32. Söz

871 49 2
                                    

Oy vermeyi unutmayın, keyifli okumalarr♡

🌼

Yavaştan bavulları hazırlamaya başlamıştık. Artık gitmekte kararlıydım. Gece hayatımızdan tam olarak çıkmamış olsa da ben ona takılmayıp hayatımı yaşamaya devam edecektim. Zaten başımda yeterince dert varken bir de Gece eklendiğinde dayanılmayacak hale geliyordu.

Daha anne ve babama ne açıklama yapacağımı bile bilemiyorum. Epeydir onlardan uzaktayım, şimdi dönüyorum diye kalbim hızla atıyor, korkuyorum. Bunca şey yaşamışken onların hiçbir şeyden haberi olmadığı için bana tavır alırlar diye endişeleniyorum. Anne ve babamın güvenini kırmaktan çok ama çok korkuyorum.

Yere oturmuş, katladığım kıyafetleri bavula yerleştirirken Altay hızlıca kapıyı açarak içeriye girdi. "Kolay gelsin karıcığım." Benim yanıma gelip çömeldi ve bana yardım etmeye başladı. Kafamın içerisinde bin beş yüz tane şey düşündüğüm için ona cevap verememiştim. "Beliz? Ne oldu? Üzülüyor musun yoksa dönüyoruz diye?"

Gözlerimi kapayıp açarak düşüncelerimi dağıttım. "Evet, üzülüyorum." Dudaklarını büzerek yanağımdan makas aldı. "Oy kıyamam ben sana ya. Kocan kurban olsun sana, üzülme. Ne olacak? Bir daha ki yaz yine geliriz ama bir değişiklikle tabi ki."

Değişiklikten kastı tam olarak neydi anlayamamıştım bu yüzden anlamsız bakışlarımı yüzünde gezindirdim. "Değişiklik derken? Anlayamadım." Kollarını kucak şekline getirdi, sanki küçük bir bebeği uyutmak için sallıyormuş gibi yaparak göz kırptı. "Bir daha ki yaz diyorum, bir kişi fazla olarak geliriz." Kahkaha atarak omuzuna vurdum. "Altay ya. Bende diyorum bu adam ne demeye çalışıyor?"

Elindeki gömleği katlarken uzaklara daldı. Aniden bana döndüğünde sırıttı. "Sana anne olmak çok yakışır bu arada. Düşünsene sen hamilesin, böyle karnın büyümüş falan sonra bebeğimiz tekme atıyor. Bende bebeğimizin tekmelerini dinliyorum. Geceleri ultrason resmine bakarak uyuyorum falan." O hayalini anlatırken benimde gözümde canlanmıştı. "Yaa Altay. Duygulanacağım şimdi bak."

Altay derin bir iç geçirdi. "Baba olmayı çok istiyorum ya. Şu an bunun farkındalığını yaşıyorum. Eğer oğlumuz olursa birlikte maçlara gideriz, evin içinde futbol oynarız ondan sonra evin eşyalarına zarar verince sende bana kızarsın. Kızımız olursa da yine maçlara gideriz. Sonra beraber evcilik oynarız, o kahve yapar biz içeriz."

Altay'ı baba olarak hayal ettiğimde karnımda hareketlenme oluşmuştu ve kalbim heyecanla atmaya başlamıştı. "Sana da baba olmak yakışır gerçekten. Harika bir baba olacağından asla şüphe duymuyorum hatta eminim ki çocuğumuzu fanatik fenerbahçeli yaparsın."

Gözlerini kocaman açarak gülümsedi. "Tabi karıcığım ne sandın? Anne karnındayken fener marşı dinleteceğim ben onlara." Dudaklarını aralayarak bana baktı. "Bir dakika. Bak Allah söyletti. Onlar derken çoğuldan bahsettim yani iki çocuğumuz olacak."

Yanağıma doğru eğilerek sesli bir öpücük kondurdu. "Çok seviyorum ya seni. Birlikte çok güzel değil miyiz?" Hayran hayran bana bakan bakışlarıyla karşı karşıya kalmıştım. Elimi yanağında gezdirdim. "Çok güzeliz hemde."

Parmak şıklatarak göz kırptı. "İşte bu yüzden bizden bir tane daha olmalı. Ortak bir şeyimiz olsun." Parmağımı saçıma dolarken imalı bir bakış attım. "Bilmem."

Alaycı bir ifadeyle bıkmış gibi yaparak yüzünü buruşturdu. "Ne demek bilmem? Ne istiyorsun be kadın? Canımı mı? Zaten canım sensin. Onu da alma benden bir zahmet." Gülerken ona eşlik ettikten sonra konuyu geçiştirmeye çalıştım. "Ay aman tamam. Her neyse artık. Bavulu hazırlamaya geri dönebilir miyiz acaba?"

HAVAALANIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin