24.BÖLÜM

146 10 5
                                    

24.BÖLÜM-

Uyku mahmuru gözleri kapanırken sevdiği adamın kokusuyla huzur dolu bir uykuya daldı genç kız.

Sabah Arın erkenden uyanmış kollarındaki kadının saçlarıyla oynuyordu. Aslında tüm gece hiç uyuyamamıştı. Karısı bu şekilde kollarının arasında yarı çıplak yatarken nasıl uyuyabilirdi ki?

Kendi elleriyle soymuştu onu ama bunu yaparak kendine en büyük kötülüğü yapmıştı genç adam. Sarhoş olunca çok ayarsız davranıyordu.

İyiki sonradan pişman olacağı bir şey yapmamıştı kıza. Sonuçta o diğer kadınlar gibi değildi, karısıydı ve karısıyla ilk gecelerini sarhoşken geçirmek son isteyeceği şey bile değildi.

Dün gecenin her bir ayrıntısını hatırlıyordu ama bunu Asel'e elbetteki belli etmeyecek, hatırlamıyor gibi davranacaktı.

Asel'in yumuşacık sarı saçları arasında dikkatle gezindi elleri. Onu uyandırmak istemiyordu. Karısının yüzünün her bir zerresinde özenle gezindi gözleri. Her bir kıvrımını hafızasına kazımak istercesine defalarca kez baktı güzel yüzüne.

Uyurken bir peri kadar güzel ve masum olan bu kadının uyanıkken tam bir cadıya dönüşmesi Arın'ın bahtsızlığıydı.

Doğrusu Arın onun hırçın halleri, güçlü duruşunu daha çok seviyordu. Onlarca adama tek başına meydan okuyup kimseye pabuç bırakmayan bir karısı vardı.

Bu yüzden de başı beladan kurtulmuyor işte dedi genç adam içinden.

Her an hedef halinde olması hiç hoşuna gitmiyordu Asel'in. Üstelik bunu sorun etmiyordu bile. Nedense hayatının kıymeti yokmuş gibi yaşıyordu.

Uzun kipriklerinde gezindi gözleri. O mavi hırçın birer denizi andıran gözlerine bakmak bile huzur veriyordu insana ama kapalı gözkapakları onları esirgiyordu genç adamdan.

Genelde çatık olan kaşları hiç değilse uyurken huzurlu gibi görünüyordu. Küçücük bir burnu vardı Asel'in, Arın şimdi burnunun üzerine öpücükler kondurarak uyandırsa olmaz mıydı onu?

Ünlü bir ressamın kaleminden çıkmış gibi duran kusursuz pembe dudaklarına kaydı bakışları.
Dün gece kana kana öpmüştü o dudakları ama sabah olunca herşey büyüsünü yitirmiş, ulaşılmaşılması imkansız bir hale gelmişti yine.

Karısımı uyandırmamaya özen göstererek yataktan kalkıp banyoya gitti genç adam. Bir duş alsa iyi olacaktı zira artık içinde bulunduğu odanın atmosferi ne kadar ateşliyse içi yanıyordu adeta.

Yaklaşık on beş dakika sonra beline sardığı siyah havluyla odaya girdiğinde yatağa doğru yürüdü. Karısını uyandırsa iyi olacaktı artık dün gecenin hesabını sormalıydı.

Gözleri yataktaki karısını bulunca gördüğü manzarayla istemsizce yutkundu.

Kadının üzerindeki çarsaf kaymış bedeni tamamıyla gözler önüne serilmişti. Beyaz tenini kapatmaktan çok sergileyen kırmızı çamaşırları günaha devet ediyordu adeta.

ZEVAHİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin