0.1. Kasketli Adam

75.2K 993 301
                                    

Michelle Gurevich - Party Girl

Michelle Gurevich - Party Girl

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

▪︎▪︎▪︎

Cam kenarındaki masada oturan adam. Son birkaç haftadır sürekli onunla burada karşılaşmaya başlamıştım. Ne zaman gelsem o da burada oluyordu.

Geceleri uyuyamıyordum. Evde yalnız kalmak kendimi iyice çıldırmanın eşiğine sürüklememe sebep oluyordu. Çözümü bu bara gelip, birkaç şey içtikten sonra eve gitmekte bulmuştum. Uyku problemimi tam anlamıyla çözmese de kafamdaki sesleri durdurmak konusunda... eh, sanırım işe yarıyordu.

Bu bir şeyleri yoluna koymamdan ziyade işlerin iyice sarpa sarmasına sebep olmuştu. Onca problemin arasına bir de alkol bağımlılığını eklemek istemiyordum. Ancak işte... yine buradaydım. Bu sefer bir amaçla gelmiştim. Sürekli kaçırdığım bakışlarımı bu kez kaçırmadım, gözlerimi adama çevirdim.

Göksel bile buraya benimle birlikte geldiği ilk seferde adamı fark etmişti. Hep yalnızdı ve bakışları sürekli bendeydi. Normalde birinin bakışlarını üzerime alınmazdım, ancak bu adam şüphe getirmeyecek kadar açık hareket ediyordu. Sanki... bana olan bakışlarını gizli tutmak gibi bir niyeti yoktu.

Bu manyakçaydı. Gerçi ben de çok aklı başında sayılmazdım.

Ben iyi değildim. Çok... Çok uzun süredir iyi değildim. Yas tutmaktan, korkmaktan ve hüzünden o kadar uzun süredir kaçıyordum ki, artık en son ne zaman gerçekten bir şey hissettiğimi bile hatırlamıyordum. Bütün duygularım yüzeyseldi. Hatta şu an bunları düşünürken bile içi boş bir kutudan daha ötesi olduğumu hissetmiyordum. İyi değilim derken bile... bu cümlenin arkası dolu değildi. Yaşamaya devam eden bir ceset olduğum fikri gün geçtikçe güçleniyordu.

Yine, içimdeki korkunç hiçlikten kaçmak istediğim bir gece, bu adamı ilginç bir şekilde kafamda totem haline getirmiştim. Onu gördüğüm günden beri bütün hayatım daha da sarpa sarmıştı. Nedense bir şeyleri yoluna koymak için başlamam gereken yer, o adammış gibi hissediyordum. Tabii... Acınası bir fikir.

Kollarını masanın üzerine yerleştirmiş, dakikalardır gözünü bile kırpmadan beni izliyordu. Elimdeki bardaktan büyük bir yudum alıp, yüzümü buruşturmamak için bir çabaya girmeden bu yabancı bakışlara karşılık verdim. İçimdeki çürümüş Alya'yı mı görüyordu diye merak etmiyor değildim. Zira bakışlarını çözemiyordum.

Kolay unutulacak bir suratı yoktu. Otuzlu yaşlarının başında, hatta belki ortalarında olduğunu tahmin ediyordum. Kahverengi, hafif dalgalı saçları düzgünce kesilmişti. Suratı o kadar temizdi ki, uzun süredir gördüğüm en düzgün tıraşlı erkekti. Fazlasıyla simetrik, şekilli bir burnu; ne kalın ne de ince, kusursuz dudakları vardı. Dudaklarının arasına yerleştirdiği sigarasından içine çekip, dumanı dışarı verirken hala gözlerini benden ayırmamıştı.

İlk kez onun bakışlarına arsızca karşılık veriyordum. Şaşkın gözükmüyordu; utanmış... Hiç değildi. Sadece odaklanmıştı.

Üzerinde geniş omuzlarına tam oturmuş, kalın sayılabilecek boğazlı bir kahverengi kazak vardı. Altında siyah pantolonu, evden çıkmadan önce temizlemiş gibi yeni duran siyah botlarıyla, tam bir beyefendiye benziyordu. Yanındaki saldayeye attığı paltosuna, siyah atkısına ve kasketine bakınca, serseri bir tip olmadığına kanaat getirmiştim. Hatta biraz... nostaljik bir havası olduğunu bile iddia edebilirdim. Bilmiyorum... Evinde plak koleksiyonu görsem, buna şaşırmazdım.

Amor Fati | +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin