Oy vermeyi unutmayın, keyifli okumalarr♡
🌼
Uzak mesafe ilişkisi yaşamak birçok anlamda zor olsa da arada güven olduğu sürece aşılamayacak hiçbir sorun olmaz bence, mesafelerin bir önemi yok önemli olan koşulsuzca sevebilmek ve güvenebilmek.
Yani en azından ben böyle düşünüyorum, yaklaşık iki yıldır uzak mesafe ilişkisi yaşıyorum.
Tuna, tamamıyla hayallerimde ki erkek kelimesinin karşılığı. Kendisiyle sosyal medya aracılığıyla tanıştık.
Önce birbirimizin yorumlarına cevap vererek konuşmamızı sürdürdük ardından özele geçip uzun uzun mesajlaştık ve evet o gece saatlerce priz başında onunla mesajlaştım.
Beni kendine çeken bir sürü özelliği var. Örneğin; dil bilmesi, kariyeri ve hobileri. Ayrıca kendisi bir fitness erkeği. Üstelik tercümanlık yapıyor ki bana göre aşırı havalı bir meslek hatta sırf onun ilgi alanı dil olduğu için bir buçuk yıldır Fransızca kursuna gidiyorum, kendimi de epey geliştirdiğimi düşünüyorum bu konuda.
Bunu onun gözüne girebilmek için değilde ortak noktalarımızı artırmak için yaptım hem fena mı olmuş oldu yani yeni bir dil öğrenmiş oldum.
Benim hayatıma kattığı o kadar çok şey var ki sadece bununla sınırlı kalamaz.
O düzgün bir diksiyona sahip diye bende gidip diksiyon eğitimi aldım artık diyaframdan nefes alıyorum.
İşte bugün de hayallerimin erkeği, gelecekti evimizin direği yani mükemmel sevgilim Tuna'nın yanına gidiyorum.
Yıllardır bu anı bekledim, artık sabahlara kadar görüntülü konuşmaktan bıkmıştım. Onunla yüz yüze görüşmek benim en büyük hayallerimden birisiydi, sonunda beklediğim oldu ve beni yaşadığı şehre davet etti.
Tabi ben bunu duyar duymaz kalkıp yaşadığı şehre bilet bakmaya başladım, en erken vakte biletimi aldım ve bavulumu hazırlamaya başladım.
Aslında bu zaman kadar hep ağzını yokladım fakat hiç yanıma gelme gibi bir niyeti yoktu, haklıydı da çünkü yoğun bir iş insanıydı o, hayatına çok önem veriyor bu yüzden sporunu da aksatamazdı.
Belki gelip sürpriz yapmak ister diye evimin adresini dahi vermiştim ama fırsat olmayınca o ne yapsın?
Ama sonuç olarak beni davet etti. Şöyle bir hayal ediyorum da, evine gitmişim, o işten dönünceye kadar sevdiği yemekleri ona yapmışım ve geldiğinde sevinçten bana sarılmış, öpmüş... Ah ah, ey yüce aşk sen nelere kadirsin.
Bu adam beni tam bir aşk insanına dönüştürdü ya, resmen sevgi pıtırcığı oldum sayesinde.
Taksiden inip ücretini verdikten sonra havaalanına giriş yaptım. Bavulumu önüme çekip omuzumdan düşen sırt çantamı düzelttim.
Hızlı ve aceleci adımlarla ilerledim, olur da uçağı kaçırırım diye çok endişeleniyordum bu yüzden üç saat önceden gelmeyi tercih ettim. Ne olur ne olmaz ben tedbirimi alayım da.
Boş koltuklardan birine oturup uçuş saatini beklemeye başladım. Etraf kalabalıktı ve gittikçe daha da kalabalıklaşıyordu, gürültü de artıyordu bir yandan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAVAALANI
Teen FictionTelefonumu çantama koyup kalkacağım sırada omuzuma bir el dokundu. Omuzuma dokunan kişinin kim olduğuna bakmak için temkinli bir şekilde arkamı döndüm. Hiç konuşmama fırsat vermeden büyük bir risk alıyor gibi gözlerini yumarak derin bir nefes aldı...