17.
BÖLÜM- AKIL OYUNLARI"Aklım ile sevmedim ki ben seni,
zira aklım işin içine girdeydi, kalbimin yanından bile geçirmezdi."✯ ...
Aradan tam iki gün geçmişti. Ortalıkta inanılmaz bir kalabalık ve büyük bir telaş kolgezmekteydi. Ahmet bey gitmeden evlenmek istediklerini söyleyip aile büyüklerini ikna etmişlerdi ve bu gün için nikah tarihleri aldıklarını söylemişlerdi. Tabi bundan sonra Nevra hanım dayanamayıp bir baygınlık daha geçirmişti.
Hiç kolay değildi kadın için. Bir yanda yıllardır gözbebeği gibi bakıp büyüttüğü evladı, bir yanda onu ateşe atsa bile sevmekten vazgeçemediği babası ve baş etmek zorunda oldukları o illet hastalık vardı.
Aslında Arın'ın bu ani evlilik kararının arkasında babasının hastalığı olduğundan haberdardı Nevra. Zira oğlu evlilik adamı değildi ona göre. Bir şeylere mecbur kalmasa asla evlenmezdi.
Ona defalarca kez sormuştu ama inkar etmişti. Belki geçreği söylese herşey çok daha kolay bir şekilde çözüme kavuşabilirdi.
Fakat Nevra ne olursa olsun oğlunu o para avcısı kıza yedirecek bir kadın değildi. Onun da vardı kafasında bazı planlar.
Madem Arın büyük babası mutlu olsun diye evleniyordu o zaman bu evliliğin gerçek bir evlilik olmasına ne gerek vardı ki? Bunu düşünerek çok ciddi bir adım atmıştı ve birazdan olacak herşeyin sorumluluğunu üstlenmeye hazırdı.
Yapmacık bir tebessümle baktı mustakbel sahte gelinine. Üzerine tam oturmuş gelinlikte hoşnutsuzşukla gezindi bakışları.
Asel sırf nevra hanımın beğendiği gelinliği almamak için önüne gelen ilk gelinliği çok beğenmiş gibi yapıp almıştı ve işin garip yanı gelinlik sanki onun için özel olarak dikilmiş gibi kusursuz bir şekilde oturmuştu üzerine.
Gayet sadece ve zarif bir gelinlikti üzerinde dikiş teknikleri ve kesim tarzı dışında herhangi bir detay yada işleme yoktu.
Ki buna ihtiyacıda yoktu Asel ile öyle güzel bir uyum içerisindeydi ki bu gelinlik bir birini tamamlayan iki yarım parçanın bütünleşmesi gibiydi.
Topuz yapılmış sarı saçları, üzerindeki duvagı, abartıdan uzak makyajıyla kusursuz görünüyordu. Nevra bile kabul etmeliydi ki Asel gerçekten güzel bir kadındı. En az onun gençliği kadar güzeldi.
Enteresen bir şekilde ona bu kadar benzeyen kadının, zorla ellerinden alınmış karderinin ve özgürlüğünün Asel'e altın tepsiyle sunuluyor oluşuydu belkide bu kadından nefret etmesini sağlayan bir diğer etken. Fakat kabul etmeliydi ki beyazlar içerisinde fazlasıyla güzel olmuştu genç kız.
Neyseki tuttuğu sahte nikah memuru ve birazdan çıkaracağı kargaşa hasebiyle bu kız gerçek gelini olamayacak babasının mirasına konduğu gibi oğlununkine de konamayacaktı. Bunun için herşeyi yapacaktı Nevra.
"Asel versene ya ne kıymetli ayakkabın varmış alt tarafı altına adımızı yazacağız!"
"Siz evde kalmayın diye neden benim canım ayakkabılarım kendini feda etmek zorunda ki?" genç kadın bir yandan önündeki lahmacunu bol limon sıkarak yerken bir yandanda Demre'ye laf yetiştiriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEVAHİR
Azione"İlişkileri bitirmek kolaydır Asel hanım. Zor olan o ilişkiyi ayakta tutmaktır, siz biraz kolay yolu tercih ediyorsanız gibi geldi bana" diyen kadın ile kaşları en derinden çatıldı Asel'in Hayatı hakkında en ufak bir fikri olamadığı halde nasılda ko...