-Aşk insanı hataya sürükler

208 18 12
                                    

Etrafımdaki yeşilliklerin içinde gökyüzüne bakıyordum.

Hiç ses yoktu. Sessizlik mükemmeldi; kuşların, rüzgarın sesi gökyüzünün eşsiz manzarası ile birleşince ortaya harika bir sergi çıkıyordu.

Çimenlerin içinde uzanırken burnuma gelen kahve kokusuyla hafifçe doğruldum. Gözlerim gözleriyle buluştu.

Gülümsedim.

Onun gülümsemesi bir ömre bedeldi.

Gülümsememi bozan şey bir silah sesi oldu.

Yüzündeki ifade soluklaştı, yerden kalkmak istediğim an toprağa çakıldım kaldım.

Tam karşımda yere yığıldı, bağırmak istedim, sesim gitmiş gibiydi, bir fısıltı dahi çıkaramadım.

Elimi ona uzatmaya çalıştım ama toprak sanki bunu biliyormuş gibi izin vermedi.

Gözlerimdeki yaşlar toprağı ıslattı, ıslanan yerde çiçekler açtı.

Ama onu kurtaramadım.

...

Gözlerimi açtığım an rüyanın etkisiyle nefes nefeseydim. Yanımdaki masadan suyu alırken, havanın çoktan karardığını fark ettim.

Suyu tek dikişte bitirdim.

Terler içinde kalmıştım. Kıyafetlerimi değiştirmek için yandaki dolaba yönelecektim ki baş ağrımla durdum.

Yoongi nerdeydi, bilmiyordum. Ayağa kalkıp onu aramak istiyordum ama başım çatlıyordu. O kadar kötü hissediyordum ki kusmak üzereydim.

Oda kapısını açılırken ben tuvalete koştum, içimdeki her şeyi boşalttım.

-Jeongguk, iyi misin?'' Yoongi'ye cevap vermeden başımı hafifçe sallarken karnım ağarıyordu. Ağzımdaki bozuk tat, beni çok fazla rahatsız ediyordu. Tuvaletten biraz uzaklaştım. O sırada Yoongi yanıma geldi ve elini alnıma koydu.

-Tanrım, yanıyorsun sen!

Elini belime yerleştirip kalkmama yardım ederken ona yardımcı olmaya çalışıyordum ama pek başardığım söylenemezdi. Hala midemin bulantısı devam ediyordu ve kramplar da buna eşlik etmeye başlamıştı. ''Midem bulanıyor.''

-Tamam halledeceğiz.'' Yoongi beni yavaşça yatağa bırakırken odadan çıktı. O sırada derin derin nefes almaya, midemin bulantısını unutmaya çalışıyordum. Gözlerimi kapatıp sayı saymaya başlarken kapı tekrar açıldı.

-Al, iç bunu bebeğim.

Verdiği ilacı beklemeden içtim. Yoongi elindeki suyu bana uzatırken aynı zamanda telefonundan bir arama yapıyordu. ''Evet, gelin. Aynı yer, adamlarım eşlik edecekler size.''

Ellerimden destek alarak yatakta oturuyordum ama sıcak basmıştı, terliyordum. Uyandığımda da terler içinde kalmıştım, şimdi de terliyordum. Neyim vardı benim?

-Yoongi, ben...''

iyi hissetmiyorum.

Dememe kalmadan gözlerim kapanıverdi.

...

-Zehirlenmiş mi? Nasıl olur?

-Bu gibi durumlarda hastanın yediği bir şey de dokunmuş olabilir. Herhangi bir şeye alerjisi var mı biliyor musunuz?

L'esprit de l'eslacierHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin