-Kim olduğun, ne yaptığın önemli değil

294 22 7
                                    

Keyifli okumalarrr

Sakin olmaya çalıştım

Tamam büyük sorunlarımız vardı.

İlk başta Jimin yoktu, kontrol edeceğim diye gitmişti ama şu an etrafta gözükmüyordu.

Bu adamların Jim'e bir şey yapma olasılığı kaçtı?

İkinci en büyük sorun kameralarımız şu an bana seslenen iri adamın ayaklarının dibindeydi ve her an ezecekmiş gibi duruyordu.

O fotoğrafların hiçe gitmesine izin veremezdim. Kaç saattir bunun için uğraşıyorduk.

Tanrı aşkına Jimin nerdesin sen?

Kafamdaki düşünceyi atarken üçüncü ve en büyük bir sorunumuz daha vardı.

Adam beni görmüştü. İri adamın yanındaki bambaşka bir iri adam bana doğru geliyordu ve ben hala araba aynasından öylece izliyordum.

Patlamış mısır alıp kendi sonumu izleyebilirdim aslında

Harekete geçmem gerektiğini fark ettim ve arabanın arkasından yavaşça çıktım. İlk başta karşımda duran beş adama bakarken küfrettim.

Hepsi kaslı ve iriydi, benim burdan canlı çıkmam imkansızdı.

-Ne işin var senin burada?" Kameraların hemen yanında duran adamın sorduğu soruyla ona yöneldim. Üstünde siyah bi atlet vardı, altındaki eşofman çok rahat gözüküyordu. Sol kolu tamamen dövmeyle kaplıyken boynundan yüzüne doğru da bir timsah dövmesi vardı.

-Bir yanlış anlaşılma oldu, hemen açıklayayım ben efendim." Hafifçe gülümseyerek adama doğru yavaş adımlarla ilerlerken ellerimi önümde birleştirmiştim.

Saygısızlık yaparsam adam beni çiğ çiğ yiyecek gibiydi.

-Şimdi, ben ve arkadaşım bu mekanı çok beğendik. Ben mankenim de... şimdi manken olunca güzel yer güzel mekan falan önemli oluyor. Anlarsınız ya... biraz gösterişli pahalı yerler insanları çeker. İşte biz de oturduk düşündük napsak diye. Burası güzel olunca, tabi çok güzel efendim, mükemmel bir ortam, şahane ötesi, çok iyi düşünülmüş. Çok güzel, işte öyle olunca-

-Kısa kes çocuk, ne işin var burda?

-E ama saygıdeğer efendim anlatıyorum ya... Mankenim, fotoğraf, çekim, insanları cezbetmek falan...

Adam derin bir nefes alırken yerdeki kameraları alıp arkadaki adamına uzattı. "İçine bak."

O sırada hala yerimde dururken kameralara zarar gelecek diye ödüm kopuyordu. Kaç senedir onları almak için Jim'le uğraşıyorduk.

Jimin neredeydi?

Arkadaki adam kameraları açıp bakarken etrafımı hızlıca taradım. Eğer Jimin'i yakalasalardı yanlarında olmaları gerekmez miydi?

Öyleyse tek bir şey kalmıştı: Jimin şu an saklanıyordu.

Onu ele vermemem en iyisiydi şu an, beni kurtarabilirdi.

-Kameranın içinde sadece fotoğraflarım var efendim. İzinsiz girdiğim için çok üzgünüm. Gerçekten özür dilerim, istiyorsanız fotoğrafları paylaştığım an kazandığım paranın %20sini size vereyim, böylece verdiğim rahatsızlığı ödemiş olurum.

Adam dediklerime karşı gülerken bana doğru yaklaştı. "%20 ha?"

-Peki efendim haklısınız çok az, %35 ile anlaşabiliriz bence. Size de uygunsa tabi.

L'esprit de l'eslacierHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin