19.BÖLÜM

738 52 104
                                        

Selaaam. Nasılsınız?

Bölümlerin hızlı gelmeme sebebi yorum ve oy sınırının tamamlanmasını bekliyor olmamdır.
Okunma sayısı zaten yüksek değil ama hemen hemen okuyan herkes yıldızımıza tıklasa çok mutlu olurum. Okunma sayısına rağmen emeğimi eksik etmeyip,özenle yazıyorum bölümleri.

Buna rağmen oy ve yorum sayısını bu kadar az görmek motivasyonumu düşürüyor. Kitabı yazmaya başlarkenki hevesimle,final bölümünü yazarkenki hevesim,heyecanım bir olsun istiyorum. Tek çabam bu.

Bu bölüm sınır yorum ve oy yok. Sadece desteğini eksik etmeyen okuyucularımın vereceği morali hissetmek istiyorum.🤍

Keyifli okumalar💌

Belinay ve Mert için;
Sezen Aksu-Hata
Gökhan Türkmen- Lafügüzaf

Lizge ve Emir için;
Aqtaii-Herkesim
Madrigal-Kelebekler

&

Odaya çıkıp sıcak bir duş aldığımda üzerime kalın bir eşofman takımı geçirdim. Az önce geçirdiğim dakikalar paha biçilmezdi fakat hasta olmakta beni bir tık korkutmuyor değildi.
Ayaklarıma çorap giyip saçlarımı iyice kuruttum . Aşağı indiğimde Emir mutfakta bir şeyler hazırlıyordu. Girdiğimde beni fark etmiş olmasına rağmen kestiği biberlerden ayırmadı gözlerini.
Raftan aldığım bardağa su doldurup tezgaha oturdum ve Emir'i izlemeye başladım.

İçeride sadece loş bir ışık vardı o da bahçeden yansıyordu. Emir'in pürüzsüz yüzüne baktım. Dudaklarına ve kirpiklerine. O da üzerini değiştirmişti ama saçlarını kurutmamıştı. Şuan,burada,onun yanında olmasam nerede olurdum diye düşündüm. Muhtemelen gece hâlâ savaşını sürdürdüğüm kâbuslarımla olurdum. Belki ihanetini bilmediğim insanların yanında.

"Manzara nasıl? Keyifli mi izlemesi?"

Emir'in sözleriyle kendime gelip irkildim.

"Ha?"

Verdiğim tepkiye karşılık gülüp bembeyaz dişlerini sundu bana. Başını iki yana sallarken "Ne yapıyorsun ki? Yemek mi?" Diye sordum konuyu dağıtmak amacıyla.

"Evet. Hiçbir şey yemedin," diye mırıldandı tezgaha yaklaşıp ocağın altını yakarken.

"Allah Allah. Belki diyetteyim,belki yemeyeceğim?" Dedim kaşlarımı kaldırıp.

Emir gözlerini kısa bir an bana değdirdi. "Diyet?"

"Hımm," dedim onu onaylarken.

"Çokta ihtiyacın var ya," dedi ağzının içinde sessiz bir şekilde.

Alttan alttan güldüm.

Yemek hazır olduğunda ve yemeği sessizlik içinde yediğimizde ağzımı peçeteyle silip suyumdan bir yudum aldım. Benim elimden yumurta kırmak gelmezdi. Emir nasıl bu kadar güzel yemek yapıyordu?

"Beğendin mi?" Diye sordu.

Ayağa kalkıp boş tabakları bulaşık makinasına yerleştirdim. "Yaniii." Dedim ellerimi oynatarak. "Şöyle,böyle," beğenmiştim,çok. Ama Emir'e söyleyecek değildim.

"Tüh," dedi. "Tam puan alamadık desene,"

Güldüm. Birkaç saniye sonra zil çaldığında kapıya yöneldim ve açtım. Emir'de peşimden geliyor olacak ki adım seslerini duyuyordum. Karşımda ki kadına ve kucağına ki bebeğe bakarken şok içinde bir ifade almıştım. Dudaklarım aralık ve elim kapı kolundayken karşımdaki genç kadın,"Merhaba," dedi.

İMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin