Selaaam. Nasılsınız? Bölüm biriktirmem gerekiyor fakat sizi bekletmemek için yazıp yayımlıyorum hemen. O yüzden lütfen oy verip yorum yapmayı çok görmeyin💌
Sınır yorum ve oy: 25
🕯️
Korkuyordum;gidişimin geri dönüşü olmaz diye. Korkmuyordum;hissettiğim acılar gün yüzüne çıkar da kurtulurum diye. Ama şuan bunların hiçbiri bir anlam ifade etmiyordu. Çünkü kabulleniyordum olacakları. Başka çarem var mıydı? Çarem Emir'di. Onun varlığı,verdiği güven duygusu...ama yoktu. Bulur muydu gitsem? Bulurum,demişti. Her gittiğinde bulurum. Soğuk rüzgar yüzüme sertçe çarparken içimden bunu tekrarlıyordum. Her gittiğimde bulur. Sadece topuklu ayakkabıların merdivende yankı yaptığı ses çınlıyordu kulaklarımda.
Bir şey düşünmemeye çalışıyordum. Hislerimden uzak kalmaya. Bunu yaparken bir kere daha fark ediyordum;Emir'e olan güvenimi. Belki de bu güven duygusunun arkasında çok daha farklı duygular vardı. Adını dile getiremediğim duygular...
Merdivenin son basamağına indiğimde karşımda duran siyah minibüse bakıyordum. Bomboş bakıyordum ama. Minibüsün önünde durmuş,kulağında dinleme cihazı takılı adam bana doğru yürüdü. "Buyrun,"Kendi ayaklarımla bindim o minibüse. Ne olacağını bilmeden,bilemeden. Karşımda ki koltukta Kaya Demirkan oturuyordu. Elindeki içki bardağını döndürüp duruyordu ve asla gözlerine bakmıyordum. "Kendi ayaklarınla, ayağıma geldin Lizge Ada Özkor," dedi çatallı sesiyle.
Nefeslerim sıklaşırken gözlerimi kapattım. "Evet ben kendi ayaklarımla geldim ama ayaklarına gelmedim Kaya. Orada bulunan insanları gözden çıkarmadım sadece. Kendini istediği her şeyi elde eden bir insan gibi görme. Bunun yerine hastalıklı kişiliğini tedavi ettir,""Evet,haklısın söylediğin her şeyde. Anlıyorum Emir Mirza'yı, neden senin gibi bir kadınla birlikte olduğunu. Ama hastalıklı kişiliğimin sebebi ne biliyor musun?"
Bu sırada içinde bulunduğum araç hareket etti. "Sensin,sebebim sensin,"
Söylediği şeyler karşısında yutkunmam zorlaştı. "Saçmalamayı kes,"
Kaya bekledi birkaç saniye. Hemen ardından bir silah patladı. Kaya kahkaha atmaya başladığında ne olduğunu anlamaya çalışıyordum.
"Yalnızca," dedi. "Yalnızca 2 dakika daha bekleseydin Emir Mirza,tıpkı şuan olduğu gibi keskin nişancıyı etkisiz hale getirecekti. Dolayısıyla senin de riske attığın kimse kalmayacaktı. Ama bak, buradasın. Tebrikler. Kendi kendine avucuma düştün,"2 dakika. Yalnızca 2 dakika.
"Şimdi fark etmiştir yokluğunu. Pektabii peşime de düşmüştür," Cevap veremiyordum. Beynim söylediği kelimeleri süzgeçten geçirirken sadece iki kelime tekrarlanıyordu. Sebebim sensin. Ne demekti bu? Ben ne yapmıştım Kaya Demirkan'a? Canımı yakan oydu. Neydi benden istediği?
"Fazla vaktim yok. Gerçekler dökülecek sadece dudaklarımdan,"
Terleyen avuç içlerimi sıkıp kaşlarımı çattım. "O gece," dedi viskisinden bir yudum alırken. "Bir cana kıydın,"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMA
Teen Fictionİntikamı için bir şirkete sızmaya çalışan Lizge'yi aslında onu çok daha önceden bekleyen ve daha öncesi olan Emir Mirza karşılayacaktır. Yollarının kesişmesi ikisine de bir seçenek sunarken,bu seçenek çok daha öncesinden belirlenmiştir. Lizge ve Emi...