~1gece önceEmir Mirza kucağında başını göğsüne yaslayan kadına baktı. Gözleri kapalıydı. Soğuk eli Emir Mirza'nın sıcak tenine tutunuyordu. İstemsizce bir tebessüm koptu dudaklarından. Sıcak teninden bir ürperti geçti. Lizge'nin titreyen vücudunu fark ettiğinde adımlarını daha da hızlandırdı.
Arabasının önünde durduğunda bir görevli kapıyı açtı. Emir Mirza Lizge'yi kollarından ayırıp ön koltuğa bıraktığında üzerinde ki ceketi hızla çıkartıp Lizge'nin üzerine attı. Emniyet kemerine uzanacağı esnada Lizge'nin saçlarına uzandı ve yüzünde duran saç tutamlarını kulağının arkasına sıkıştırdı. Bunu yaparken Lizge'nin saçlarının kokusunu içine çektiğinde bunu yaptığına inanamıyormuş gibi hızla gözleri irileşti ve kemeri takıp sürücü koltuğuna ilerledi.
Kızmıştı kendine. Saçlarının fazla yumuşak olduğunu ve epey güzel koktuğunu bilmesi hiç iyi olmamıştı. Neden iyi olmamıştı? Ona neydi ki?
Hızla arabaya yerleştiğinde Lizge'ye uzanıp üzerinde ki kabanın ceplerini yokladı ve istediğini buldu. Telefon. Ancak şifresi yoktu. Yüz okuma sistemi vardı. Arabanın ışığını açtığında Lizge'ye yaklaştı ve yüzünü okuttu. Telefon açıldığında bir suçlu gibi hissetti kendini.Neden? Bir çok belaya bulaşmıştı. Bir çok kişinin bilgilerine sızmıştı. Ama bu Emir Mirza'ya kendini bir suçlu gibi hissettirmişti. Oysa Lizge hakkında bildiği bir çok bilgi olmasına rağmen.
Aramalar kısmına girdi hızlıca. En son abisinden gelen cevapsız bir arama vardı. Biliyordu. Arayamazdı abisini. 4 yıl önce yurt dışına çıktığını da biliyordu Emir Mirza. Ailesinin;ev arkadaşı olan Ceylin olduğunu da. Ceylin'i aradı bu yüzden.
Kimse Emir Mirza hakkında ismi,soyismi ve görünürde yaptığını sandıkları işten ileriye gidemez, tanıyamazdı.
Ama Emir Mirza Arslan o gün ilk defa bir kadın onu tanısın istedi. Tanısın, az önce olduğu gibi başını göğsüne saklasın istedi. Çünkü biliyordu Lizge'nin ihtiyacı buydu. Biliyordu, insanlar gider, terk edişleri kalırdı daima.
...
Tesadüflere inanacak kadar aptal olmak isterdim hep. Ama hiç bir zaman inanmazdım. İnanamazdım çünkü benim tesadüf diye adlandırdığım şeyler yüzüme çarpılan bir kapı gibi dururdu önümde.
Karşımda duran adama bakarken benden bir cevap beklediğini fark ettim. Ama ne diyecektim ki? Kokunuzu unutmak mümkün mü?
Daldığım düşüncelerden kurtulup daha derin düşüncelere dalmama sebep olacak başka bir ses geldi arkamdan.
Kaya Demirkan. "Emir Mirza, seni görmek epey şaşırtıcı."
Emir Mirza? Emir Mirza Arslan?
Emin olmak için başımı arkama çevirdim. Ve evet Kaya Demirkan'ın iğneleyici bakışları yanlızca karşımda duran Emir Mirza Arslan'daydı. İstemsizce kaşlarım havalanmıştı. Tamam belki Emir Mirza Arslan ve Kaya Demirkan'ın arasında esen soğuk rüzgarları biliyordum bunu pekte umursamadım şuan ama benim günlerdir erişmek istediğim adam dün ben kör kütük sarhoşken beni evime götüren adam mıydı yani? Gözlerimi yumdum. Nasıl konuştuğum bir insanın yüzüne bakmazdım ki? Bakmamıştım yüzüne dün. Belki de sarhoşluğumu kullanıp laf alabilecektim ağzından? Harbiden alkolü fazla kaçırmıştım.
Gözlerimi araladım tekrar. Kaya Demirkan Emir Mirza Arslan'a epey yaklaşmıştı. Bu esnada çalan telefonumu çıkardım çantamdan. Abim. Bulunduğum ortam gergin olmasa ağlamaklı bir ses çıkartabilirdim şuan resmen. Bakışlar bana yöneldiğinde asla yapmak istemediğim şeyi yaparak telefonu açtım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMA
Teen Fictionİntikamı için bir şirkete sızmaya çalışan Lizge'yi aslında onu çok daha önceden bekleyen ve daha öncesi olan Emir Mirza karşılayacaktır. Yollarının kesişmesi ikisine de bir seçenek sunarken,bu seçenek çok daha öncesinden belirlenmiştir. Lizge ve Emi...