Oy vermeyi unutmayın, keyifli okumalarr♡
🌼
Altay'ın ailesi köyden dönecek diye
kahvaltıya epey bir özenmiştim, aynı zamanda bu sabah kahvaltıda döneceğimizi de söyleyecektik.Tepkilerini merak etmiyor değildim, üzülmelerini istemezdim fakat eninde sonunda bu olacaktı.
Döndüğümüz zaman yaşadığımız şehirde Altay ile ortak bir evimiz olması da gerekiyordu ve biz bu meseleler üzerine hiç konuşmamıştık.
Nasıl ve ne şekilde halledeceğimiz hakkında hiçbir fikrim yoktu. Hangimizin evinde yaşayacaktık mesela? Veya başka bir evde yeni bir hayat da kurabilirdik, tabi bunlar benim tek başıma karar verebileceğim konular değildi.
Altay sofrayı kurmama yardım ettiğinde işim daha hızlı bitmişti ve biter bitmez de zil çalmıştı.
Altay gülümseyerek kapıyı açtı, bende hemen onun arkasına geçtim. "Abi al şu çantaları ya," diye sızlandı Asel omuzundaki çantasını Altay'a uzatarak.
Altay üstelemeden hem Asel'in hemde anne ve babasının çantasını aldı.
Perihan anne mutfağa girdiğinde ellerini beline koyarak gururla bana baktı. "Gelinim döktürmüş maşallah."
Gülerek karşılık verdim. "Kimin geliniyim anneciğim, ne sandın?"
Asel yanımıza gelip tezgahdaki sürahiden boş bardağa su doldurdu ve kafasına dikledi. "Bu arada Beliz abla, köyde bile matematik çözdüm bir tebrik alırım yani hakediyorum bence."
Dudaklarımı büzerek başımı salladım ve onu alkışladım. "Harikasın Aselciğim, bu gidişle tıp gelir ha. Ne diyorsun?"
Perihan anne gözlerini kocaman açtı. "Ay neler diyorsun Beliz kızım? Hadi inşallah bakalım."
Asel bardağı tezgaha koyup sırtını yasladı ve kollarını önünde birleştirdi. "Yani aslında benim hedefim de tıp ama abim gibi yazılım mühendisliğini de düşünüyorum."
Perihan anne Asel'in omuzunu sıvazladı. "Sen gönlünden ne geçiyorsa o mesleği seç kızım, hangisinin sana uygun olduğunu sadece sen bilebilirsin, biz ancak tavsiye verebiliriz," onay almak için bana döndü, "değil mi Beliz?"
Perihan anneye hak verdiğimi belirttim. "Tabiki de öyle, son kararı her zaman sen verirsin."
Asel bu muhabbetten sıkıldığını belli etmek için sofrayı işaret etti. "Aman neyse ya hadi yemek yiyelim vallahi kurt gibi açım."
Perihan anneyle gülerek sofraya oturduğumuz da Altay ile Ayhan baba da gelmişlerdi.
Ailecek kahvaltı ediyorduk. Altay'a bakarak gözlerimle ona ailesine döneceğimiz haberini vermesi için işaret ettim.
Altay boğazını temizleyerek söze girdi. "Anne, baba, biliyorsunuz okulların açılmasına az kaldı malum Beliz de öğretmen, bu yüzden bizde yakın bir zamanda dönmeye karar verdik ve bunu da hemen sizinle paylaşalım istedik."
Ayhan baba ağzındaki lokmayı yutkunduğunda bize döndü. "Tabi çocuklar, işiniz orada sizin, tatiliniz buraya kadarmış demek eğer sizin yüzünüzü güldürebildiysek ne mutlu bize."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAVAALANI
Teen FictionTelefonumu çantama koyup kalkacağım sırada omuzuma bir el dokundu. Omuzuma dokunan kişinin kim olduğuna bakmak için temkinli bir şekilde arkamı döndüm. Hiç konuşmama fırsat vermeden büyük bir risk alıyor gibi gözlerini yumarak derin bir nefes aldı...