Oy vermeyi unutmayın, keyifli okumalarr♡
🌼
Bütün herkes kahvaltı sofrasındaydı, Asel konu açıp sohbeti başlattı. "Anne, baba, biz üç gün sonra yani deneme sınavından sonra dershanede ki arkadaşlarla korku evine gitme kararı aldık. Umut, Ayça ve Yağız olacak, dördümüz gideceğiz yani."
Annesi başını sallayarak Asel'i onayladı. "Gidin tabi kızım, eğlenin siz gençsiniz." Bu Asel'in hoşuna gittiğinden keyifle gülümsemişti.
Yanımda oturan Altay bana yaklaşarak kulağıma fısıldadı. "Şu korku evine bizde mi gitsek?"
Sorduğu soruya karşı yüzümü ekşittim. "Bizim ne işimiz var gençlerin arasında?"
Bozulduğu için omuzlarını düşürdü ve küçük bir çocuk gibi konuşmaya başladı. "Peki, öyle olsun karıcığım."
Kahvaltımızı bitirip odamıza çıktık, Altay kapıyı örtüp yanıma geldi. "Beliz ya, fena mı olur Asel'in arkadaşlarıyla birlikte korku evine gitsek?"
Gözlerimi devirdim. "Altaycığım neden anlamak istemiyorsun canım benim, diyorum ki onlar gençler kendi aralarında bir plan yapmışlar, hem Asel bizim gelmemizi isteseydi davet ederdi, demek ki arkadaşlarıyla birlikte başbaşa vakit geçirmek istiyor."
Koltuğa oturduğumda Altay da yanıma oturmuştu. "Ben anladım senin neden gitmek istemediğini," kollarımı önümde birleştirerek ona döndüm, "neden gitmek istemiyor muşum?"
Sırtını koltuğa yaslayıp bacaklarını açtı. "Çünkü korkuyorsun, kızım sen şimşekten bile korktun geçende ben bunu nasıl unuturum?"
Şaşkınlıkla dudaklarımı araladım. "Hiç de bile, yanlış anlamışsın hem korku evinde olan olaylar gerçek değil ki neden korkayım?"
Beni geçiştirerek başını salladı. "He he şimşek çakınca ev başına yıkılıyor çünkü ondan korktun geçende."
Yavaştan sinirlenmeye başlamıştım. "Altay beni gıcık etmeye çalışma."
Kafasını iki yana sallayarak yüzünü yüzüme yaklaştırdı. "Gıcık etmeye çalışmıyorum, gerçekleri söylüyorum, madem korkmuyorsun o zaman kanıtla Belizciğim."
Gözlerimi kısarak ona baktım. "Kanıtlarım tabiki de," başını salladı, "aynen kanıtlarsın," tek kaşımı kaldırdım ve oturuşumu düzelttim, "tamam, gidelim biz de."
Elini yumruk haline getirerek ayağa kalktı. "Oley be, çok eğleneceğiz Beliz hanım," oflayarak cevap verdim, "kesin öyle olur."
Yanıma gelip yanağımdan makas aldı. "Her neyse güzellik ben babamın dükkanına gidiyorum, nasıl olsa siz hanımların bugün günü var değil mi?"
O kapıya yönelirken bende ayağa kalktım. "Maalesef," tam kapıdan çıkacakken arkasını döndü, "neden?"
Kollarımı önümde bağladım ve yanına yaklaştım. "Çünkü bugün Sevim teyze ve o gıcık kızı Merve gelecek."
Kaşlarını çattı. "Gıcık olduğunu nereden anladın?" Derin bir nefes aldım, "geçenlerde kardeşi Kerim'e ders vermeye gitmiştim hatırlarsan, o gün konuştuk işte saçmaladı resmen, abuk subuk şeyler söyleyip sinirlerimi bozdu."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAVAALANI
Teen FictionTelefonumu çantama koyup kalkacağım sırada omuzuma bir el dokundu. Omuzuma dokunan kişinin kim olduğuna bakmak için temkinli bir şekilde arkamı döndüm. Hiç konuşmama fırsat vermeden büyük bir risk alıyor gibi gözlerini yumarak derin bir nefes aldı...