutuşmayı bekleyen sinsi ateşlere kibrit çakarken, anın büyüsüyle gözleri uzun uzun gezindi sevdiği adamın yüzünde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEVAHİR
Acción"İlişkileri bitirmek kolaydır Asel hanım. Zor olan o ilişkiyi ayakta tutmaktır, siz biraz kolay yolu tercih ediyorsanız gibi geldi bana" diyen kadın ile kaşları en derinden çatıldı Asel'in Hayatı hakkında en ufak bir fikri olamadığı halde nasılda ko...