Merhabalar, kurguma hoş geldiniz. Umarım beğenirsiniz.
İlk bölümümüz yayında, keyifle iyi okumalar 😊
Gecenin bi yarısı, belki de en olmayacak bir zamanda arkadaşımın önerisiyle buradaydım.
Hiç böyle olsun istememiştim ama beni kandırmıştı.
Beni çok fena kandırmıştı.
Dolunay sayesinde önümüzü görebiliyorken artık taşıdığım kamera ağır gelmeye başlamıştı. Güçlüydüm belki evet ama yaklaşık yarım saattir sadece hızlıca yürüyorduk, yanımıza bir şişe su dahi almamıştık ve en önemlisi deli dehşet acıkmıştık.
Sessizliğin içinde karnımızın gurultusu bize eşlik ediyordu. Evet, biz ne zaman yemek yiyecektik?
Ona da Park Jimin karar verecekti.
-Lütfen geldiğimizi söyle.
-Az kaldı bir saniye." Elindeki kıyafet yüklü çantayı bir kenara bıraktı ve durdu. "Birazdan mükemmel bir ziyafet çekeceğiz."
Oflayarak tepkimi belli ettim çünkü 3 gündür aynı şeyleri önüme sunuyordu. Nereye gideceğimizi de söylemiyor, her sorduğumda 'çok gizli bir yer' olduğunu vurgulayıp kaçıyordu. Bu işi ben istememiştim.
Tamam, istemiş olabilirdim.
Mankenlikten para kazanmak kolayıma gelmişti, zahmetli olduğunu bilmeden dalmıştım bu işe.
Daha yolun başındaydım, para kazandığım söylenemezdi.
Ama Jimin'in dediğine göre bu gece yapacağımız çekimle tüm herkesi kendime çekebilirdim. Öyle ki, mükemmel ilginç fikirleri olduğunu, görenleri hayrete düşüreceğimi söylemişti.
Pekala, inanmak istemiştim.
Çünkü para kazanmak istiyordum, ne kadar para kazanırsam o kadar iyi olurdu. Kendime almak istediğim çok fazla şey vardı.
-İşte geldik!
Karşımdaki kocaman fabrikayı andıran mekana bakarken ıslığımı engelleyemedim. "Büyükmüş ha!"
-Ne sandın, içeride öyle güzel bebekler var ki off... Bayılacaksın Kook.
Kapının kilitli olduğunu anlamayacak kadar salak değildik. Ama sevgili Jimin dostumun kapı kilidini kıracağını anlamayacak kadar salaktım.
-Manyak mısın oğlum sen, sensörü bir şeyi falan vardır, alarmı öter buranın.
-Bir şey olmaz... Sahibi bayağıdır uğramıyor buraya. Sakin ol.
Jiminin dedikleri üstümdeki gerginliği azaltmamıştı ama yine de güvenmeyi seçtim.
Sanırım yanlış yapıyorduk.
Kapı büyük bir gürültüyle açılırken içerisi karanlıktan gözükmüyordu. Gerçi bizim de pek aydınlıkta olduğumuz söylenemezdi.
Jimin, ne ara bulduğunu bilmediğim düğmelere tıklayarak mekanı aydınlatırken ağzım daha da açıldı.
Vay amına koyayım.
Mekanda sayamadığım kadar araba vardı ve hepsi çok güzel duruyordu.
Biz, bu arabaları ömrümüz boyunca çalışsak alamazdık.
Kokusunu dahi alamazdık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
L'esprit de l'eslacier
FanfictionMin Yoonginin mekanında gizlice çekim yapmaya kalkışan Jeon Jungkook başına geleceklerden habersizdi. /yoonkook