Oy vermeyi unutmayın, keyifli okumalarr♡
🌼
Bugün Altay ile birlikte ailemin evine gidecektik, çok heyecanlıydım aynı zamanda çok gergindim de, her zaman ki gibi.
Ailemi bir gün öncesinden arayıp onları erkek arkadaşım ile tanıştıracağımdan haberdar etmiştim, tabi kendisinin kocam olduğunu bilmeseler de olurdu.
Üzerime siyah çizgili bir crop, altıma bol paçalı krem renkli bir kumaş pantolon giymiştim ve beyaz spor ayakkabılarımla da kombinimi tamamlamıştım.
Takılarımı da takıp sade bir makyaj yaptıktan sonra aşağıda beni beklememesi için eve davet ettiğim Altay'ın yanına gittim ve hazır olduğumu belirttim ardından birlikte aşağı inip arabaya indik.
Yol boyunca bedenimi sarıp sarmalayan stresle başa çıkmaya çalıştım, başıma ağrılar girdiğinden dolayı arabada bulunan ağrı kesiciyi içip kendime geldim.
Altay bana bakarak gözlerini devirdi. "Fazla abartıyorsun, asıl gerilmesi gereken kişi benim ama bak ne kadar sakinim."
Ellerimi açtım. "Sen her zaman sakinsin zaten," başını sallayarak beni taklit etti. "Sen de her zaman gerginsin zaten."
Kollarımı önümde birleştirip oflayarak yanımda bulunan camı açtım ve yüzüme çarpan rüzgarın saçlarımı dağıtmasına izin verdim.
Bir yandan yolu takip ediyordum ve Altay'a tarif ediyordum ama bir sorun vardı sanırım onu yanlış yola sokmuştum ve bunu ona nasıl söyleyeceğimi bilemiyordum.
Utana sıkıla söze girdim. "Altay," diye mırıldandım, "neyse ya sen böyle devam et, buradan dümdüz ilerle." Başını hafifçe öne eğip beni onayladı ve dediğim yoldan ilerledi, işin garip tarafı yolun nereye çıkacağını bilmiyor olmamdı.
Ama ben ne yapabilirim gözüm dalmış? O da beni dürtseydi.
"Evet, şimdi sağa mı yoksa sola mı gidiyoruz?" Diye sordu bana dönerek, bilmiyorum diyemediğim için hislerime güvenerek sağa dönmesini söyledim.
Neyse ki sağa dönünce etraf tanıdık gelmeye başlamıştı ve derin bir oh çektim.
Bu sefer yoldan gözlerimi ayırmadan doğru bir şekilde tarif ettim ve annemlerin evine geldik. "Burası," dediğimde arabayı durdurdu ve park etti.
Önce o inerek benim kapımı açtı ve indiğimde kapıyı yavaşça kapadı, ailemin yaşadığı binayı işaret ettim. "Bak şurası, üçüncü kat." Benim gibi başını yukarı çevirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAVAALANI
أدب المراهقينTelefonumu çantama koyup kalkacağım sırada omuzuma bir el dokundu. Omuzuma dokunan kişinin kim olduğuna bakmak için temkinli bir şekilde arkamı döndüm. Hiç konuşmama fırsat vermeden büyük bir risk alıyor gibi gözlerini yumarak derin bir nefes aldı...