ZEVAHİR

41.BÖLÜM-YÜZLEŞME

41.BÖLÜM-YÜZLEŞME

Nevra hanımın arkasından bir kaç korumasıda içeriye girince Arın Asele dönüp "Ben gelinceye kadar havuzdan çıkayım deme sakın! "dedi sert bir dille uyardı karısını.

Asel'in beklemediği tepkiyle kaşları çatılırken üzerine baktı ve aklı ancak başına gelebildi. Dün yatarken sütyenini çıkarmıştı ve şimdi havuza girince üzerindeki pijama takımı tamamen bedenine yapışmış ikinci bir deri gibi olmuştu. Göğüsleri fazlasıyşa belli olurken Arın'ın o adamları bir anda neden gönderdiğinide anlamıştı şimdi.

Nevra hanım Asel'i bakışlarıyla rahatsız etmek istemeyerek içeri geçip beklemeye başladı. Arın elinde büyük bir havluyla geldiğinde havuzdan çıkıp kocasına doğru yürüdü genç kız bu sırada elleriyle daha fazla belli olmasınlar diye gögüslerini kapatıyordu.

Arın onu utandırmamak için bedenine bir kez bile bakmazken elindeki havluyu omuzlarına bıraktı. Asel ona teşekkür mahiyetinde mahçupça gülümserken aklından geçen soruyu sordu. "Annen neden gelmiş?"

Arın karısının gözlerini kaçırmasından anlamıştı annesinin yine arlarına girmesinden korkuyordu, Asel ondan çekiniyordu.

"Seninle konuşmak istediğini söyledi. Bu konu yanlızca ikinizi ilgilendiriyormuş." anladım derecesine ağır ağır başını salladı genç kız. Demek büyük yüzleşme bu gündü.

Onunda Nevra hanımla konuşmak istediği bir sürü konu vardı zaten. Aklını kurcalayan onlarca soru vardı. Konuşmak iyi gelecekti ama bir yandanda çekinmiyor değildi.

Arın elini tutup gözlerinin içine bakarken "İstemiyorsan konuşmak zorunda değilsin." dedi yumuşak bir sesle. "Annemle ben konuşurum gitmesini söylerim"

"Hayır" dedi Asel güç almak ister gibi kocasının elini sıkarken. "Konuşmamız gereken çok konu var." dedi derin düşüncelere dalmadan hemen önce. "Ama benim önce bir duş alıp üzerimi değiştirmem gerekiyor. Burada kıyafetim var mı bilmiyorum"

"Neredeyse herşeyini alıp gitmişsin bana kokunu soluyabileceğim bir kaç parça bile bırakmadan" dedi sitem dolu sesiyle. " Sen duşa gir ben şimdilik bir şeyler ayarlarım. Sonrada kahvaltımızı yapıp birlikte alışverişe çıkarız olur mu?" dediğinde Asel ona gülümseyerek cevap verdi. Arın karısını kolunun altına alarak içeri geçtiğinde salonda oturan Nevra hanıma aldırmadan merdivenleri çıkıp odalarına geçtiler.

Asel duşa girerken Arın da onun için bir kaç parça eşya almaya gitmişti. Yaklaşık 15 dakika sonra elinde iki çantayla geri döndüğünde Asel yine üzerinde Arının bornozuyla yatakta oturmuş saçlarını tarıyordu.

Arın bornozunun bu kadına ne kadar yakıştığını düşünürken gülümseyerek yaklaşıp Aselin saçlarına işkence ettiği tarağı elinden aldı.

Saçları hep birbirine karışmıştı ve bu Asel'i baya uğraştırıyordu. Yüzüne düşen saçlardan kocasının geldiğini bile fark edememişti. Birden tarağın elinden alınmasıyla yüzünü kaplayan sarı saçlarını arkaya doğru savurup kocasına baktı.

Arın ona kızgın kızgın bakarken eğilip dudaklarını saçlarına bastırdı. Sanki her bir telini ayrı ayrı öpmek ister gibi gezindi dudakları saçlarında. "Ben dokunmaya kıyamazken sen onlara işkence ediyorsun!" dedi kızgın çıkmasına engel olamadığı sesiyle.

"Ama çok karışmışlar ne yapayım sinir oluyorum" diyen kadınnın tatlı stemine gülümserken arkasına geçip oturdu.

"Bana bırak" dedi şefkat yüklü sesiyle.