'ÇAM ORMANLARI GİBİ'

52 5 1
                                    


   Sabah erken kaktım. Hatta yeni yaşam planıma göre kalkmam gereken saatten bir saat daha erkendi. İnce bir tost ve nane çayından ibaret bir kahvaltı yaptım. Evet, nane çayını sevmiyordum ama bana büyükannemi anımsatıyordu. Bu yüzden bu tada alışabilirdim. Kahvaltıdan sonra ufak tarlamı sulamış, evde birkaç düzenleme yapmıştım. Şimdi de düğüm olan ayakkabı bağcıklarımı düzeltebilirsem gölün etrafında koşuya çıkacaktım.

Türlü uğraşla sonunda çözmeyi başarabildiğim düğümü yeniden ve daha düzenli bir şekilde bağladım. Üzerimde siyah, kalın bir tayt ve uzun kollu bir sporcu bluzu vardı. Anahtarımı taytımın cebine sıkıştırdım ve evden çıktım. Telefonumu yanıma almadım çünkü sabah, bana ulaşamazsa diye Ege'ye ufak bir bilgilendirme mesajı atmıştım. Zaten ondan başka endişe edecek kimim kalmıştı ki? Hiç kimse.

Hava, saat erken olduğu için serindi ancak birazdan koşmaya başlayınca bedenim ısınacağı için yanıma hırka almamıştım. Verandada durup karşımdaki muhteşem göle bakarak derin bir nefes aldım. Sanırım bu dağ başının en güzel yanı her sabah bu muhteşem manzaraya uyanabilmekti. Bacaklarımı durduğum yerde geriye doğru esnetip birkaç ısınma hareketi yaptım. Atkuyruğu yaptığım saçımı son kez sıkıştırıp verandadan indim ve orman yoluna doğru yavaş tempoyla koşmaya başladım. Boş arazi bu saatlerde daha da sessizdi. Etrafta sadece birkaç kuş sesi ve arada bir esen rüzgârın hışırdattığı yaprakların sesi vardı. Bir de hızlanan nefesimin sesi. Orman yoluna geldiğimde geri döndüm ve rotamı göle çevirdim. Bakışlarım ilerideki uzun çitlerin ardına takıldı. Bay yabaninin evi sessizdi. Aslında bu iyiydi; dünden sonra onunla karşılaşmak isteyip istemediğime emin değildim. Üstelik dün Ege'yle yaptığım itiraf dolu konuşmadan sonra... Sanırım yanılmıştım. Evet, belki düştüğüm boşluktan, belki sürekli karşıma çıkıp durmasından karşı cins olarak ondan etkilenmiştim ancak ona karşı daha derin hisler beslemiyordum. Ve bu böyle kalmalıydı. Adımlarıma tempolu bir hız kazandırıp gölün karşı tarafına döndüm. Ayaklarımın altında çıtırdayan yaprakları üzerine bastıkça hafif nemli toprağa gömülüyordu. Birkaçının ayakkabımın altına yapıştığına emindim. Birkaç dakika sonra bay yabaninin diktiği, onun arazi sınırında kalan limon ağaçlarının yanına vardım. Adımlarımı biraz daha hızlandırdım. Onun arazisinde olma fikri hoşuma gitmiyordu. Ona yakın olma fikri beni esen rüzgârdan daha çok ürperten şeydi şu an. Üstelik dün bana karşı hislerini açıkça da belli etmişti.

Evet, bay yabani benden kesinlikle hoşlanmıyordu. Onun burada kurduğu düzene inen bir yıldırımdan farkım yoktu gözünde. Artık bundan daha da emin olmuştum. Ayaklarım zihnimdeki düşünceleri söküp atmak ister gibi biraz daha hız kazandı. Nefesimi kontrol altına almakta zorlanıyordum. Kalbim alışık olmadığı bu tempoyla zorlanıyordu. Bacaklarımı biraz daha açıp bir an önce kendi sınırlarım içine girmek için hamle yaparken ıslak toprak hiç beklemediğim bir anda dengemi kaybetmemi sağladı. Yalpalayan bedenim büyük bir hızla yüz üstü yere düştü. Düşüşümü dengelemek için kollarımı iki yana açtım ancak bunun pek yararı olmamıştı. Sert ve ıslak toprağı tüm bedenimde hissediyordum. Neyse ki kafamın dengesini sağlayabildim ve yüzümü çarpmaktan kurtuldum. Ellerimden destek alıp göğsümü yerden kaldırdım. Bakışlarım ıslanan ve çamura bulanan bluzuma indi. Dizlerim ıslak zeminde ufak oyuklar oluşturmuştu. Dudaklarımdan inilti dolu bir ses çıktı. Evet, kesinlikle perişanlık peşimi bırakmıyordu. Kendimi yana doğru atıp sırt üstü yere uzandım. Kollarımı kaldırıp ıslak ve kirlenmiş ellerimi baktım. Bozulan sinirlerimle dudaklarımdan acı bir gülümseme döküldü. Kafamı yavaşça yere vurup gözlerimi kapattım. Göğsüm hala hızla inip kalkıyordu. Avuç içlerim aldığı darbeden zonklamaya başlamıştı. Dizlerim de sızlıyordu. Kapalı gözlerime rağmen üzerimde hissettiğim gölgeyle yavaşça gözlerimi açtım. Kafasında siyah beresiyle karşımda duran tanıdık yüze baktım. Evet, kesinlikle görmek istediğim kişi oydu!

SIRÇA KÖŞKÜN DELİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin