Oy vermeyi unutmayın, keyifli okumalarr♡
🌼
Altay'ın ailesiyle birlikte yediğimiz ilk akşam yemeği sona erdiğinde odamıza çıktık ve arkamızdan kapıyı kilitledik, sanırım bu bir gelenek haline gelecekti.
Ses etmeden dolaptan çıkardığım çarşafı koltuğa serdim ve Altay'a orada güzel bir yatak yaptım, çarşafı Fenerbahçeli olması da ayrı bir konuydu tabi, özellikle seçmiştim onun için.
Sonrasında kendi yatacağım yatağı açtım fakat bir sorun vardı, biz kıyafetimizi nasıl değiştirecektik?
Çalışma masasının önündeki sandalyeye oturmuş ve telefonla ilgilenen Altay'a seslendim. "Altay çıkar mısın?"
Eli tişörtünün altında, karnında geziniyordu, ona seslenmemle birlikte elini oradan çekip dizlerine koydu ve şaşkın şaşkın bana baktı. "Niye?"
Dolabın bir kısmına yerleştirmiş olduğum kıyafetlerimin arasından pijamalarımı alıp ona gösterdim. "Üzerimi değiştireceğim."
Belindeki pantolonu düzelterek ayağa kalktı, sırıtarak yanımdan geçti ve kendi pijamalarını aldı. "Bende değiştireceğim."
Ciddi bir ifadeye bürünüp kaşlarımı çattım ve parmağımla kapıyı işaret ettim. "Altay, gerçekten çıkar mısın?"
Kendi pijamasını yatağa fırlattı, gözlerini kısarak kapıya ilerlerken bana bakmayı sürdürdü, odadan çıktığında rahatça üstümü giyinmiştim ve saçlarımı salmıştım.
Kapıyı açtığımda onu görünce istemeden de olsa bir gülme tuttu, kapının yanındaki duvara sırtını vererek çömelmiş ve başını dizlerine gömmüş, kapıyı açar açmaz ayağa kalktı. "Şükürler olsun ya."
O içeriye girdiği gibi ben çıkmıştım, kapıyı kapatacakken tuttu. "Ben senin gibi rahatsız olmam, istersen durabilirsin," başımı olumsuz anlamda iki yana salladım, "yok, sen olmazsın ama ben olurum."
O da üstünü giyindiğinde kapıyı açtı ve eğilerek eliyle odayı gösterdi. "Buyurun hanımefendi, odanıza hoşgeldiniz."
Ona gülerek karşılık verdim. "Hoşbuldum, beyefendi," göz kırptım ve arkamdan kapıyı itikleyip örttüm, "çok naziksiniz."
Başını öne eğdi ve eliyle iki defa yavaşça gövdesine vurdu. "Eyvallah."
Bu hareketine kahkaha attım ve artık yavaştan yatağa girmeye başladım, telefonumu yanı başımdaki prizde duran şarj aletine taktım.
Altay'da bu sırada koltuğa oturur vaziyette telefonundan biriyle mesajlaşıp durmadan gülümsüyordu.
Kiminle mesajlaştığını merak etmiştim ama bu beni ilgilendirmezdi bu yüzden sormak da haddime değildi.
Umursamazca davranmaya çalıştım ve başımı yastığa koyup elimi altından geçirdim, Altay yattığımı fark edince kalkıp ışığın parlaklığını kıstı.
Bir yandan da göz ucuyla ona bakıyordum, bir anda kahkaha atmasıyla birlikte elindeki yastığı dövmeye başladı, bu sefer soracaktım artık, yatakta doğruldum. "Altay, Kutay'la mı konuşuyorsun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAVAALANI
Novela JuvenilTelefonumu çantama koyup kalkacağım sırada omuzuma bir el dokundu. Omuzuma dokunan kişinin kim olduğuna bakmak için temkinli bir şekilde arkamı döndüm. Hiç konuşmama fırsat vermeden büyük bir risk alıyor gibi gözlerini yumarak derin bir nefes aldı...