Oy vermeyi unutmayın, keyifli okumalarr♡
🌼
Bugün nikah için gerekli bütün işlemleri halletmiştik.
Evlendirme dairesine gidip nikah için en erken tarihe gün aldık. Yarın evleniyorum ve buna hâlâ inanamıyorum.
Ne kadar gerçek olmasa da garip bir duygu.
Şimdi ise birlikte nikah alışverişine çıktık, ben kendime sade beyaz renkli bir elbise alacaktım o da siyah bir takım elbise.
Aynı zamanda yüzükler de vardı tabiki bu yüzden ilk durağımız kuyumcu oldu.
Çarşının ortasında kuyumcu arıyorduk, en sonunda geniş bir dükkanın içerisine girdik. Altay buranın sahiplerini tanıdığını söyledi ona göre bir indirim yapılabilirmiş bize özel.
İlk önce bana tek taş baktık, çok büyüklerinde gözüm yoktu, zaten bütün her şey sahte olduğu için dolayısıyla da yüzükler bana ait olmayacaktı bu yüzden ufak bir şey seçmiştim ardından sıra ikimizin evlilik yüzüklerine gelmişti.
Yüzüğün içerisine isimlerimizi ve nikah tarihimizi yazdırdıktan sonra satın alma işlemlerini halledip dükkandan çıktık.
Durmadan parmağımda ki yüzüklere bakıyordum, hiç alışkın değildim bu duruma. Altay benim aksime sanki her gün evleniyormuş gibi rahat davranıyordu.
Onun kafasından istiyorum bende.
Çarşıda işlerimizi hallettikten sonra büyük bir alışveriş merkezine geldik, burada yollarımız ayrıldı çünkü ayrı mağazalara girmemiz gerekiyordu.
İçerisinde aradığım elbiseyi bulabileceğimi düşündüğüm bir mağazaya girmiştim ve gerçekten de elbiseler çok harika görünüyordu.
İçlerinden birini beğenip seçtim ve kabinde üzerime denedim, gayet de yakışmıştı.
Saçlarımı salıp ellerimle şekillendirdim ve bir süre aynada kendimle bakıştım.
İki gün önce aldatılan kadından yarın evlenen kadına.
İki gün içerisinde hayatım ancak bu kadar değişebilirdi.
Kendimi hayranlık içerisinde inceledim, elbisenin üzerime oturuşu falan da harikaydı.
Fazla detaya gerek yoktu bu yüzden çok düşünmeden ilk denediğim elbiseyi almaya karar vermiştim.
Deneme kabininden çıkıp kasada elbisenin ücretini ödeyip mağazadan çıktım ve telefonumdan Altay'ı aradım.
Hemen cevapladı. "Efendim, Beliz?" Etrafıma bakındım. "Neredesin Altay? Ben alışverişimi bitirdim şimdi çıktım mağazadan."
"Benimki de bitti ama bekle ufak bir işim kaldı onu halledeyim geliyorum, sen beni çıkışta ki koltuklardan birine oturup bekleyebilirsin." Dediği gibi çıkışa doğru ilerledim ve boş koltuğa oturup onu bekledim.
Bu sırada parmaklarımda ki yüzüklerle bakıştım tekrardan, yarını düşündükçe tüylerim diken diken oluyor, oyun için bile olsa nikah masasına oturacaktım şu anda bunun heyecanı sarmıştı beni.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAVAALANI
Ficção AdolescenteTelefonumu çantama koyup kalkacağım sırada omuzuma bir el dokundu. Omuzuma dokunan kişinin kim olduğuna bakmak için temkinli bir şekilde arkamı döndüm. Hiç konuşmama fırsat vermeden büyük bir risk alıyor gibi gözlerini yumarak derin bir nefes aldı...