-Şehvet, pamuk ipliği kadar naiftir

171 12 13
                                    

İyi okumalarrrr :d

...

-Bir ufak meselemiz vardı, sürekli eve attığın? Onu halledelim ilk önce.

...

Dudaklarımız, sanki yıllardır bu anı beklemişcesine hoyratçaydı. Ellerim sırtından ensesine kaydı, kendime daha fazla çektim. Yoongi inledi, kendisini daha da bastırdı. Yatağın içinde, onun vücudunun yanında ufacık kalıyordum.

Nefes nefeseydik. Bilemezdim, hiç nefes almamanın hissedebileceğim en güzel duygu olduğunu. Alt dudağımı ısırırken çok az bir süre ayrıldık birbirimizden. Yoongi üstümden kalktı, beni kucağına aldı. Bacaklarım beline dolandı. Beni yataktan kaldırıp duvara yaslarken artık bazı şeyleri zevk için denediğimiz çok belli oluyordu.

-Yoongi." Nefes nefese söylediğim ismini ilk defa duyuyormuş gibi gülümsedi. Vücudumu duvardan hafifçe çekti, sonra sertçe tekrar yasladı. İnledim, dudakları boynumda geziniyordu ve ben bundan aşırı keyif alıyordum. Ellerimle saçlarını çektim, bu sefer boynuna gömülen kişi bendim. Beni hafifçe yukarıya doğru zıplatırken kıkırdadım. Kendimi daha fazla bastırdım kasıklarına doğru.

-Çok yaramazsın." Beni duvardan ayırıp tekrar yatağa götürürken dudaklarımız sertçe birbirini emiyordu.

Bu bambaşka bir şeydi, doğanın ilk defa denizle buluşması gibi, serin ama bir o kadar sıcak... Yakıyordu, yanıyordum. Beraber yanıyorduk. Ve bundan hiçbir şikayetimiz yoktu. Zevk alıyorduk.

Beni yatağa atan Yoongi, pantolonunun kemerini hızlıca çıkardı; bu haline gülümserken yatağın ucundaydım, hafifçe geriye gittim. Yoongi önümde sadece gömleği ve baksırıyla kalırken benim üstümde hala kıyafetlerim vardı.

-Sen mi çıkartırsın, ben mi yapayım?" Yoongi'nin sorusuna cevap vermedim, gömleğinin önündeki kravatı tutarak yüzünü yaklaştırdım. "Bilmem, nasıl yapsak acaba?"

-Sen gerçekten yaramaz oldun." Yoongi dudaklarımı tekrar esir alırken ellerim gömleğinin düğmelerinde geziniyordu, onun elleri de benim tişörtümdeydi. Çok kısa bir an tişörtümü çıkarmak için ayrıldık, o sırada o da gömleğini atmıştı yere. Tekrar dudaklarımız birleşti. O an aklıma gelen soru tüm sevincimi alt üst etmişti. Gülümsemem dondu. "Hwang bu akşam demişti Yoongi." Dedim sessizce.

Nefesini kulak arkamda hissettim. "Günün sonunda çok güzel bir haberle hayatımıza devam edeceğiz bebeğim." Beni yavaşça yatağa yatırırken yastığın soğukluğu rahatsız etmişti ilk başta ama aldırmadım. Yoongi'nin bacaklarını iki yanımda hissettim. "Bana güven."

Elleri yavaşça omuzlarımdan başlayarak ellerime indi. Başımın yan taraflarına doğru götürdü, ilk başta bıraktı. Pantolonumu çıkarmaya çalıştı, ona yardımcı oldum. Baksırımı da çıkardıktan sonra artık tamamen çıplaktım. Elleri tekrar ellerimi sertçe tuttu. Dudaklarıma hafifçe buseler kondururken boynumu emmeye başladı. İnlemelerim, odayı dolduruyordu. Bacaklarımı beline hızlıca doladım ve yukarıda olan bedenini kendime çektim. Kasıklarım yanıyordu, üst üstteydik.

-Siktir Jeongguk." Ellerimi bırakırken belime hafifçe yön verdi ve dudakları yavaşça aşağıya doğru inmeye başladı. Ben de vücuduma yön vererek ona yardımcı oluyordum. Kasıklarıma kadar diliyle vücudumu ıslattıktan sonra bir anda geri çekildi. Kaşlarım çatılırken Yoongi bu halime güldü.

-Devam et." Tek kaşını kaldırdı, hafifçe üstümden kalktı ve kendini yatağa bıraktı. "Çok istiyorsan sen et."

Beklemedim. Üstüne çıktım ve dudaklarını sertçe çektim. Yoongi hoşuna gitmiş gibi gülümsedi. "Benim yaramaz bebeğime bak sen."

L'esprit de l'eslacierHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin